Osmanlı Devleti’nin Kültür ve Medeniyeti konusunun geniş anlatımı yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nin Kültür Medeniyeti ile ilgili olabildiğince anlatıma yer vermeye çalışıldı. Osmanlı Kültür ve Medeniyeti ile ilgili KPSS’de çıkmış sorular ve cevapları da konu anlatımını pekiştirme amacıyla eklenmiştir. Osmanlı Devleti’nde ordu, mimari yapı, yönetim şekli vb. özellikleri ve daha fazlasını aşağıda bulabilirsiniz. Osmanlı Kültür Medeniyeti Çıkmış KPSS Soruları ve Çözümleri.
OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
> Osmanlı Devleti, cihat ve fetih anlayışı içerisinde kurulan Türk – İslam devletleri içerisinde en güçlü ve en uzun ömürlü olanıdır.
> Osmanlı devlet anlayışının kökeni eski Türk gelenekleri, İslam hukuku ve hakim olunan topraklardaki devlet anlayışlarına dayanır.
> Osmanlı’da “Devlet hükümdar ailesinin ortak malıdır” anlayışı vardır. Bu anlayış hanedanın erkek çocuklarına tahta çıkma imkânı sağlamış, bu da taht kavgalarına neden olmuştur.
> Saltanat babadan oğula geçmekle beraber belirgin bir veraset sistemi görülmemektedir.
> I. Murat bu anlayışı değiştirmiş “Ülkehanedanın değil yalnızca hükümdar veoğullarına aittir.” anlayışını getirmiştir. Amaç; merkezi otoriteyi güçlendirmek ve taht kavgalarını önlemektir.
> Fatih Sultan Mehmet, Kanunname-i Ali Osmanı (Fatih Kanunnamesi) hazırlayarak veraset sistemini yazılı yasalar haline getirdi. Bu yasalarla merkezi otoritenin korunması için kardeş katline izin verilmiştir.
> Bu sistem I. Ahmet (1603 – 1617) Dönemi’nde “hanedanın en yaşlı ve akıllısının başaseçmesi’ şeklinde değiştirildi (Ekber-i Erşed). Bu değişiklikle taht kavgalarını önlemek amaçlanmıştır (olumlu sonuç). Ancak bu uygulama şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
> III. Mehmet Dönemi’nde “şehzadelerin sancağagönderilmesi” uygulamasına son verilmiş ve “Kafes usulü” getirilmiştir. Bu durum şehzadelerin yönetim deneyiminden yoksun şekilde tahta çıkmalarına neden olmuştur.
> Kuruluş ve Yükseliş Dönemi padişahları sancak sistemine göre yetişmişlerdi. Şehzadeler (padişahın erkek çocuklarına verilen isim), Lalalarla birlikte sancaklara yönetim tecrübesi kazanmaları için gönderilirdi. Sancağa ilk çıkan I. Murat, son çıkan III. Mehmet’tir. Sancağa çıkmadan tahta oturan ilk Osmanlı padişahıI. Ahmet’tir.
> Osmanlı’da yönetim padişahın mutlak otoritesinde toplanırdı yani yönetim mutlak monarşiydi.
> Yavuz’un Mısır Seferi sonucunda Halifeliğin Osmanlı’ya geçmesi ile yönetim “MutlakTeokrasi”ye dönüştü.
> Devletin mutlak yöneticisi olan padişah ilk bakışta sonsuz yetkilere sahipmiş gibi görünse de uygulamaları; gelenek – görenek, hukuk kuralları ve Divan kararlarıyla sınırlandırılmıştır.
NOT-1: Osmanlı padişahları ilk defa “1839 Tanzimat Fermanı” ile birlikte mutlak egemenlik anlayışından kendi isteği ile vazgeçmiş ve “Kanun Üstünlüğü”nü ilk kez kabul etmiştir. 1876
I. Meşrutiyet (Kanun-i Esasi) ile birlikte anayasal yönetime ve parlamenter sisteme geçilmiştir.
NOT-2: 1908’de II. Meşrutiyetin ilanı ile birlikte padişahın yetkilerine az da olsa sınırlamalar getirildi ve meclisin yetkileri arttırıldı.
ÖRNEK SORU
I. Osmanlı,
II. Memluk,
III. Selçuklu,
Yukarıdaki devletlerin hangilerinde saltanat makamı içinde halifelik anlayışı uygulanmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2008/KPSS Lisans) Cevap:A
> Osmanlı padişahları Bey, Han, Sultan, Hakan, Hükümdar, Kağan, İstanbul’un fethinden sonra İmparator; Mısır’ın fethinden sonra da Halife unvanlarını kullanmışlardır. Ayrıca Gazi, Hüdavendigar, Hünkar gibi unvanlar da kullanılmıştır.
NOT: Osmanlı’da “Sultan” unvanını ilk defakullanan padişah, I. Murat’tır.
> Hükümdarlık Sembolleri; hutbe, sikke (para),
davul (nevbet), sancak, hilat (giysi), çetr (saltanat şemsiyesi), tuğ, tuğra, kılıç alayı, otağ ve tahttır.
■ Merkez Teşkilatı
> Merkez teşkilatı içerisinde padişahın özel hayatının geçtiği ve devletin yönetildiği yer saraydır. Osmanlı’da ilk saray I. Murat Dönemi’nde Bursa’da inşa edilmiştir. Edirne başkent olunca burada daha büyük bir saray yapılmıştır.
> İstanbul’un fethi (1453) üzerine Fatih Sultan Mehmet tarafından önce “Saray-ı Atik (Eski
Saray)” daha sonra da “Saray-ı Cedid” adı
verilen “Topkapı Sarayı (Yeni Saray)” yaptırılmıştır.
> Topkapı Sarayı, XIX. yüzyıla kadar padişahların oturduğu ve devletin yönetildiği yer olmuştur. XIX. Yüzyılda Batı etkisiyle Dolmabahçe,Beylerbeyi, Cırasan ve Yıldız sarayları yapılmıştır.
> Devlet yönetiminin merkezi olan sarayda; divan toplantıları, padişahların tahta çıkış töreni, yabancı elçilerin kabulü, bayramlaşma törenleri yapılırdı. Ayrıca en yüksek derecede yöneticilerin eğitimi de sarayda gerçekleştirilirdi.
> Saray üçe ayrılırdı;
a) Birun (Dış Saray): Saray görevlileri burada bulunur ve diğer devletlerle ilgili işler idare edilirdi. Ayrıca burada askeri merasimler, bayramlaşmalar ve askerlere maaş dağıtımı yapılırdı. Bununla birlikte Birun’da padişahın divan üyelerini ve yabancı elçileri karşıladığı “Arz Odası” bulunurdu. Birun teşkilatına ait bütün tayinler S adrazam tarafından yapılırdı.
> Birun’daki görevliler ve teşkilatları şunlardır;
^ Yeniçeriler
^ Altı Bölük Halkı (sipahiler, silahtar, sağ ve sol garipler, sağ ve sol ulufeciler.)
^ Topçular ve Cebeciler
^ Mehterler
^ Müteferrikalar: (Enderun’dan çıkma
içoğlanlar, beyzade çocukları, devlet ileri gelenlerinin çocukları vb.)
^ Padişah Hocası: Şehzadelerin eğitimiyle
meşgul olur.
^ Hekimbaşı: Cerrahbaşı da denilen doktor
^ Çavuşlar ve Cavuşbaşı: Haberleşme ve elçilik görevini yapar.
b) Enderun (İç Saray): Osmanlı devlet adamlarının (devşirmelerin) yetiştirildiği saray içerisindeki okuldur. Divan toplantıları da bu bölümde yapılırdı.
NOT: Enderun Mektebi’nin temelleri, II. Murat tarafından atılmıştır. Ancak gerçek anlamda teşkilatlanması Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde meydana gelmiştir.
NOT: Enderun Mektebi, 1833’te II. Mahmut tarafından kapatılmış, yerine “Mekteb-i Maarif-i Adliye” açılmıştır.
y Enderun, aynı zamanda Padişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetine bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet – eğitim odaları ve harem bulunuyordu.
y Enderun’daki odalar şunlardır;
^ Has Oda: Padişahın günlük hizmetine
bakarlardı.
^ Hazine Odası: Padişahın özel hazinesine bakarlardı.
^ Kiler Odası: Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.
^ Seferli Odası: Berber, terzi, müzisyen gibi görevliler bulunurdu.
y Enderun odalarına alınacak olan kişiler devşirmelerden seçilir ve sıkı bir eğitimden geçirilirlerdi.
c) Harem: Padişahın aile hayatının geçtiği ve saray kadınlarının yer aldığı bölümdür.
NOT: Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı bir eğitim görürlerdi. Padişahın iltifatına mahzar olmazlarsa “Çıkma Usulü” ile saray dışında görevlendirilen Kapıkulları ile evlendirilirlerdi. (Amaç; merkezi otoriteyi korumaktır.)
y Osmanlı merkez ve taşra teşkilatlarında yönetim işleri padişah adına seyfiye, ilmiye ve kalemiye denilen bürokrasi temsilcilerince yürütülürdü;
a) Seyfiye: Yönetim ve askerlik alanında yetkilidirler, yürütmeyi temsil ederler.
NOT: Seyfiye’nin Divan’daki temsilcileri;
Sadrazam, Vezirler, Yeniçeri Ağası, Kaptan-ı Derya’dır. (taşrada; beylerbeyi, sancakbeyi)
b) İlmiye: Eğitim, öğretim ve hukuk alanında görevleri vardır. Türk ve Müslüman olmayanlar İlmiye sınıfına giremezlerdi.
NOT: İlmiye’nin Divan’daki temsilcileri; Kazasker ve Şeyhülislam’dır. (taşrada; müderris, kadı)
c) Kalemiye: İdari ve mali alanlarda bürokratik işlerde görevlidirler.
NOT: Kalemiye’nin Divan’daki temsilcileri; Nişancı, Defterdar ve Reisülküttap’tır. (taşrada; kâtip)
y Padişahın egemenliğini kullanma biçimleri ise şu şekildedir;
^ Yasama: Ferman, Berat, Adaletname ve
Kanunnameler ile kullanır.
^ Yürütme: Divan-ı Hümayun ile kullanır.
^ Yargı: Kazasker ve kadılar yolu ile kullanır.
y Egemenlik ilgili kullanılan bazı terimlerin tanımları ise şu şekildedir;
^ Ferman: Padişahın emridir. Nişancı tarafından tuğra çekilerek gerekli bölgelere gönderilir.
^ Berat: Nişan, görev, maaş vb. şeyler hakkında verilen resmi belgedir (atama belgesi). Padişahın onayıyla gerçekleşir.
^ Kanunname: Hükümdarların koymuş oldukları kurallar bütünüdür. Örfi hukuk kapsamı içerisindedir.
^ Adaletname: Halkın haklarını askeriyeye karşı koruyan padişah buyruğudur.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Padişahları bir konu hakkındaki kesin kararlarını aşağıdakilerden hangisiyle belirtirlerdi?
A) Fetva B) Risale C) Fıkıh
D) Kelam E) Ferman
(2000/DMS) Cevap: E
ÖRNEK SORUOsmanlılar’da;
I. Ferman,
II. Fetva,
III. Berat,
belgelerinden hangileri padişah tarafından verilirdi?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) I, II ve III
(2001/KMS) Cevap: D
■ Divan-ı Hümayun
> Önemli devlet işleri Divan-ı Hümayun adı verilen bir kurulda görüşülürdü.
> Divan, hangi din ve mezhepten olursa olsun herkese açıktı.
> Divan, son sözün padişaha ait olmasından
dolayı Danışma Meclisi niteliği de taşımaktadır.
> Kuruluş Dönemi boyunca divan başkanı padişahtır. Yükselme Dönemi’nde Fatih’ten itibaren divan başkanlığı Sadrazama bırakılmıştır.
NOT: Bu durum sadrazamlık makamının önem
kazanmasına ve sadrazamların siyasal yönden
güçlenmesine neden olmuştur.
> Divan Orhan Bey tarafından kurulmuştur,
II Mahmut tarafından kaldırılmıştır. Yerine Nazırlıklar (Bakanlıklar)kurulmuştur.
y Divan; toplanış şekline ve toplanış amacına
göre isimler alırdı;
❖ Ayak Divanı: Padişahın halkın huzuruna çıkıp dert ve isteklerini dinlediği divandır.
❖ Galebe Divanı: Yabancı ülke elçilerinin kabul edildiği divandır.
❖ Sefer Divanı: Vezir-i Azam sefere çıkarken toplanan divandır.
❖ At Divanı: Sefer sırasında at üzerinde yapılan divandır.
❖ Ulufe Divanı: Yeniçeri maaşları için toplanan divandır.
❖ İkindi Divanı: Sadrazam konağında Divan-ı Hümayun’da yarım kalan işleri tamamlamak amacıyla toplanan divandır.
> Divan toplantıları haftanın belirli günlerinde Kubbe Altı denilen yerde yapılırdı. Başlangıçta her gün yapılan divan toplantıları giderek seyrekleşmiştir.
> Divan en yüksek mahkeme niteliği de taşırdı. Bu nedenle önemli ve çözülemeyen davalara burada bakılırdı.
> Divanda alınan kararlara “Hüküm” adı verilirdi ve bu kararlar Mühimme Defterler! ne kaydedilip, Defterhanede muhafaza edilirdi.
> Divan-ı Hümayun, günümüz anlamıyla BakanlarKurulu özelliğindedir. Aralarındaki fark ise; Divan üyelerinin halk tarafından seçilmemiş olması ve mahkeme gibi çalışmış olmasıdır.
> 18. yüzyıldan itibaren Divan önemini kaybetmeye başlamış ve bu yüzyılın sonunda Sadrazamın çalışma merkezi olan hükümet yani “Bab-ı Ali (YüksekKapı)” önem kazanmıştır.
ÖRNEK SORUOsmanlı İmparatorluğu’nda en yüksek karar organı olan Divan-ı Hümayun’da;
I. İlmiye (öğretim, yargı ve din işlerinde görev alanlar),
II. Seyfiye (yönetim ve askerlik işlerinde görev alanlar),
III. Kalemiye (idari ve mali alanda uğraşan üst düzey bürokratlar),
IV. Azınlık (Osmanlı İmparatorluğu uyruğunda olan gayrimüslimler)
kesimlerinden hangileri temsil edilmekteydi?
A) I ve II B) I ve IV C) III ve IV
D) I, II ve III E) II, III ve IV
(2005/KPSS) Cevap: D
■ Divan Üyeleri
1. Sadrazam (Vezir-i Azam)
❖ Baş vezir anlamındadır. Divandaki en kıdemlivezir olup, padişahtan sonra gelen en yetkilikişiydi. Padişah tarafından atanır ve görevdenalınırdı.
❖ Padişah siyasi yetkilerini Sadrazam aracılığı ile kullanırdı. Sadrazam padişahın mührünü (Mühr-ü Hümayun) taşırdı ve padişah olmadığı zamanlarda “Serdar-ı Ekrem” sıfatıyla orduya komutanlık yapar, büyük devlet memurlarının tayin, terfi ve görevden alınma işleriyle ilgilenirdi.
❖ Fatih’ten itibaren Divan başkanlığı Sadrazamlara bırakılmıştır (1475).
❖ Günümüzdeki karşılığı Başbakan’ dır.
NOT: İlk sadrazamlık makamı I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur. İlk sadrazam Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa; son sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’dır.
2. Kubbealtı Vezirleri
❖ Divan’da Sadrazamdan sonra gelen vezirlerdi. Devlet işlerinde sadrazama yardımcı olurlar, çeşitli devlet işleriyle görevlendirilirlerdi.
❖ Bu vezirler, devlet işlerinde bilgi ve tecrübesine güvenilen kişilerden seçilirdi.
❖ Daha çok askeri ve siyasi işlerden sorumluydular.
❖ Fatih Dönemi’nde sayıları 4’e, Kanuni Dönemi’nde 7’ye çıkartılmıştır.
❖ Günümüzdeki karşılığı Devlet Bakanı’dır.
NOT: Vezir olabilmek için beylerbeyi ve
sancakbeyi gibi görevlerde bulunmak gerekiyordu.
NOT: İlk vezirlik makamı Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuştur. İlk vezir de Alaeddin Paşa’dır.
3. Defterdar
❖ Maliyeden sorumlu kişi olup, hazinenin gelir -gider hesaplarını tutar ve bütçeyi hazırlardı.
❖ Ayrıca rütbe ve dirlik verilecek kimseleri hükümdara teklif etme yetkisi de vardı.
❖ Fatih Dönemi’nde sayıları Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere ikiye çıkarıldı.
❖ Günümüzdeki karşılığı Maliye Bakanı ’ dır.
NOT: İlk Defterdarlık makamı I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
4. Kazasker (Kadıasker)
❖ Hukuk işlerinden sorumluydular. Şer’i hükümler veren en yüksek görevlilerdi.
❖ Divan’daki büyük davalara bakar, kadı (taht kadısı hariç) ve müderrislerin atamasını yapardı.
❖ Kadıların kararlarını bozma yetkisi de vardı.
❖ Fatih Dönemi’nde sayıları Anadolu ve Rumeli Kazaskeri olmak üzere ikiye çıkarılmıştır.
❖ Günümüzdeki karşılığı Adalet ve Milli EşitimBakanı’ dır.
NOT: İlk Kazaskerlik makamı I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
NOT: İstanbul Kadısına “Taht Kadısı” denir ve İstanbul kadısını padişah seçerdi.
NOT: Defterdar ve Kazaskerlerin kıdemli olanları Rumeli Eyaleti’ne atanırdı. Bunun nedeni; devletin genel fetih siyasetinin batıya yönelik olması ve önemli olayların ağırlıklı olarak Rumeli’de gerçekleşmesidir.
5. Nişancı
❖ Devletlerarası yazışmaları sağlardı.
❖ Ayrıca padişah ve sadrazam arasındaki yazışmalardan da sorumluydu.
❖ Padişahın yazılı emir ve fermanlarına tuğra çekerdi. Bu nedenle kendisine “tuğracı” da denirdi.
❖ Fethedilen toprakları Tahrir defterlerine kaydeder, tapu kadastro işlerine bakar ve dirliklerin dağıtımını yapardı.
❖ Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak “Mühimme Defteri’ne (Divan Defteri)” kaydederdi.
■ 16. Yüzyılda Divana Girenler
6. Şeyhülislam (Müftü)
❖ Osmanlı’da divanda alınan kararların ve çıkartılan kanunların dine uygun olup olmadığı konusunda “Fetva (karar)” veren kişidir.
❖ Halifeliğin Osmanlı’ya geçmesinden sonra önemi daha da artmıştır.
❖ Padişah, Halife olarak İslam Dünyası’nın lideri olarak görülse de fetva verebilecek dini bilgiye sahip değildi. Bu nedenle padişah, Halifelikten kaynaklanan dini yetkilerini Şeyhülislam aracılığı ile kullanırdı.
❖ Padişah, Şeyhülislam’a danışmadan sefere çıkamaz, kanun koyamazdı. Şeyhülislam da padişahın istediği konunun dışında fetva veremezdi. Bu da Osmanlı’da bir yetki paylaşımının olduğunu gösterir.
❖ Şeyhülislamlar protokolde Sadrazama denk sayılmışlardır.
❖ Şeyhülislamların atamasını doğrudan padişah yapardı.
❖ Kanuni Dönemi’nde divanın daimi üyesi olmuştur.
NOT: İlk Şeyhülislam II. Murat Dönemi’ndeki
Molla Şemseddin Fenari’dir. Son Şeyhülislam ise
1920’de bu göreve getirilen Medeni Mehmet Nuri Efendi’dir.
7. Reisü’l- Küttab
❖ Kâtiplerin başı anlamındadır. 17. yüzyıla kadar Nişancı’ya bağlıydı.
❖ Divan’da görüşülecek konuların sırasını belirler, dış işlerine bakar, Divan’da alınan kararları yazıya geçirirdi.
❖ XVII. yüzyılda divana üye olmuştur.
❖ Günümüzdeki karşılığı Dışişleri Bakanı’dır.
8. Kaptan-ı Derya
❖ Osmanlı’da Donanma Komutanıydı. İstanbul’da bulunduğu zamanlarda Divan toplantılarına katılırdı.
❖ Kanuni Dönemi’nde Divan’a üye olmuştur.
❖ Günümüzdeki karşılığı Deniz KuvvetleriKomutanı’dır.
NOT: İlk Kaptan-ı Derya Orhan Bey Dönemi’nde göreve getirilen Karesioğulları kökenli Karamürsel Paşa’dır.
9. Yeniçeri Ağası
❖ Yeniçerilerin ocak komutanıdır.
❖ Ocakla ilgili konular görüşüldüğünde divana katılırdı.
❖ İstanbul ve sarayın güvenliğinden sorumluydu.
❖ Savaşlarda padişahın koruyucusu ve en yakınaskeriydi.
❖ Padişah tarafından ataması yapılır ve doğrudan padişaha bağlıdır.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde Sadrazam’ın görevi;
I. Büyük devlet memurlarını atama ve görevden alma,
II. Seferde orduya komuta etme,
III. Fetva verme,
IV. Bütçe yapma, hangisini kapsar?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve IV
(1999/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat dönemine kadar kadıların vermiş oldukları hükümler gerektiğinde aşağıdakilerin hangisi tarafından incelenir ve düzeltilir?
A) Padişah B) Şeyhülislam C) Kazasker
D) Defterdar E) Nişancı
(2004/KPSS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
I. Padişah,
II. Sadrazam,
III. Nişancı,
Osmanlı İmparatorluğu’nda yukarıdakilerden hangileri yönetimde etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2005/KPSS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde, aşağıdakilerden hangisi hiyerarşik sıralamada diğerlerinden yüksektedir?
A) Nişancı B) Defterdar C) Kazasker
D) Sadrazam E) Reisülküttap
(2006/KPSS Lisans) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde şeyhülislamı atama ve onu görevden alma yetkisi aşağıdakilerden hangisine aittir?
A) Padişah B) Rumeli Kazaskeri
C) Nişancı D) Reisülküttap
E) Sadrazam
(2008/KPSS Ortaöğretim) Cevap: A
II. ÜLKE YÖNETİMİ
y Osmanlı Devleti’nde ülke yönetimindeki temelidare birimi eyalettir. Eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar ise köylere ayrılırdı. y Eyaletleri Beylerbeyi, Sancakları Sancak Beyi, kazaları Kadı ve Subaşı, köyleri Köy Kethüdası (yönetim), Yiğitbaşı (asayiş) ve Kadı Naibi (adalet) yönetirdi. y I. Murat Dönemi’nde Manastır merkez olarak “Rumeli Beylerbeyliği”, Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde de Kütahya merkezli “AnadoluBeylerbeyliği” kurulmuştur. y Osmanlı’da eyaletler yönetim şekillerine göre bölümlere ayrılmıştır;
a) Saliyanesiz (Yıllıksız – Merkeze Bağlı)Eyaletler:
^ Toprakları dirlik sistemine göre dağıtılan eyaletlerdir.
^ Yöneticileri doğrudan merkezden atanırdı.
^ Devlet merkezine bu eyaletlerden vergi gelmezdi. Toplanan vergiler dirlik sahiplerine maaş olarak ödenirdi. Dirlik sahibi de buna karşılık devlete asker yetiştirirdi.
^ Anadolu, Rumeli, Diyarbakır, Budin, Bosna, Erzurum, Van, Karaman, Sivas, Musul ve Şam bu gruba giren eyaletlerdir.
b) Saliyaneli (Yıllıklı – Özel Yönetimli) Eyaletler:
^ Bu eyaletler mukataa arazi kapsamındadır. Merkezden atanan valilerce yönetilirdi.
NOT: Mukataa Arazi; Ürün vergisi İltizam yoluyla Mültezimler tarafından toplanıp hazineye giden arazilerdir.
^ Yöneticilerine “Saliyane” adı verilen maaş ödenirdi.
^ Bu eyaletler ilk kez Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde oluşturulmuştur.
^ Bu eyaletlerin ürün vergisi iltizam usulüne(peşin olarak alınan) göre Mültezimlertarafından toplanırdı. Eyalet kendi masrafları çıktıktan sonra geri kalan geliri merkeze gönderirdi. Mısır (yöneticilerine Hidiv denirdi.), Yemen, Trablusgarp, Cezayir, Basra, Bağdat, Habeş, Tunus gibi halkı daha çok Müslümanlardan oluşan eyaletler bu gruba girerdi.
c) Başlı Beylik ve Devletler (ÖzelYönetimli Eyaletler):
^ Bu eyaletler içişlerinde serbest, dışişlerinde Osmanlı’ya bağlı olan eyaletlerdi. Bunların başında yerli hanedandan birisi bulunurdu.
^ Yöneticilerine; Bey, Han, Şerif ve Voyvoda denirdi.
^ Devlete yıllık vergi öderlerdi. Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım (Burası vergi vermez sadece asker verirdi. Yöneticilerine Giray denirdi.), Lehistan bu gruba giren eyaletlerdi.
^ Bu eyaletler ilk kez Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde oluşturulmuştur.
^ Hicaz ayrı bir konuma sahipti. Devlet bu bölgeden vergi almaz, asker istemezdi. Buradan toplanan vergiler kutsal yerlerin imarına ve korunmasına ayrılırdı.
> Taşra Teşkilatındaki Diğer Görevliler;
^ Muhtesip: Çarşı ve pazar (esnaf ve tüccar) denetlemesi yapardı. Satılan mal ve fiyatları kontrol ederlerdi. (zabıta)
^ Kapan Emini: Şehirlere gelen sebze meyvenin toplandığı yerlere “kapan” denirdi. Kapan emiri buraya gelen malın vergilendirilmesini sağlardı (Hal müdürü).
^ Beyt’ül Mal Emini: Herhangi bir yerleşim yerinde kamu haklarını koruyan görevlidir.
^ Bac Emini: Kasaba ve şehirlerde sanat ve ticaretle ilgili vergileri toplarlardı.
Mahalli (yerel) yönetim örgütleri de şunlardı; Mahalle ve köy yönetim teşkilatları, loncalar, cemaat idareleri.
İstanbul’da özel bir yönetim uygulanmaktaydı; Sadrazam şehrin genel düzenine; Yeniçeri Ağasıgüvenlik işlerine, Şehremini belediye ve bayındırlık işlerine, Muhtesip çarşı ve pazarın düzenine, İstanbul (Taht) Kadısı adalet işlerine bakardı.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi “esnaf”ı denetleme yetkisine sahiptir?
A) Cizyedar B) Mültezim C) Muhtesip
D) Tımarlı Sipahi E) Nişancı
(1999/DMS) Cevap: C
III. TOPRAK SİSTEMİ
Toprak, Osmanlı’da devletin malıydı. Kullanma hakkı halka ait olup, üretilen malın sahibi halktı. Devlet topraklarının genel adı Miri Arazi
(Hazine Arazisi) idi. Ekip, biçmek için şahıslara verilen arazilerdi.
Toprak kullanılış ve veriliş amaçlarına göre isimler almıştır;
A) MİRİ ARAZİLER
1) Dirlik Arazileri: Geliri devlet tarafından savaşta yararlılık gösterenlere ve devlet memurlarına maaş karşılığı olarak verilen arazilerdi. Üç ’e ayrılırdı;
a) Has: Yıllık geliri 100.000 akçe’den fazla olan topraklardı. Hanedan üyelerine, divan üyelerine, Beylerbeyleri ve Sancak Beylerine verilirdi. Has sahibi gelirinin her 5000 akçesi için bir “cebelü (atlı asker)” beslemek zorundaydı.
b) Zeamet: Yıllık geliri 20 bin ile 100 bin akçe arasında olan arazilerdi. Orta derecedeki devlet memurlarına, hazine ve tımar defterdarlarına, divan kâtiplerine, alay beylerine, kale dizdarlarına, subaşılara ve kadılara verilirdi. Bunlar da gelirlerinin her 5000 akçesi için bir “cebelü (atlı asker)”beslemek zorundaydı.
c) Tımar: Savaşta yararlılık gösterenlere ve hizmet karşılığı verilen araziler olup, yıllık geliri 3.000 ile 20.000 akçe arasında olanlardı. Bu da kendi arasında bölümlere ayrılırdı; Eşkinci (Kılıç)Tımarı savaşta yararlılık gösterenlere, HizmetTımarı Saraydaki Hizmetlilere, Müstahfız.Tımarı ise Cami imamları, hatip ve medrese hocalarına verilirdi. Bu toprakları işletenler gelirlerinin her 3000 akçesi için bir cebelü beslemek zorundaydılar.
NOT: Dirlikler dağıtılırken, verilen kişilerin makamları ile toprağın gelirleri arasında bir paralellik kurulmuştur.
> Dirlik sisteminde toprağın; mülkiyeti devlete, vergisi dirlik sahibine, kullanım hakkı köylüye aittir. Has ve zeamet, devlet memurlarına görevleri süresince verilirken, tımar, sipahinin ömrü süresince verilirdi.
> Dirlik sahiplerinin görevleri:
^ Savaş zamanı, toprak gelirlerine göre besledikleri atlı askerler (cebelü) ile orduya katılmak
^ Reayanın (halkın) toprağı işlemesini sağlamak, boşalan topraklara başkalarını yerleştirmek ve yeni toprakları üretime açmak ^ Bulundukları bölgenin güvenliğini sağlamak ^ Bölgedeki vergileri toplamaktır.
DİRLİK (TIMAR) SİSTEMİNİN FAYDALAR!
> Toprakların imarı sağlanmıştır. Bu da tarımsal üretimi artırmış ve üretimde süreklilik sağlanmıştır.
> Vergilerin kolayca toplanması sağlanmıştır.
> Devlet memurlarının maaşları ödenmiştir.
Devlete yük olmadan güçlü bir ordunun yetişmesini sağlamıştır (Tımarlı Sipahiler).
> Başlangıçta göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçirilmesinde etkili olmuştur.
> Tımarlı Sipahiler kırsal bölgede güvenliğin sağlanmasında etkili olmuşlardır.
NOT-1: Toprağın sahibinin devlet olması, sadece gelirin dirlik sahibine verilmesi, toprak üzerinde feodalleşmeyi önlemiştir. Avrupa feodalitesi ile arasındaki en önemli fark budur.
NOT-2: Devlet, toprağı bir yıl ekmeyenden
Çiftbozan adlı vergi, 3 yıl üst üste ekip, biçmeyenden ise toprağı geri alırdı. Bundaki amaç; üretimin sürekliliğini sağlamaktır.
NOT-3: Osmanlı Devleti’nde taşra teşkilatının temelini tımar (dirlik) sistemi oluşturuyordu.
NOT-4: Tımar ve Zeamet Sistemi II. Mahmut zamanında kaldırılarak bunun yerine başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlanmıştır.
2) Yurtluk Araziler: Geliri sınır boylarında görev yapan askerlere (akıncılara) verilen arazilerdir.
3) Ocaklık Araziler: Geliri kale muhafızları ile tersane giderlerine ayrılan arazilerdir.
4) Mukataa: Geliri iltizam yoluyla doğrudan hazineye giden arazilerdir.
5) Paşmaklık: Hanedan kadınlarına verilen arazilerdir.
6) Havas-ı Hümayun: Hükümdara aittir. Geliri hazineye bırakılmıştır.
7) Metruk Araziler: Terk edilmiş topraklardır.
Otlak, yaylak, mera, kışlak gibi halkın ortak kullandığı topraklardır. Ayrıca yollar, meydanlar, namazgâhlar, mesireler, pazarlar, panayırlar, baltalıklar ve harmanlar da bu gruba girerdi.
8) Mevat: Ölü topraklardır. Çöl, bataklık, çıplak dağlar bu topraklardandır.
9) Malikhane: Devlet adamlarına hizmetleri karşılığı mülk olarak verilen arazilerdir.
B) VAKIF (MEVKUF) ARAZİLER
Miri arazi iken sonradan geliri hayır, din, eğitim kurumlarına ve sosyal hizmetlere ayrılan arazilerdir (cami, medrese, hastane, imarethane, , bedesten, kervansaray gibi kurumlar).
Alınıp satılamaz, devlet el koyamazdı.
Bu arazilerden vergi alınmazdı.
Vakıf teşkilatının başında bulunan kişiye “Mütevelli” denmiştir.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde, devletin tebaası olan kişilerin sosyal ve ekonomik hayat düzeyinin yükseltilmesi ve insanların sağlık, eğitim, kültür gereksinimlerinin karşılanmasında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?
A) Tımar sistemi B) Vakıf sistemi
C) İltizam sistemi D) Müsadere usulü
E) Devşirme sistemi
(2008/KPSS Ortaöğretim) Cevap: B
C) MÜLKARAZİLER
Şahısların özel mülkü olan arazilerdir. Alınıp satılabilir, miras olarak bırakılabilirdi. y Bu araziler ikiye ayrılırdı;
a) Öşri Araziler: Müslüman halka ait olan arazilerdir. Gelirlerinden % 10 Aşar (Öşür) vergisi öderlerdi. Bu toprakların sahiplerinden arazi vergisi olarak çift resmi alınırdı.
b) Haraci Araziler: Gayrimüslimlere verilen arazilerdir. Gelirlerinden % 15 – % 20 arası Haraç vergisi öderlerdi. Bu toprakların sahiplerinden arazi vergisi olarak ispenç alınırdı.
NOT: XVII. yüzyıldan itibaren sosyo – ekonomik nedenlerin etkisiyle toprak yönetimi bozulmuş, köyden kente göçler hızlanmış ve topraklar devletin denetiminden çıkarak hukuki olmasa da fiilen ayan ve eşraf denilen güçlü kişilerin eline geçmeye başlamıştır. 1858 Arazi Kanunnamesi ile topraklar mülkiyete dönüşmüş, yani uzun süre toprağı elinde bulunduranlar o toprağın sahibi olmuşlardır.
ÖRNEK SORU
Has ve Zeamet’in Tımar’dan farkı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Devlet tarafından verilmesi
B) Karşılığında hizmet beklenmesi
C) Vergi kaynağı olması
D) Geliri daha fazla olan toprak parçası olması
E) Karşılığında atlı asker yetiştirilmesi
(1999/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde Tımar sisteminden;
I. Vergilerin toplanması,
II. Yargılama işlerinin kısa sürede bitirilmesi,
III. Asker yetiştirilmesi,
IV. Dirlik bölgelerinin yönetilmesi,
amaçlarından hangisi veya hangileri için yararlanılmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III
D) I – III – IV E) II – III – IV
(1999/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı ülkesinde, tımar sisteminin aşağıdakilerden hangisinin düzenli biçimde yürütülmesinde doğrudan etkili olduğu savunulamaz?
A) Güvenlik B) Maliye C) Ticaret
D) Askerlik E) Tarım
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi Türk – İslam Devletleri’nde görülen toprak yönetimi ile ilgili bir kavram değildir?
A) İkta B) Has C) Zeamet
D) Ulak E) Yurtluk
(2005/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti dirlik sistemiyle,
I. sipahinin geçimini karşılama,
II. büyük bir askerî güce sahip olma,
III. kapıkulu askerlerinin maaşını verme, durumlarından hangilerini sağlayarak hazinenin yükünü azaltmaya çalışmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2008/KPSS Önlisans) Cevap: D
IV. ORDU
• Osman Bey döneminde ordu, aşiret güçlerinden oluşmaktaydı.
• İlk düzenli ordu Orhan Bey Dönemi’nde oluşturulmuştur (Yaya ve Müsellem).
• I. Murat döneminde Rumeli’ye geçişle birlikte savaş esirlerinden asker seçilerek orduya alınmıştır (Pençik sistemi). Yine I. Murat döneminde Tımar ve Kapıkulu (Devşirme) sistemlerinin temelleri atılmıştır.
• Osmanlı’da devlet gücünü ordudan alırdı. Ordu üç gruptan meydana gelirdi;
İ. KAPIKULU OCAKLARI
y Devletten üç ayda bir ulufe adıyla maaş alan sürekli askerlerdi. y Bu askerler aynı zamanda hükümdar değişikliklerinde cülus adlı bahşiş alırlardı.
NOT: İlk defa “Cülus Bahşişi” Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) Dönemi’nde dağıtıldı.
y I. Murat Dönemi’nde devşirme yoluyla
Hıristiyan gençlerden oluşturulmuştur.
• Devşirme sistemi: Gayr-i Müslimlerin kimsesiz ve fakir çocuklarının küçük yaşta toplanarak (5 -12 yaş) devlet hizmetinde kullanılmak üzere yetiştirilmesidir. Bunların zeki ve gürbüz olanları saraydaki Enderun Mektebi’nde devlet memuru yetiştirmek amacıyla okutulurdu. Rumeli’den toplanan çocuklar önce Anadolu’ya gönderilerek Türk ailelerinin yanında Türk -İslam kültürü alırlar, sonra Gelibolu’daki AcemiOğlanlar Ocağına getirilirlerdi. Burada kabiliyetlerine göre askeri ocaklara ayrılırlardı.
İstanbul veya merkeze yakın eyaletlerde
bulunurlardı. Sefere padişahla birlikte katılırlardı.
Görevleri askerliktir, evlenmeleri ve değişik
mesleklerle uğraşmaları yasaktır. Kapıkulu Askerleri; Atlı ve yaya olarak ikiye ayrılırlardı.
Kapıkulu Piyadeleri (Yayalar)
^ Acemi Oğlanlar Ocağı:
a I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
a Devşirme yoluyla alınan Hıristiyan çocuklardan oluşurdu.
a Ocakta yetişenler Yeniçeri Ocağı’na giderdi.
a Zeki ve yetenekliler ise Enderun’a gönderilirdi.
^ Yeniçeri Ocağı:
a Kapıkulu ordusunun temelidir.
a I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
a Devşirme yolu ile oluşturulmuştur.
a Sıkı disiplin altında yetişirlerdi.
a Padişahın yanında bulunurlardı. Görevleri;
padişahla birlikte savaşa katılmak ve İstanbul’un güvenliğini sağlamaktır. a Yeniçerilere üç ayda bir “Ulufe” denilen maaş,
padişah tahta çıktığında “Cülus Bahşişi”, ilk sefere çıktığında da “Sefer Bahşişi” verilirdi. a Yeniçeri Ocağı III. Murat Dönemi’nde
bozulmaya başlamıştır. a İleriki dönemlerde devlete çok zararı dokunan bu
Ocak, 1826’da II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır (Vaka-i Hayriye). Bu ocağın yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” yeni bir ordu kurulmuştur.
^ Cebeciler: Yeniçerilerin silahlarını ve bu silahların bakımını yaparlardı.
^ Topçular: Top döken, top mermisi yapan ve kullanan ocaklardır.
NOT: Osmanlı’da ilk top, 1389 I. Kosova Savaşı’nda kullanılmıştır.
^ Top Arabacıları: Top taşıma araçlarını yapan ve nakleden ocaklardır.
^ Lağımcılar: Ordunun geçtiği yerlerdeki yolların ve köprülerin onarımını yapan, tüneller kazan, patlayıcı maddeler yerleştiren ve surları yıkan ocaktır.
^ Humbaracılar: Havan topları, mayın, el bombaları ve humbara denilen gülleleri yapan ve kullanan ocaktır.
^ Sakalar: Ocağın su işleriyle ilgilenen sınıftır.
Kapıkulu Süvarileri (Atlılar)
^ Altı Bölük Halkı da denilirdi. Derece ve maaş yönünden yeniçerilerden üstündüler. Yeniçeriler arasından seçilir ve ulufe alırlardı;
^ Sipahiler, Silahtarlar: Padişahın çadırını
(Otağ-ı Hümayun) korumakla görevlidirler.
^ Sağ Garipler, Sol Garipler: Görevleri, ordu hazinesini, ağırlıklarını ve ganimetlerini taşımak ve korumaktır.
^ Sağ Ulufeciler, Sol Ulufeciler: Görevleri, saltanat sancaklarını taşımak ve korumaktır.
ÖRNEK SORU
Karahanlılar’da Hassa Ordusu küçük yaşta esir edilen veya para ile satın alınan gençlerden oluşturulurdu.
Has ordusunun oluşturulma biçiminin Osmanlılarda aşağıdakilerden hangisinde temel olduğu savunulabilir?
A) İltizam sistemine
B) Tımar sistemine
C) Devşirme sistemine
D) Eyalet sistemine
E) Merkezi devlet sistemine
(1999/DMS) Cevap: C
2. TIMARLI SİPAHİLER (EYALET ASKERLERİ)
^ Tamamen Türklerden oluşurdu.
^ Dirlik sahipleri tarafından beslenirdi.
^ Ordunun en kalabalık ve en önemli sınıfıdır.
^ Devletten maaş almazlardı.
^ Savaşlarda ganimet elde etmezlerdi.
^ Savaş zamanı orduya katılırlar, barış zamanı toprağı işlerler ve bölgelerinin güvenliğini sağlarlardı.
^ Savaşta Sancak Beyi tarafından komuta edilirler, savaşa katılmayan asker tespit edilirse toprağı elinden alınırdı.
^ Cebelü adı verilen silahlı, teçhizatlı, atlı asker özelliğindedirler.
^ Tımarlı Sipahilerin iyi yabancı dil bilenleri akıncı birliklerine seçilirlerdi.
^ Kanuni Sultan Süleyman’ın son zamanlarına kadar devletin en önemli ve en büyük askeri gücüydü.
NOT: Duraklama Dönemi’nde Tımarlı Sipahi sayısı azalırken, Kapıkulu Askeri sayısı artmıştır.
3. YARDIMCI KUVVETLER
^ Ordunun geri hizmetinde çalışanlar ile bağlı beylik ve devletlerden gelen askerler bu sınıfa girerdi.
^ Bunların sayıları sabit değildi. Savaşa göre değişirdi.
^ Azaplar: Anadolu’dan toplanmış bekâr, dinç Türk gençleridir. Savaşta yeniçerilerin önünde düşmana ilk hücumu yaparlardı.
^ Akıncılar: Sınır boylarında oturan Türklerden meydana gelen hafif süvari birlikleriydi.
^ Gönüllüler: Ani düşman saldırılarına karşı sınırlardaki şehir ve kasabaları korurlardı.
^ Deliler: Özel kuvvetlerdir. Çok iyi bir eğitimden geçirilerek yetiştirilirler ve ön safta savaşırlardı.
^ Beşliler: Her beş aileden bir kişi alınarak oluşturulan bu birlikler sınırdaki kalelerin korunmasında görevlendirilirdi.
^ Derbentçiler: Yol, köprü ve geçitleri koruyan birliklerdir.
^ Turnalar: Ordunun posta işlerinden sorumlu birliklerdir.
^ Yaya ve Müsellemler (Yörükler): Ordunun önünden giderek yolları ve köprüleri onarırlardı.
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi Yeniçeri Ocağı’nın yerini almıştır?
A) Sekban-ı Cedid
B) Eşkinci Ocağı
C) Sürat Topçuları
D) Mühendishane-i Berr-i Hümayun
Dönemi’nde İstanbul’un fethi için inşa edilen donanmayla ulaştı.
E) Asakir-i Mansure-i Muhammediye
(1999/DMS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi için devlet hazinesinden ödeme yapılmazdı?
A) Kapıkulu Askerleri
B) Tımarlı Sipahi
C) Bayındırlık Hizmetleri
D) Cülus Bahşişi
E) Savaş Harcamaları
(1999/DMS) Cevap: B
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde;
I. Padişahların tahta çıkışı,
II. Padişahların bizzat sefere gidişi,
III. İç isyanların bastırılması,
durumlarından hangilerinde askerlere bahşiş dağıtmak bir gelenektir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2002/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde; devlet adamı yetiştirmede ve ordunun büyük bir kısmı için asker sağlamada, düzenli ve sürekli olarak;
I. devşirme,
II. iltizam,
III. müsadere,
usullerinden hangileri kullanılmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2004/KPSS) Cevap: A
4. DONANMA
^ Osmanlı Devleti’nin ilk donanması Karesi Beyliği’nin alınmasından sonra oluşmuştur. Osmanlı Devleti, Orhan Bey Dönemi’nde Karamürsel’de ilk tersaneyi kurduysa da Karesioğulları Beyliği’nin alınmasıyla donanma sahibi olarak askeri amaçlı denizcilik faaliyetleri yürütmeye başlamıştır.
Teşkilatlı İlk Osmanlı tersanesi Gelibolu’da I. Bayezıd Dönemi’nde açılmıştır (1390). Osmanlı’nın en büyük tersanesi ise Haliç Tersanesi’ydi.
Osmanlı ilk deniz, savaşını I. Mehmet Venediklilere karşı yapmıştır büyük donanmasına Fatih Dönemi’nde (1416).
^ Osmanlı en büyük donanmaya Kanuni Dönemi’nde Barbaros Hayrettin Paşa ile ulaştı.
NOT: Osmanlı donanmasının Kanuni Dönemi’nde 27 Eylül 1538 tarihinde Haçlı donanmasına karşı kazandığı Preveze Deniz Zaferi, bugün de Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanmaktadır.
^ Osmanlı donanması ilk büyük yenilgisiniİnebahtı’da aldı (İnebahtı Körfezi’nde donanmamız Haçlılar tarafından yakılmıştır -1571.).
^ Donanma, Duraklama Dönemi’nde ihmal edilmeye başlanmış ve güçten düşmüştür.
^ Osmanlı donanması ile fethedilen son yer GiritAdası dır (1669). Bu tarihten sonra gerekli desteği göremeyen Osmanlı donanması Çeşme(1770), Navarin (1827), Sinop (1853)baskınlarında Rus donanması tarafından yakılınca bir daha toparlanamamıştır.
^ Gelişen Avrupa donanmasına karşı koyamayacağını anlayan II. Abdülhamit devletin tüm imkânlarını kara ordusunu güçlendirmek için seferber etmiştir.
^ Osmanlı donanması iki gruba ayrılırdı:
❖ İnce Donanma: Irmaklarda dolaşan kürekli gemilerden oluşan donanmalardır.
❖ Donanma-ı Amire: Kalyon, Kadırga gibi büyük gemilerden oluşan, denizlerdeki donanmadır.
^ Osmanlı donanma komutanına Kaptan-ı Deryaunvanı verilirdi. Donanmada görev yapan askerlere de Levent adı verilmiştir. Kaptan-ı Deryalığın merkezi Cezayir’dir.
V. TOPLUM YAPISI
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin bünyesinde farklı din, dil, mezhep ve milletten insanlar bir arada yaşamaya başlamışlardır.
^ Osmanlı toplum yapısı; yönetenler ve yönetilenler olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır.
■ Yönetenler
^ Padişahtan dini ve idari yetki alan kimselerden oluşur. Seyfiye, İlmiye ve Kalemiye olarak üç sınıfa ayrılırlar;
a) Seyfiye (Ehl-i Örf): Askeri zümreyi oluşturan gruptur. Sadrazam, Vezirler, Kapıkulu Askerleri ve Tımarlı Sipahilerden oluşur. Padişahın yürütme gücünü temsil ettikleri için bu sınıfa ehl-i örf, ehl-i seyf veya “ümera” denirdi.
b) İlmiye (Ehl-i Şer): Medreselerde yetişip devletin değişik alanlarında görev alanlardır. Bunlar; Şeyhülislam, Kazasker, Kadı, eğitim öğretim elemanları ve cami görevlileridir (Ulema).
NOT: İlmiye’nin devlet yönetiminde ve toplum içinde üç önemli görevi vardı; Tedris (Bilgi aktarma), Kaza (Yargı görevi), İfta (yapılan işlerin şeriata uygunluğunu denetleme yani fetva verme)’dır.
c) Kalemiye: Devletin idari ve mali bürokrasisini oluşturan gruptur. Her türlü yazışmalardan, kâtiplik işlerinden ve ekonominin işleyişinden sorumludurlar.
■ Yönetilenler (Reaya)
^ Reaya, yönetime katılmayan, geçimini tarım ve sanayi alanında üretim yaparak veya ticaretle uğraşarak sağlayan, devlete vergi veren halktır.
^ Osmanlı Devleti’nin kendi egemenliği altında yaşayan toplulukları din ve mezhep esasına göre örgütleyip yönetme şekline “millet sistemi” deniyordu. Buradaki millet kavramı günümüzdeki anlamından farklıydı. Aynı dinden ve mezhepten olan topluluklar bir millet sayılıyordu.
^ Osmanlı toplumu ırk esasına göre değil, inanç ve düşünce temeline göre örgütlenmiştir.
ÖRNEK SORU
Osmanlılar’da toplumu oluşturan kesimlerin belirlemesinde “Millet Sistemi” uygulanmıştır.
Bu sistemde alınan temel ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Meslek grubu B) Dini inanç
C) Nüfus oranı D) Kültürel düzey
E) Ekonomik durum
(1999/DMS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı toplumunda yönetici gruplar arasında değildir?
A) İlmiye B) Seyfiye C) Reaya
D) Kalemiye E) Hanedan üyeleri
(2010 – KPSS Önlisans) Cevap: C
NOT: Osmanlı toplumu içinde köylüler,
zanaatkarlar, tüccarlar “reaya”dan sayılırken
“Bilginler” reayadan sayılmamışlardır.
^ Osmanlı Devleti çok uluslu devlet olma özelliği taşımış fakat yönetimdeki hâkim unsur Türkler olmuştur.
^ Osmanlı Devleti hoşgörülü bir siyaset izlediği için Müslümanlar (Millet-i Hakime), Hıristiyanlar ve Museviler (Millet-i Mahkume– Zımmi) asırlar boyu birlikte yaşamışlardır.
^ Hıristiyanlar genellikle ticaret ve tarımla uğraşırlardı. Islahat Fermanı’yla (1856) Müslümanlarla aynı haklara sahip olmuşlardır.
> Osmanlı toplumu yerleşim durumuna göre üç guruba ayrılırdı;
V Köylüler:
^ Nüfusun çoğunu köylüler oluştururdu.
^ Çiftçi kendisine verilen toprağı işleyip vergisini Tımarlı Sipahiye veya bir vakfa verirdi.
^ Köylü, toprağı üç yıl üst üste boş bırakıp işlemezse “Çiftbozan” adıyla vergi öderdi. Bundaki amaç üretimi arttırmak, toprağın boş kalmasını önlemekti.
^ 16. yüzyılın sonlarında tımar sisteminin bozulması ile “İltizam sistemi” yaygınlaştı. İltizam sistemi sonucunda reayanın durumu kötüleşti. Köyden kente göçler başladı. Bu göçlerle; şehirdeki sorunlar artmaya, köyler boşalmaya ve tarım üretimi azalmaya başladı.
V Şehirliler:
^ Osmanlı şehirleri her türden malın ticaretinin yapıldığı, sanayi işletmeciliğinin var olduğu ve çeşitli sosyal kurumlann örgütlendiği; idari, askeri ve dini işlerin görüşüldüğü yerleşim merkezleridir.
^ Osmanlı şehir halkını; Askerler, Tacirler (tüccarlar) ve Esnaflar (Ahiler) oluşturuyordu.
V Göçebeler (Konargöçerler):
^ Yörük olarak da adlandırılan bu insanlar hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlardı.
^ Devletin kendileri için düzenlediği kanunlar çerçevesinde hayatlarını sürdürüyorlardı.
^ Devlet göçebelerden; Adet-i Ağnam, Ağılresmi, Kışlak ve Yaylak adlı vergileri alırdı.
^ Devlet göçebelerin vergi ve asker toplamada sorun olmaları nedeni ile onları yerleşik hayata geçirmeye çalışmışsa da başarılı olamamıştır.
❖ Dikey Hareketlilik: Toplum içerisinde sınıflar arası geçiş yani yer değiştirmektir. Dikey hareketliliğe şu örnekleri verebiliriz;
Müslüman olmak, medrese eğitimi görmek, bürokrasi kalemlerine kâtip olmak, Tımar sahibi olmak gibi.
❖ Yatay Hareketlilik: Ülke toprakları üzerinde yer değiştirmektir. Bu hareketliliğin bir kısmı zorunlu olurken bir kısmı da kendiliğinden gerçekleşir. Yatay hareketliliğe şu örnekleri verebiliriz; Savaş kaybetme sonucu
Balkanlardan Anadolu’ya olan göçler, ihtiyaç sonucu köyden kente göçler gibi.
NOT: Yenilgiler sonrası Anadolu’ya yapılan
göçlerin sonucu olarak Anadolu’daki Türk ve Müslüman nüfus yoğunluğu artarken sınırlarımız ise daralmıştır. Bu ise Osmanlı ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
> Osmanlı’da halkın faydalanması için birtakım sosyal müesseseler yapılmıştır. Bunlar;
^ İmaret; Medrese talebelerine, fakirlere ve her isteyene bedava yiyecek dağıtmak üzere kurulan aşevleridir.
^ Kalenderhane: Şehirlere gelen yabancıların ve seyyahların ücretsiz kalıp yemek yedikleri yerdir.
^ Han ve Kervansaray: Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konakladıkları ve hayvanlarının barındığı binalardır. Yolcular; milliyet, din, dil, inanç ayırımı yapılmaksızın, üç gün ücret ödemeden kalabilirdi.
^ Tabhane: Fakirlerin barındığı hayır eseridir. Buraların yiyeceği imaretlerden karşılanırdı.
^ Darüşşifa (Hastahane): Hastaların tedavi edildiği hastane ve tıp mezunlarının pratik ve tatbikat yaptıkları tıp fakültesi mahiyetindedir.
NOT: Osmanlı Devleti’nde ilk hastahaneler
Yıldırım Bayezıd zamanında açıldı.
^ Ribat: Kale görünüşlü savunmaya yönelik binalardır.
^ Külliye: Ana yapısı camii olan ve çeşitli ihtiyaçları bir arada karşılayan kompleks yapı topluluğudur. Genellikle bir camii etrafında kurulmuş medrese, kütüphane, imarethane ve şifahane (hastahane) ve hamam gibi yapıların bütünüdür.
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlılarda yoksul halka yemek dağıtmak amacıyla yapılmıştır?
A) Külliye B) Şifahane C) İmaret
D) Medrese E) Türbe
(2003/KPSS) Cevap: C
VI. MALİYE
• Osmanlı maliye teşkilatı ilk olarak I. Murat Dönemi’nde kurulmuştur.
• İlk bütçe Tarhuncu Ahmet Paşa tarafından hazırlanmıştır.
• Osmanlı’da Maliyeden sorumlu kişi Defterdar’dır (1838’den sonra Maliye Nazırı ve Teşkilatı). Osmanlı ekonomisinin gelişmesine paralel olarak defterdarların sayısı ikiye çıkarılmıştır.
• Osmanlı hazinesi iç ve dış hazine olmak üzere ikiye ayrılırdı;
• Hazine-i Amire (Dış Hazine): Vergilerin toplandığı ve harcamaların yapıldığı hazinedir.
• Hazine-i Hassa (İç Hazine): Yedekte
bekletilen hazinedir. Dış hazineden yetmediği zamanlarda iç hazineden para aktarılırdı.
• Osmanlı para birimine “akçe” denirdi.
• İlk bakır para Osman Bey, ilk gümüş para(akçe) Orhan Bey, ilk altın para (Sultani –Sikke-i Hasene) ise Fatih Dönemi’nde bastırılmıştır.
• İlk enflasyon II. Mehmet (Fatih) döneminde başlamıştır (Enflasyonun başlamasında Yahudi sarrafların etkisi olmuştur.).
NOT: Duraklama Dönemi’nde tekrar gümüş para uygulamasına dönülecektir. Bu uygulama ülke ekonomisinin bozulduğunu gösterir.
NOT: XVII. yüzyıla kadar devletin gelirleri giderlerinden fazlaydı. XVII. yüzyıl başlarından itibaren savaşlar, askeri ıslahat harcamaları, bürokratik harcamaların artması gibi nedenlerle bütçe açık vermeye başlamıştır.
• İlk kâğıt para Sultan Abdülmecit döneminde basıldı (1840). Hazine bonosu niteliğindeki bu paraya “Kaime” denildi. 1862’de bu uygulamaya son verildi.
• I. Abdülmecit Dönemi’nde ayrıca 1844’te “Yirmi Kuruş” değerinde “Mecidiye” bastırıldı.
• Osmanlı Devletinde bankacılığa ilk geçiş,Tanzimat döneminde oldu. Açılan ilk bankaBank-ı Dersaadet (İstanbul Bankası)’dir (1847).
• 1 863 ’ te Osmanlı Bankası’na (Bank-ı Şahane-i Osmanî) para basma yetkisi verilmiştir.
• 1867’de Emniyet Sandığı (Memleket Sandıkları) kurulmuştur (Ziraat Bankası’nın temeli sayılır.).
• 1888’de ise Ziraat Bankası kurulmuştur.
• II. Meşrutiyet Dönemi’nde de Osmanlı İtibar-iMilli Bankası açılmıştır.
y Hazinenin Gelir Kaynakları
^ Ganimetlerin 1/5 i
^ Vergiler
■ Şer’i Vergiler (Tekâlif-i Şer’iyye):
^ Öşür: Müslümanlardan alınan 1/10 oranındaki toprak ürünleri vergisidir (1925’te kaldırılmıştır.).
^ Haraç: Gayrimüslimlerden alınan 1/5
oranındaki toprak ürünleri vergisidir.
^ Cizye: Gayrimüslimlerin 20 yaşını doldurmuş, sağlıklı erkeklerinden askere gitmeme karşılığında alınan kelle vergisidir (Bu vergi 1856 Islahat Fermanı’yla kaldırıldı.).
^ Zekât: Zengin olan Müslümanların mallarından alınan vergidir. Bu vergi devlet tarafından bazı dönemlerde alınmıştır.
■ Örfi Vergiler (Tekâlif-i Örfiye):
^ Avarız: II. Bayezıd zamanında, olağanüstü durumlarda ordunun ihtiyacını karşılamak üzere alınan geçici vergidir (Savaş, sel, deprem v.b). Duraklama Dönemi’nde sürekli alınmaya başlanacaktır.
NOT: Avarız vergisi, Mustafa Kemal’in Sakarya
Savaşı (1921) öncesinde Başkomutanlık yetkilerini kullanarak yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri ne benzetilir.
^ Çiftbozan: Tarımsal üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla bir veya iki yıl toprağını mazeretsiz olarak boş bırakan köylüden alınan tazminat vergisidir.
^ Çift Resmi: Müslüman halktan alınan arazi vergisidir.
^ İspenc: Gayrimüslimlerden alınan arazi vergisidir.
^ Ağnam: Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinden alınan vergidir.
^ Resm-i Pencik: Savaş esirlerinin serbest bırakılması karşılığında alınan vergidir.
^ Bac: Pazar yerlerinden toplanan vergidir.
^ İhtisap Resmi: Ruhsat karşılığı alınan vergidir (noter vergisi).
^ Kantariye: Tartılardan alınır.
^ Resm-i Bennak: Evli çiftçilerden alınırdı.
^ Resm-i Mücerred: Bekâr çiftçilerden alınırdı.
^ Damga resmi: Çeşitli resmi muamelelerden alınır.
^ Derbent resmi: Çeşitli köprülerden ve geçitlerden alınır.
^ Gümrük Resmi: Dış ülkelerden gelen joğmallardan alınan vergidir.
^ Arusane: Evlenenlerden alınır (Kız tarafı öder.).
^ Cerime: Suçlulardan alınan vergidir.
^ Bağlı Beylik ve Devletlerden Alınan Yıllık Vergiler ve Hediyeler
NOT: Vergiler, Tahrir defterine yazılırdı.
Vergilerin hepsine “Tekâlif’ denirdi.
^ Maden, Tuzla, Orman ve Gümrük Gelirleri
> Müsadere (El Koyma): Ölen bir kişinin hayattayken haksız kazanç elde ettiği tespit edildiğinde mirasının hazineye aktarılmasıdır (Bu uygulama özel mülkiyet anlayışına terstir. 1839 Tanzimat Fermanı’yla kaldırılacaktır.).
> İltizam Sistemi: Bir bölgede devlet hazinesine toplanacak olan vergilerin açık artırma yoluyla şahıslara verilmesidir. İltizam vergisini toplamaya hak kazanan kişi toplayacağı vergiyi peşin olarak hazineye öderdi (Belli bir kar payı karşılığında). İltizam yöntemiyle vergi toplayanlara Mültezim adı verilirdi.
NOT: İltizam Sistemi XVI. Yüzyıldan sonra uygulamaya koyulmuştur. Devlet bu sistemi yürürlüğe koyarak acil para ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. İltizam yöntemi, Tanzimat Dönemi’nde kaldırılmıştır (1839).
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde,
I. Yöneticiler,
II. Hanedan üyeleri,
III. Azınlıklar,
gruplarından hangileri Cizye Vergisi ödemekle yükümlüydü?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2001/KMS) Cevap: C
^ Osmanlı ekonomisinin en önemli sektörleri tarım, hayvancılık, ticaret ve zanaatkârlıktır.
^ Bazı Osmanlı şehirleri üretimleri ile ün kazanmıştır. Bu şehirler devlet ekonomisini olumlu yönde etkilemişlerdir.
^ Konya’da dokuma, Tokat’ta bakırcılık, Amasya ve Erzincan’da gümüşçülük, Ankara ve Kastamonu’da soft kumaş, Bursa’da ipekçilik, Selanik’te çuhacılık, Edirne’de ayakkabıcılık, Bulgaristan’da aba, kıl dokuma işçiliği ve üretimi gelişmiştir.
^ Avrupa’ya pamuklu, yünlü, deri, yağ, halı ve boya gibi ürünler satılırken; süs eşyası, kalay, kurşun, kağıt, kadife, cam eşya ve saat gibi ürünler alınmıştır.
^ Osmanlı ekonomisinde esnafların kurduğu Lonca teşkilatının da büyük bir önemi vardı. Bu teşkilat iç ticarette bir denetleme kurumu gibiydi. Ancak Avrupa’da meydana gelen Sanayi İnkılâbı’nın etkisiyle Osmanlı Lonca teşkilatı iyice zayıflamıştır.
^ Bununla beraber İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Antlaşması (1838) ile Osmanlı Devleti, yabancı tüccarlara karşı uyguladığı belirli malların alım ve satımı üzerindeki sınırlamaları kaldırdı. Böylece Osmanlı toprakları kapitülasyonlar ve bu yeni durum ile tamamen Avrupa’nın açık pazarı haline geldi. Avrupa malları Osmanlı pazarlarını doldurdu. Düşük fiyatları nedeni ile Avrupa malları ile rekabet edemeyen esnaf tezgâhını ve atölyesini kapatmak zorunda kaldı. Yerli sanayi çöktü. Sanayi Devrimi’nin Osmanlı’ya etkisi en çoktekstil alanında görüldü.
^ Avrupalıların yaptığı Coğrafi Keşiflerle beraber yeni ticaret yollarının bulunması, Osmanlı’nın elindeki İpek ve Baharat yollarının önemini kaybetmesine neden oldu.
^ Ayrıca Coğrafi Keşifler sonucu Avrupa’ya taşınan gümüş ve altın gibi değerli madenler bir süre sonra Osmanlı ülkesine girince; Osmanlı Devleti’nin parasının değer kaybetmesine ve fiyatların yükselmesine neden oldu.
^ Bununla birlikte XIX. yüzyılın ortalarından itibaren alınan dış borçlar giderek büyümüş ve ödenemez hale gelince de Avrupalı devletler Duyun-u Umumiye İdaresini kurarak (1881) Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır.
VII. HUKUK
^ Osmanlı Devleti’nde hukuk sistemi iki bölüme ayrılırdı;
> Şer-i Hukuk
^ İslam dinine göre düzenlenen kanunlardır. Kaynağı Kur’an, sünnet, icma ve kıyastır.
^ Bu konuda din ve yasama işleri padişah adına Şeyhülislama aittir. Ancak şeyhülislam’ın yargılama yetkisi yoktu.
^ Yürütme ve yasama fetvalarla sağlanırdı. Temeli İslamiyet’in Hanefi mezhebine dayandırılmıştır.
^ Kazasker ve kadılar adli işlerden sorumlu görevlilerdi.
^ Şer’i hukukun işleyişini sağlayan en önemlikurum Kazaskerliktir. Kazasker, Osmanlı yargı sistemini oluşturan kadıların tayin ve terfi işlerini yapardı.
^ “İstanbul Efendisi” olarak anılan İstanbul Kadısı, Osmanlı sınırları içindeki en yüksek rütbeli yargıçtı.
^ Osmanlı Devletinde şer’i ve örfî bütün meseleler Şer’î Mahkemelerde çözümlenirdi. Eyalet, sancak ve kazalardaki mahkemelerde “hakim” olarak “Kadı” bulunurdu. Kadılar doğrudan Kazaskere bağlıydı.
^ Kadılar devletten maaş almaz, davalardan aldıkları harçlarla geçimlerini sağlarlardı.
^ Mahkemeler herkese açıktı. Kadı’nın verdiği karardan şüphe duyanlar üst mahkeme olarak Divan-ı Hümayun’a başvurabilirlerdi.
^ Osmanlı’da Kadıların görevleri şu şekildesıralanabilir;
Halk arasındaki çıkan anlaşmazlıkları ve davaları çözme,
Miras, ticaret, nikâh, vasiyet gibi davalara bakma ve bunları karara bağlama,
Noter görevini yerine getirme,
Askeri sınıf hakkında raporlar düzenleme, Bulunduğu bölgenin vergilerini toplayıp hazineye aktarılmasını sağlama,
Vakıfları denetleme,
Yeni işletme (şirket) kurulmasını onaylama, Kazalarda belediye işlerini yürütme,
^ Merkezden gelen tüm emirleri halka duyurma, halkın dertleriyle ilgilenme,
^ Kanun kaçaklarını takip etme ve cezalandırılmalarını sağlama
NOT: İlk Osmanlı kadısı Karamanlı Dursun Fakih’tir.
^ Daha küçük yönetim birimlerinde (nahiyelerde) kadı adına hüküm verenlere “Naib” denirdi. Mahkemelerde görülen davalar “ŞeriyyeSicilleri” denilen defterlere kaydedilirdi.
^ Müslüman olmayanların hukuki işleri bağlı oldukları cemaat yasalarına ve mahkemelerine göre düzenlenirdi. Bu durum Osmanlı’da hukukbirliğinin olmadığını gösterir.
> Örfi Hukuk
İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet’e aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır.
Örfi hukuka padişahın yönetim, maliye ve ceza gibi konularda çıkarttığı kanunnameler de dâhildi.
Örfi kanunlar hazırlanırken İslam hukukuna aykırı olmamasına dikkat edilirdi.
Bu hukuk sisteminde yasama yetkisi padişaha aittir. Örfi konularla ilgili padişah buyrukları “Ferman” olarak Nişancı tarafından kaleme alınırdı. Daha sonra da yine Nişancı tarafından, çıkartılan fermana padişah tuğrası işlenir ve fermanın resmiyet kazanması sağlanırdı.
Fatih Dönemi’nde hazırlanan “Kanunname-iAli Osman” ile örfi hukuk toplatılmış ve hale getirilmiştir (Osmanlı’nın
Kanunnamesi). Bu kanunname ile;
^ Devletin birliği ve geleceği için kardeş katli yasal hale getirilmiştir.
^ Sancağa çıkmak zorunlu hale getirilmiştir.
^ Devlete karşı işlenen ağır suçlara verilecek cezalar belirlenmiştir.
^ Devlet protokol sisteminde düzenlemeler yapılmış, makam tayinlerinin nasıl olacağı açıklanmıştır.
^ Devlet yönetiminde devşirmelerin önemli görevlere getirileceği karara bağlanmıştır.
NOT: Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ndeki bu kanunla merkezi otorite tam olarak güçlendirilmiş; devletin geleceği ve bütünlüğü güvence altına alınmıştır.
^ Bu kanunlar Kanuni Dönemi’nde en gelişmiş düzeye ulaştı (Osmanlı’nınikinci kanunnamesi).
^ Osmanlı’da sürekli uygulanan kanunlara Kanun-u Kadim denmiştir.
NOT-1: Osmanlı Devleti’nde adalet işleri; Şer-imahkemeler, Cemaat mahkemeleri, Konsoloslukmahkemeleri ve 19. yüzyıldan itibaren Batılı tarzdamahkemeler tarafından yürütülmüştür. Bu durumlar Osmanlı’da hukuk birliğinin olmadığını göstermektedir.
NOT-2: Osmanlı Devleti’nde hukuk alanındaki gelişmeler 19. yüzyılda başlamıştır. 1878’de İslami temelli ilk medeni hukuk, Mecelle adı altında toplanmıştır.
^ İlk defa Tanzimat Fermanı’yla (1839) herkesin temel hakları güvence altına alındı. Hukuk devleti kavramı gelişti. 1856 Islahat Fermanı ile karma mahkemelerin kurulması kabul edildi.
^ Abdülaziz Dönemi’nde Divan-ı Ahkam-ı Adliye (Yargıtay) adlı bir yüksek mahkeme kuruldu. 1878’de de hukuk alanında uzman ihtiyacını karşılamak amacı ile Mekteb-i Hukuk-i Şahane(Hukuk Fakültesi) kurulmuştur.
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, Fatih Kanunnamesi’nde yer alan konulardan biri değildir?
A) Saltanat İşleri
B) Sancağa çıkma usulünü kaldırma
C) Suç işleyenlere verilecek cezalar
D) Büyük devlet memurlarının rütbeleri
E) Büyük devlet memurlarının protokoldeki yerleri
(1999/DMS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi yürütmede Padişah’ı temsil etmez?
A) Lala B) Kadı C) Voyvoda
D) Sadrazam E) Tımarlı Sipahi
(1999/DMS) Cevap: A
VIII. EĞİTİM VE ÖĞRETİM
^ Osmanlı’da eğitim ve öğretime büyük önem verilmiştir.
^ Başlıca eğitim kurumlan; Mahalle Mektepleri (Sıbyan Mektepleri) ve Medreselerdir.
^ Sıbyan Mektepleri: Eğitim sisteminin ilk basamağıdır. Genellikle camilerin çevresinde bulunurdu. Ders verenlere “Muallim” adı verilirdi. Karma eğitim yapılırdı. Belli bir süresi ve sınıfı yoktur. Daha çok gramer ve dil eğitimi yapılırdı. İslamiyet ile ilgili bilgiler verilirdi. Ayrıca okuma yazma ve Kur’an öğretilirdi.
^ Osmanlı Devleti’nde ilköğretim ilk defa İstanbul’da II. Mahmut Dönemi’nde zorunluhale getirildi.
^ Temel eğitim kurumlan medreselerdir. ilk Osmanlı medresesi 1330’da Orhan Bey tarafından İznik’te açılmıştır (Süleyman PaşaMedresesi). Medreseye tayin edilen ilk müderrisDavud-u Kayseridir.
^ Kuruluş yıllarında, Mısır ve Suriye’de medrese eğitimi daha ileri olduğu için buralara öğrenci gönderilmiş, buralardan medreselere hoca getirilmiştir.
^ Medreselerde dil Arapça’dır. Buralarda dini ve pozitif bilimler birlikte okutulmuştur. Okutulan dersler ise şu şekildedir; Dini Bilimler; Kuran, Hadis, Fıkıh, Kelam, Belagat (Kur’an’daki edebi söz ve kavramları açıklama bilimi), Feraiz (İslam’a göre miras hesaplama bilimi), Pozitif Bilimler; Kimya, Matematik, Hendese, Astronomi, Tarih, Coğrafya’dır.
^ Medreselerde öğrencilerin bütün ihtiyaçları vakıflar tarafından karşılanıyordu.
^ Medreselerde eğitim veren öğretim görevlilerine “muid” veya “müderris” denirdi.
^ Fatih Dönemi’nde “Sahn-ı Seman” (Sosyal Bilimler ve Hukuk Fakültesi özeliğindedir. Bu medrese günümüzdeki İstanbul Üniversitesi’nin temelidir. Osmanlı’nın yüksek düzeyde eğitimveren ilk medresesidir.) ve Kanuni Dönemi’nde açılan “Süleymaniye” medreseleri (Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Tıp ve Fen Fakültesi özelliğindedir. Çağın en iyi eğitim veren kurumu kabul edilir.) en yüksek eğitimöğretim kurumlandır.
^ Fatih Dönemi’nde ayrıca devlet memuru yetiştirmek amacıyla devşirmelerin okutulduğu Saray Mektebi de denilen “Enderun ” açılmıştır. Daha sonraları Enderun’a Müslüman ailelerin çocukları da alınmıştır. Enderun’da; askeri eğitim, idari eğitim, beden eğitimi, sanat eğitimi verilirdi.
^ Enderun Okulu ilk defa II. Murat Dönemi’nde Edirne Sarayı’nda kurulmuştur. Bu okul II. Mahmut Dönemi’nde kapatılıp yerine “Mekteb-i Maarif-i Adliye” açılmıştır.
^ Medrese eğitimi görenler Kadı, Müftü, Kazasker, Defterdar, Nişancı olabilirdi.
^ Medreselerde eğitim görenlere “Suhte, Softa, Talebe, Danişment”; medreselerde yetişen bilginlere “Ulema” denirdi.
Medreselerde verilen eğitimin yanı sıra halkın da eğitim almış olduğu yerler vardır. Bunlar; tekke, cami, dergâh, zaviye, lonca, saray okulları ve konaklardır.
Duraklama Dönemi’nden itibaren medreseler ve ulemalık yozlaşmaya başlamış, “BeşikUlemalığı” doğmuştur. Bu durum medreselerdeki eğitim kalitesini düşürmüş ve müspet (pozitif) ilimlerin okutulmasını engellemiştir. Bu da Osmanlı Devleti’ni olumsuz etkilemiştir.
NOT: Beşik Ulemalığı; Yöneticilerin çocuklarına daha çocuk yaşta iken müderris (profesör) unvanının verilmesi (Alimin Oğlu Alim Olur Anlayışı).
^ Tanzimat Dönemi’nde devletin açtığı bazı okullara gayrimüslim öğrenciler de alınmaya başlanmıştır. 1869’da çıkarılan Maarif-iUmumiye Nizamnamesi ile azınlıkların özel okul açabileceği hükme bağlanmıştır.
II. Meşrutiyet yıllarına gelindiğinde artık medreseler sadece din adamı yetiştiren kurumlar haline gelmişti.
NOT: Medreseler, 3 Mart 1924’te çıkartılan Tevhid-iTedrisat Kanunu ile kapatılmıştır.
NOT: Osmanlı topraklarında ilk yabancı okul, Cizvit rahipleri tarafından 1583’te Fransa adına açılan “Saint Benoit”dır (Sen Benuva). Daha sonraki dönemlerde kapitülasyonlardan faydalanan Avrupalı Devletler İstanbul’da birçok okul açmıştır.
NOT: Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyıldaki durumundan ötürü azınlık okulları denetlenemediği için devlete zararlar vermişlerdir.
Osmanlı Devletinde mesleki eğitimin en yaygın şekilde verildiği yer “Lonca” teşkilatlarıydı. Esnaf teşkilatı olan loncalar aynı zamanda birer eğitim yeri olup, çeşitli dönemlerde birer sanat okulu olarak görev yapmışlardır. Loncalara gayrimüslimler de üye olabilirdi.
Osmanlı Eğitim Sistemi, XIX. yüzyılda değişikliğe uğramıştır. Bu yüzyılda medreselerin yanında Batılı tarzda eğitim öğretim yapan okulların açılması toplumda kültür çatışmasına neden olmuştur. 1835’te Mekteb-iHarbiye kuruldu.
1845’te Harp Okulları’na öğrenci yetiştirmek amacıyla Askeri Liseler (İdadi) açılmıştır.
1856 Islahat Fermanı, eğitim alanında yenileşmede önemli bir dönüm noktası oldu. 1857’de Maarif-i Umumiye Nezareti (Genel
Eğitim Bakanlığı) kurularak Milli Eğitim Bakanlığı’nın temeli atıldı.
NOT: Osmanlı’da devlet memuru olabilmenin tek şartı Müslüman olmaktı. Ancak bu şart 1856 Islahat Fermanı’yla kaldırıldı.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devletinde önceleri Hıristiyan tebaanın yetenekli çocuklarının alındığı, daha sonraları Müslüman çocukların da alınmaya başlandığı okul aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hendese Okulu B) Mahalle Mektebi
C) Enderun D) Medrese
E) Mülkiye
(2000/DMS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi Avrupa Devletleri’nin Osmanlı ülkesinde okul açmalarının amaçlarından biri değildir?
A) Kültürlerini yaymak
B) Çıkarlarını sürdürmek
C) Uyruklarındaki çocukların eğitimini sürdürmek
D) Osmanlı Devleti’ndeki yenilik hareketlerine öncülük etmek
E) Azınlıkların haklarını korumak
(2000/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi XVII. yüzyıldan itibaren medreselerde okutulan derslerden biri değildir?
A) Kimya B) Kelam C) Kuran
D) Tefsir E) Hadis
(200S/KPSS) Cevap: A
ÖRNEK SORU
Osmanlı İmparatorluğu’nda devşirme yöntemiyle toplanan çocuklardan, saraya alınanlar aşağıdakilerin hangisinde eğitilmiştir?
B) Enderun
A) Sıbyan mektepleri C) Hendesehane E) Azınlık okulları D) Yabancı okullar
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: B
IX. BİLİM, DİL VE EDEBİYAT
A. BİLİM
y Osmanlı Devleti’nde XIV., XV. ve XVI. yüzyıllarda bilime önem verilmiş ve birçok bilim adamı yetişmiştir. y Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde İstanbul bilim merkezi haline getirilmiştir. y Osmanlı Devleti’nde kendi çağlarını etkileyen önemli bilim adamları ve eserleri şunlardır;
^ Molla Fenari (15. yy): Mantık alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Eserleri Osmanlı’nın son dönemlerine kadar okutuldu. Maddet’ül Hayat adlı eseri vardır.
^ Emir Sultan (1368-1430): Osmanlıların
Kuruluş Devri’nde Bursa’da yaşamış, Yıldırım Bayezid Han’ın damadı olan bilim adamıdır.
^ Kadız.ade-i Rumi (14. ve 15. yy): Matematik, Astronomi alanlarında yetişmiştir. Muhtasar-ı Fi’l Hisab adlı eseri vardır.
^ Ali Kuşçu (15. yy): Matematik, Astronomi alanında yetişmiştir. Osmanlı’da Matematiğin kurucusu olarak bilinir. Fatih Dönemi’nde İstanbul’a Semerkant’tan getirilmiştir.
^ Sinan Paşa: Matematik alanında yetişmiştir. Tazarruname ve Nasihatname adlı eserleri vardır.
^ Piri Reis (15. ve 16. yy): Coğrafya alanında ileri gitmiştir. İlk kez dünya haritasını çizmiştir. “Kitab-ı Bahriye (Denizcilik Kitabı)” adlı eseri vardır.
ÖRNEK SORU
Kitab-ı Bahriye adlı eseri ve yaptığı haritalarla ünlü denizci aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kılıç Ali Reis B) Piri Reis
C) Murat Reis D) Seydi Ali Reis E) Barbaros Hayrettin
(2006/KPSS Lisans) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlılar zamanında Kitab-ı Bahriye adlı eseriyle ve haritacılık çalışmalarıyla ünlü bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Piri Reis B) Ali Kuşçu
C) Seydi Ali Reis D) Matrakçı Nasuh
E) Sabuncuoğlu Şerafeddin
(2010 – KPSS – Lisans) Cevap: A
^ Seydi Ali Reis (16. yy): Deniz Coğrafyası alanında çalışmalarda bulunmuştur. “Miratü’l Memalik (Memleketlerin Aynası)” adlı eseri vardır. Bu eserde Hindistan ile Osmanlı ülkesi arasında yaptığı yolculuğu anlatır.
^ Molla Lütfü: Matematikçidir. Taz’if’ül Mezbah adlı eseri vardır.
^ Takiyüddin Mehmet (16. yy): Astronomi
alanında çalışmalarda bulunmuştur. Osmanlı’da ilk rasathaneyi kurmuştur (İstanbul’da).
^ Matrakçı Nasuh (16. yy): Coğrafya, Minyatür, Matematik, Tarih alanlarında yetişmiştir. Cemal’ül-Küttab ve Kemal’ül-Hisab adlı eserleri vardır.
^ Katip Çelebi (17. yy): Tarih, Coğrafya, Denizcilik, Maliye ve Hukuk alanlarında çalışmalar yapmıştır. Eserlerinin ismi; Cihannüma (Dünya coğrafyası), Keşfü’zü-nun (Bibliyografya),Fezleke-i Osmani ve Mizanü’l Hak’tır.
^ Hezarfen Hüseyin Çelebi (17. yy): Batı ile ilişki kuran ilk bilim adamıdır. Osmanlı Teşkilat Tarihi en önemli eseridir.
^ Hezarfen Ahmet Çelebi (18. yy): Kanat takıp uçan ilk insandır.
^ Lagari Hasan Çelebi: İlk roket örneğini icat ederek uçmayı başarmıştır.
^ Evliya Çelebi (17. yy): Seyahatname en önemli eseridir. Bu eser yazıldığı dönemin Türk kültür tarihi hakkında bilgi veren önemli bir yapıttır.
ÖRNEK SORU
Seyahatname adlı eseriyle XVII. yüzyıl Osmanlı sosyal yaşantısına ilişkin önemli bilgiler veren yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Koçi Bey B) Katip Çelebi
C) Evliya Çelebi D) Lagari Hasan Çelebi E) Hezarfen Ahmet Çelebi
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: C
^ Ahmet Cevdet Paşa (19. yy): Eserleri, Tarih-i Cevdet (Tarih Kitabı), Tezakir, Kısas-ı Enbiya (Nebiler Tarihi), Mecelle (Hukuk) dir (Mecelle’yi hazırlayan 16 kişilik hukukçu heyetine başkanlık yapmıştır).
^ Zembilli Ali Efendi: Din ve Hukuk âlimidir. El Mutahharat adlı eseri vardır.
^ İbn-i Kemal: Din ve hukuk âlimidir. Tevarih-i Ali Osman adlı eseri vardır.
^ Ebussuud Efendi: Din ve hukuk âlimidir. Duaname ve Kanunname adlı eserleri vardır.
^ Akşemseddin: Fatih’in hocasıdır. Daha çok Tıp alanında kendini yetiştirmiştir. Ayn’ül Ayan adlı eseri vardır.
^ Altunizade Sabuncuoğlu Şerafettin: Tıp alanında ilerlemiştir. Kitâbü’l-Cerrahiyyeti’l-İlhaniyye adlı eseri vardır.
^ İbrahim Müteferrika (18. yy): İlk özel matbaayıkurmuştur.
^ Şinasi (19. yy): İlk oyun yazarıdır. (Şair Evlenmesi), Avrupa’yı örnek alan ilk şairdir.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Döneminde, Fatih Sultan Mehmet’in hocası olmuş, din, tasavvuf ve tıp alanlarındaki çalışmalarıyla bilinen ünlü bilgin aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ebussuud
B) Emir Sultan
C) Akşemseddin
D) Kemalpaşazade
E) Molla Fenari
(2011 – KPSS) Cevap: C
> Tarih alanında önemli bilim adamları ise şunlardır; Hoca Saadettin Efendi, Aşık Paşazade, Solakzade, Neşri, Naima ve Kemal Paşazade’ dir.
NOT: Padişahların görevlendirdiği resmi tarih yazıcılarına “Vakanüvis” veya “Şehnameci” denirdi.
NOT: Halepli Mustafa Nâimâ Efendi, padişah tarafından görevlendirilen ilk resmi tarihçi’dir. Son vakanüvis ise Abdurrahman Şeref’tir.
NOT: Osmanlı’da diğer önemli vakanüvisler; Ahmet Cevdet Paşa, Evliya Çelebi, Tursun Bey, Hoca Saadettin Efendi’dir.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde resmî tarih yazarlarına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
B) Mütevelli C) Nişancı
A) Mültezim D) Reisülküttap E) Vakanüvis
(2010 KPSS – Lisans) Cevap: E
Osmanlı Devleti’nde resmi dil Türkçe’dir.
Azınlıklara ise kendi dillerinde konuşma hakkı verilmiştir.
Medreselerde bilim dili Arapça ’dır. Edebiyat dili ise Farsça olmuştur. Enderun’da Türkçe kullanılmıştır. Türk, Arap ve Fars dillerinin bir arada kullanılması ile zamanla Osmanlıca (Osmanlı Türkçe’si) adlı yeni bir dil ortaya çıkmıştır.NOT: Osmanlı Türkçesi’nde değişik yazı tarzları kullanılmıştır. Bunlar; Rikka, Sülüs, Nesih, Talik, Divani, Divani kırması, Siyakat karakterleridir.
C. EDEBİYAT
y Osmanlı Kuruluş Dönemi’nde Türkçe’ye büyük önem verildi. Halk Edebiyatı bu dönemde çok etkili olmuştur. y Halk Edebiyatı’nda Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Köroğlu, Karacaoğlan, Kul Mehmet, Gevheri, Emrah, Aşık Ömer, Zıhni, Dadaloğlu gibi önemli isimler yetiştirilmiştir. y Osmanlı Yükselme Dönemi’nde edebiyatta Arap ve İran kültürünün etkileri artmıştır. XV. yüzyıldan itibaren Divan Edebiyatı’nın önemi artmıştır.
y Divan Edebiyatı’nda; Şeyhi (Harname), Nesimî, Ahmedî, Bakî (Kanuni Mersiyesi), Fuzuli (Leyla ve Mecnun), Nefî (Siham-ı Kaza), Nedim (Lale Devri), Şeyh Galip (Hüsn-ü Aşk) gibi önemli isimler yetişmiştir. y Osmanlı padişahları edebiyatla önemli eserler vermişlerdir.
II. Bayezid, Adlî; Kanuni mahlaslarıyla şiirler yazmışlardır. y Osmanlı Devleti’nde Tekke Edebiyatı da gelişmiştir. Tekke Edebiyatı’nda; Hacı Bektaş-i Veli (Makalat), Hacı Bayram Veli, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal gibi önemli isimler yetişmiştir.
X. BASIN – YAYIN
Osmanlı Devleti’nde ilk matbaa Lale Devri’nde (1727), İstanbul’da, Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından kurulmuştur. Şeyhülislam dini kitaplar dışındaki kitapların basımı için fetva vererek hattatlık sanatı ile uğraşanların işsiz kalmasını önlemeye çalıştı. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügatidır. Osmanlı Devletinde Gazetecilik: Osmanlı Devletinde ilk resmi gazete,
II. Mahmut zamanında (1831) çıkarılan ve Dönemi’ne kadar varlığını sürdüren Takvim-iVekayi’ dir.
Yayın yaşamına giren ikinci gaz.ete, 1840 yılında çıkarılan Ceride-i Havadis tir (İlk yarı resmi gazetedir.).
İlk özel Türk gazetesi Agah Efendi ile Şinasi’nin 1860’ta çıkardıkları Tercüman-ıAhval dir. Ayrıca Şinasi 1862’de Tasvir-iEfkâr adıyla bir fikir gazetesi çıkardı.
1866’da Muhbir gazetesi çıkarıldı.
y 1867’de sansür günlük hayata girdi.
II. Abdülhamit döneminde basına sansür getirildi (ilk kez). y Osmanlı Devleti’nde ilk dergi Mecmua-i Fünun (1862), ilk resmi dergi Mir’at, ilk mizahdergisi Diyojen’dir.
XI. SANAT
y 15. yy’da gelişme gösteren Osmanlı güzel sanatları, 16. yy’da en parlak dönemine ulaştı. Güzel sanatlardaki gelişme özellikle süsleme sanatlarında kendini gösterdi. Hattatlık, çinicilik, minyatür, nakkaşlık, kakmacılık, oymacılık, tezhip başlıca süsleme sanatı dallarıydı.
❖ Çini Sanatı:
^ Duvar gibi yüzeylerde kaplama olarak kullanılan renkli ve genellikle bezeli ve sırlı seramiğe çini denilmektedir.
^ Bu dönemin önemli çini merkezleri Bursa, İznik, Kütahya ve İstanbul’dur.
^ Osmanlı Çini sanatının ilk örneği İznik Yeşil Camii’dir.
^ Osmanlı çinicilik sanatı XVI. yy’da en yüksek düzeyine ulaştı. Çini süslemelerinin olduğu önemli eserler;
^ İstanbul’daki Çinili Köşk ^ Rüstem Paşa Camii ^ Yeni Camii ^ Topkapı Sarayı ^ Süleymaniye Camii ^ Sultan Ahmet Camii ^ Bağdat ve Revan Köşkleri
❖ Hat Sanatı:
^ Belirli kurallara bağlı olarak yapılan güzel yazı yazma işine hat ya da “Hüsn-ü Hat” denir.
^ Türklerde hat sanatı ile ilgili ilk örnekleriSelçuklular vermiştir.
^ Osmanlı hat sanatında yazının okunmasından çok güzel görünmesine önem verilirdi. Bu nedenle resim yerine gelişme göstermiştir.
^ Hat sanatının en fazla gelişme gösterdiği dönem Klasik Osmanlı Dönemi olmuştur.
^ Osmanlı’daki en meşhur hattatlar; Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman’dır.
❖ Minyatür Sanatı:
^ Minyatür daha çok el yazması kitaplarda boya ve yaldız kullanılarak, ışık, gölge, boyut ve gerçek hacim verilmeden yapılan resimlerdir (çizgi resim sanatı).
^ Bu anlayışla ele alınan minyatürlerde metnin açıklanması, konu ve ayrıntıların tanımlanması amaç edinilmiştir.
^ Derinliğin bulunmadığı minyatür resimlerde kişiler mevkilerine ve rütbelerine göre çizilmişlerdir.
^ Osmanlı’da resim yasaklandığı için onun yerine gelişen sanat dalıdır.
NOT: Minyatür kitapları Surname ve Hünernameismini taşır. Minyatür sanatçılarına “Nakkaş” denilirdi.
^ Bununla birlikte Osmanlı Devleti’ndeki enmeşhur minyatür ustaları ise şöyle sıralanabilir;
^ Matrakçı Nasuh: Barbaros Hayrettin Paşa’nın Akdeniz Seferi’nin ve Kanuni’nin Macaristan Seferi’nin minyatürlerini çizmiştir.
^ Haydar Reis (Nigari): Kanuni, Barbaros ve
II. Selim’in portrelerini çizmiştir.
^ Nakkaş Osman: III. Murat’ın çocuklarının sünnet düğünlerinin minyatürlerini çizmiştir.
^ Levni: III. Ahmet Dönemi’yle (Lale Devri) ilgili minyatürleri vardır. Levni, 18. yüzyıldayaşamış son büyük minyatür sanatçısı olarak kabul edilmektedir.
ÖRNEK SORU
Osmanlılar’da aşağıdaki sanatlardan hangisine ait eserler, yapıldığı dönemin sosyal ve siyasi özellikleri hakkında en çok bilgi verir?
A) Çini B) Hat C) Kakma D) Ebru E) Minyatür
(2002/KPSS) Cevap: E
❖ Ebru Sanatı: Kâğıtların üzerine boya ile mermer damarları gibi renkli dalgalar yaparak süslemektir (Desen sanatı).
❖ Mücellitlik: Kitap ciltleme sanatıdır. Kitapların deri ile ciltlenmesidir.
❖ Musiki:
^ Türk musikisi Osmanlılar döneminde gelişti. Mehter takımı Osman Bey tarafından kurulmuş, savaşlarda orduyu coşturmuş ve askere moral vermiştir.
^ Osmanlılarda musikinin öğretildiği ve icra edildiği en önemli okul Enderun’du. Mehterhane ise, askeri musikinin icra edildiği yerdi.
^ 15. yy’da yaşamış Türk musiki bilgini Abdulkadir Meraği, Osmanlı musikisininöncüsü kabul edilir.
^ Osmanlılar musikiyi aynı zamanda akıl hastalarının tedavisinde başarı ile uyguladılar ve bu alanda çığır açtılar.
^ Musiki, 17. ve 18. yüzyıllarda büyük gelişme gösterdi. Özellikle 17. yüzyılda Ömer Bey,Hafız Post, Itri gibi büyük bestekârlar yetişti.
^ II. Mahmut Dönemi’nde mehterhane kapatıldı ve yerine Mızıka-i Hümayun açıldı.
^ Abdülmecit Dönemi’nden itibaren “Batımüziği” ön plana çıktı. Bununla beraber bu dönemde yetişen bestekârlar, Türk musikisinin korunması ve gelişmesi için çaba harcadılar. Selanikli Ahmet Bey, Hacı Arif Bey, İsmailDede Efendi, Zekai Dede, Tamburi Cemil Beybu dönemin ünlü bestekârlarıdır.
❖ Resim:
^ Portresini yaptıran ilk Osmanlı padişahı
II. Mehmet (Fatih)’tir (İtalyan ressam Bellini’ye yaptırmıştır.).
^ Resim öğrenimi için ilk kez Fatih tarafından İtalya’ya öğrenci gönderilmiştir (Sinan Bey).
^ Osmanlı’da portresini devlet dairelerine astıran ilk Osmanlı padişahı II. Mahmut’tur.
^ 1872’de Şeker Ahmet Paşa İstanbul’da ilk resim sergisini açmıştır.
^ Osman Hamdi Bey Asar-ı Atika (Arkeoloji müzesi) ve Sanayi-i Nefise Mektebinin kurucusudur. Kendisi ressamdır ve Eski Türk hayatına dair resimler çizmiştir. Silah Tacirleri ve Kaplumbağa Terbiyecisi ünlü eserleridir.
NOT: Osman Hamdi Bey, Türkiye’de müzeciliğin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
ÖRNEK SORU
Türkiye’de müzeciliğin kurucusu kimdir?
A) Şeker Ahmet Paşa
B) Osman Hamdi Bey
C) Süleyman Seyyid
D) Halil Paşa
E) Osman Nuri Bey
(1999/DMS) Cevap: B
^ Sanayi-i Nefise Mektebi ilk Güzel Sanatlar Okulu dur.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda güzel sanat
dallarında eğitim ve öğretim yapmak üzere
açılan ve müdürlüğüne Osman Hamdi Bey’in
getirildiği okul aşağıdakilerden hangisidir?
A) Darülmuallimin
B) Sanayi-i Nefise Mektebi
C) Galatasaray Sultanisi
D) Darülfünun
E) Darülmaarif
(2011 – KPSS) Cevap: B
❖ Mimari:
^ Osmanlı sanatında en çok mimari alanında gelişme görüldü.
^ Osmanlı Kuruluş Dönemi’nde mimari alanda Bizans ve Anadolu Selçuklu Devleti’nden etkilenilmiştir.
^ Kuruluş Devri’nin en önemli eserleri: Bursa’da Ulu Cami, Yeşil Cami, Yeşil Türbe ve Edirne Üç Şerefeli Camii dir. Ayrıca Hacı İvaz Paşa dönemin en ünlü mimarıdır.
^ İstanbul’un Fethi’nden sonra Osmanlı mimarisi gelişme gösterdi ve Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde Klasik Osmanlı – Türk mimari tarzına geçildi.
^ II. Bayezıd’ın yaptırdığı Bayezıd Cami Klasik Osmanlı mimarisinin ilk önemli örneğidir.
^ Fatih Dönemi’nde yapılan Topkapı Sarayı da ilk klasik eserlerdendir.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Osmanlı mimarisi, Mimar Sinan’la zirveye çıktı ve Türk – İslam mimarisi Hıristiyan mimarisini geçti.
^ Mimar Sinan, Kanuni, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde mimarbaşılık yapmıştır ve çok sayıda eser bırakmıştır (16. yüzyılın en önemli mimarıdır).
^ Mimar Sinan’ın yaptığı bazı eserler şunlardır; Şehzadebaşı Cami (Çıraklık – İstanbul), Süleymaniye Cami (Kalfalık – İstanbul), Selimiye Cami (Ustalık – Edirne).
^ Kanunî Sultan Süleyman’ın zevcesi Haseki Hürrem Sultan’ın siparişiyle Mimar Sinan, bugünkü “Haseki Külliyesi”ni yaptı.
^ Mimar Sinan, yalnızca mimari eserler meydana getirmekle kalmamış Mimar Davut Ağa ile Mimar Mehmet Ağa gibi ünlü mimarları da yetiştirmiştir.
NOT: 17. yüzyılın en önemli mimarı ise Sultan
Ahmet Camii’ni (Mavi Camii) yapan Sedefkâr
Mehmet Ağadır. Yeni Cami, Bağdat ve Revan
Köşkleri’ni de yapmıştır. Ayrıca Mekke’de
Kâbe’yi, Medine’de Mescid-i Nebevi’yi onarmıştır.
Eserlerinde Mimar Sinan’ı örnek almıştır.
^ Osmanlı Devleti Dönemi’nde yaşamış diğer önemli mimarlar şunlardır;
^ Mimar Hayrettin: İstanbul Bayezıd Camii ve Mostar Köprüsü’nü yapmıştır.
^ Davut Ağa: Mimar Sinan’ın öğrencisidir. En önemli eserleri Sarayburnu’ndaki Sepetçiler Kasrı ve İncili Köşk ile Sultan Ahmet Külliyesi içindeki III. Murat Türbesi’dir.
^ Dalgıç Mehmet Ağa: Yeni Cami yi ve
III. Murat Türbesi’ni tamamlamıştır.
^ Kasım Ağa (1570 – 1660): Arnavut kökenlidir. Üsküdar’daki çinileriyle ünlü Çinili Kule’yi yaptı. Sepetçiler Kasrı’nı genişletti. Saray entrikaları sonucunda (Sultan İbrahim entrikaları) azledilerek boğduruldu. Böylece; mimarbaşının eceliyle ölünceye dek görevde kalması geleneği bozuldu.
^ Mehmet Tahir Ağa (18. yy.): III. Mustafa ve
I. Abdülhamit zamanında mimarbaşılık yaptı. Fatih Cami’ni yeniledi. II. Abdülhamit adına Hamidiyye Külliyesi’ni inşa etti. III. Mustafa adına yaptığı Laleli Camii Batılı etkilerle Klasik Osmanlı sanatının birleşimi olup doğacak Batılılaşma hareketinin habercisidir.
^ Osmanlı Klasik Mimari Tarzı, Lale Devri’yle önemini kaybetmeye başladı. Lale Devri’yle mimaride Avrupa’nın etkisi başlamış ve Lale Devri’nden sonra Türk Barok ve Rokoko devrine girilmiştir. Batı etkisiyle Nur-uOsmaniye ve Laleli Camileri yapılmıştır.
^ Bunun yanında; Osmanlı mimarisi özellikleri bakımından beş döneme ayrılır;
S Erken (İlk) Dönem Osmanlı Sanatı: Devletin kuruluşundan 1501 tarihinde Klasik devrin başlangıcına kadar sürmüştür.
S Klasik Dönem Osmanlı Sanatı: Osmanlı, sanat alanında en parlak dönemini yaşamıştır. XV. yy.’ın ikinci yarısından XVIII. yy.’a kadar sürmüştür.
S Geç Dönem Osmanlı Mimarisi: XVIII yy.dan itibaren Lale Devri’yle birlikte başlayan bu dönemde Batılılaşmanın etkileri görülmeye başlar. Osmanlı mimarisi, Batılılaşma dönemine Lale Devri olarak adlandırılan geçiş dönemiyle adım atar.
anlayışında; aynı eserde farklı üsluptaki özellikleri yan yana görmek mümkündür. Bu dönemdeki örnek eserler;
^ İstanbul Hamidiye Camii ^ İstanbul Aksaray Valide Camii ^ Beylerbeyi Sarayı (XIX. yy. – 1865)
^ Çırağan Sarayı (XIX. yy. – 1865)
S Neoklasik Dönem Sanatı (1900 – 1930):
Sanay-i Nefise Mektebi’nde eğitim alan kişilerin başlattığı bir dönemdir. Bu dönemin temsilcileri arasında; Mimar Kemalettin, Mimar Vedat, Mimar Ali yer alır. Selçuklu ve Osmanlı döneminde kullanılan mimari öğeler bu dönemde de kullanılmıştır.
^ Osmanlı mimarisinden günümüze kalan birçok eser vardır ve bu eserler bugün de insanların ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
NOT-1: 19. Yüzyıl’da yapılan saraylar, Osmanlımimarisinin son yapılarıdır. Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı gibi sarayların büyük kısmı Boğaziçi kıyılarında inşa edilmiştir. Ayrıca İshak Paşa Sarayı da bu dönemin önemli mimari eserleri arasındadır.
NOT-2: Osmanlı mimarisinde, camilerin çevreleri “külliye” tabir edilen birçok sosyal müesseselerle çevrilmiştir. Osmanlı’da yapılan en önemlikülliyeler, Fatih, II. Bayezıd (Edirne) ve Süleymaniye (İstanbul) Külliyeleri’dir.
^ Osmanlı Devleti tarafından yapılan önemlimimari eserler şunlardır;
A Erken Dönem Osmanlı Mimarisi
^ İznik Hacı Özbek Camii (İlk Osmanlı camisi)
^ İznik Yeşil Cami ^ Bursa Yeşil Cami
^ Bursa Hüdaverdigar Camii: Yıldırım Bayezıd Dönemi ^ Yıldırım Camii ^ Yıldırım Medresesi (Bursa)
^ Bursa Ulu Cami (İlk büyük cami)
^ Bursa Muradiye Medresesi ^ Edirne Eski Camii:
^ Edirne Üç Şerefeli Camii ^ Hacı Bayram Camii (Ankara)
^ Lala Şahin Paşa Medresesi (Bursa)
^ Yeşil Medrese (Bursa)
^ Yeşil Türbe (Bursa)
^ Kırgızlar Türbesi (İznik)
^ Edirne Sarayı ^ Irgandi Köprüsü (Bursa)
^ Bursa Çarşısı ^ Edrine Bedesteni ^ Anadolu Hisarı (I. Bayezıd)
☆ Klasik Dönem Osmanlı Mimarisi
^ Fatih Camii (İstanbul)
^ Fatih Külliyesi (İstanbul)
^ Bayezıd Camii (İstanbul)
^ II. Bayezıd Külliyesi (Edirne)
^ Haseki Camii ve Medresesi (İstanbul)
^ Şehzade Camii ve Medresesi (İstanbul – 1543) ^ Süleymaniye Camii (İstanbul – 1549)
^ Selimiye Camii ve Medresesi (Edirne – 1574) ^ Rüstem Paşa Camii (İstanbul – 1561)
^ Sultan Ahmet Camii (İstanbul – 1616)
^ Rüstem Paşa Medresesi (İstanbul)
^ Eyüp Sultan Türbesi (İstanbul)
^ Fatih Sultan Mehmet Türbesi (İstanbul)
^ Yavuz Sultan Selim Türbesi (İstanbul)
^ Barbaros Hayrettin Türbesi (İstanbul)
^ Şehzade Mehmet Türbesi (İstanbul)
^ Yeni Camii (Valide Sultan) (İstanbul – 1664)
^ Mihrimah Sultan Medresesi (İstanbul)
^ Topkapı Sarayı (Fatih)
^ Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi ^ Çinili Köşk (İstanbul)
^ Mostar Köprüsü (Bosna)
^ Rumeli Hisarı (Fatih)
^ Kilitbahir Kalesi (Fatih)
^ Kale-i Sultaniye (Fatih)
☆ Geç Dönem Osmanlı Mimarisi
^ Nuru Osmaniye Camii (İstanbul): Avrupai tarzda yapılan ilk eser^ Laleli Camii (İstanbul)
^ Nusretiye Camii (İstanbul)
^ Dolmabahçe Camii (İstanbul)
^ Ortaköy Camii (İstanbul)
^ Revan Köşkü (İstanbul)
^ Bağdat Köşkü ^ Şale Köşkü ^ Sadabad Kasrı (İstanbul)
^ III. Ahmet Çeşmesi (İstanbul)
^ Tophane Çeşmesi (İstanbul)
^ Dolmabahçe Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
^ Beylerbeyi Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
^ Çırağan Sarayı (İstanbul – Abdülaziz)
^ Yıldız Sarayı (İstanbul – II. Abdülhamit)
^ İshak Paşa Sarayı (Doğubeyazıt – 1784)
^ Seddülbahir Kalesi (Çanakkale – IV. Mehmet) ^ Selimiye Kışlası (İstanbul – III. Selim)
^ Levent Kışlası (İstanbul – III. Selim)
ÖNEMLİ HA TIRLA TMALAR
^ Osman Bey Dönemi’nde aşiretten beyliğegeçilmiştir.
^ İlk Bizans – Osmanlı Savaşı Osman Bey Dönemi’nde yapılan “1302 Koyunhisar(Bafeon) Savaşı ”dır.
^ İlk Osmanlı vergisi Osman Bey Dönemi’nde uygulamaya konulmuştur.
^ İlk Osmanlı parası (bakır akçe) Osman Bey Dönemi’nde bastırılmıştır.
^ Orhan Bey Dönemi’nde beylikten devletegeçilmiştir.
^ Orhan Bey Dönemi’nde ilk gümüş akçebastırıldı.
^ Osmanlı Devleti’nin aldığı ilk beylik Orhan Bey Dönemi’nde “Karesioğulları Beyliği”dir (1352). Böylece; “Anadolu Türk Siyasi Birliği”ni sağlamada ilk adım atılmıştır.
^ Orhan Bey Dönemi’nde; Bizans yaşadığı iç karışıklıklar sırasında Osmanlı’dan yardım istemiş,
yardım karşılığında Çimpe Kalesi ni vermiştir.
NOT: Osmanlılar’ın Rumeli’de ele geçirdiği ilk yer
“Çimpe Kalesi”dir(1353).
^ Osmanlıların Rumeli’de fethettiği ilk yerOrhan Bey Dönemi’nde alınan Gelibolu’dur (1354).
^ Orhan Bey Dönemi’nde ilk devlet örgütlenmesigerçekleştirilmiştir. Bunlar;
^ İlk divan kuruldu ve ilk vezir atandı (ilk vezir Alaaddin Paşa).
^ İlk kez. Sancak sistemi oluşturuldu; “şehzadelerin sancağa çıkma geleneği” başlatıldı (I. Murat İznik’e gönderildi.).
^ İlk düzenli ordu (Yaya ve Müsellem) kuruldu.
^ İznik’te ilk Osmanlı medresesi açıldı.
^ İlk vakıf örgütü kuruldu.
^ Sancaklara Kadı ve Subaşı atandı, (ilk adliörgüt ve ilk güvenlik teşkilatı).
^ I. Murat Dönemi’nde ikinci devletörgütlenmesi gerçekleştirilmiştir. Bunlar;
^ İlk kez. “Pençik Sistemi” uygulanmaya başlandı; ilk Kapıkulu Ordusu (YeniçeriOcağı) kuruldu.
^ Gelibolu’da Acemi Oğlanlar Ocağı açıldı. Böylece Yeniçeri Ocağı’nın temelleri atılmış oldu (Pençik – Devşirme Sistemi uygulandı.).
^ İlk kez “Tımar Sistemi” uygulanmaya başlandı; İlk Tımarlı Sipahi Ordusu kuruldu.
^ İlk Veziraz.amlık (Sadrazamlık) makamıkuruldu (ilk Vezirazam Çandarlı Halil Paşa’dır.).
^ Divan genişletildi ve vezir sayısı ikiye çıkarıldı.
^ İlk Kazaskerlik makamı oluşturuldu.
^ İlk Maliye Teşkilatı kuruldu; ilk Defterdarataması yapıldı.
^ İlk eyalet teşkilatlanması (Beylerbeyliği)merkez Edirne olmak üzere Rumeli’de oluşturuldu.
^ I. Murat; geleneksel veraset sisteminde ilk değişikliği yapmış, “Ülke Hükümdar ve Oğullarınındır” geleneğini başlatmıştır.
^ I. Murat; merkezi otoriteyi güçlendirmek için kardeşleri Halil ve İbrahim’i öldürerek “ilkkardeş katli”ni başlattı.
^ I. Murat; Osmanlı Devleti’nde ilk defa“Sultan” ünvanını kullandı.
^ I. Murat; Sancak sistemine göre yetişerek tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıdır.
^ I. Murat Dönemi’ndeki “1364 SırpsındığıSavaşı”, Osmanlı Devleti’nin Balkan ve Haçlı İttifakı’na karşı ilk zaferidir.
^ I. Murat Dönemi’ndeki “1387 PloşnikBaskını” Balkanlar’daki mücadelelerde Haçlılara karşı alınan ilk yenilgidir.
^ I. Murat Dönemi’ndeki “1389 I. KosovaSavaşı”, Osmanlı Devleti’nin Balkan ve Haçlı İttifakı’na karşı ilk büyük zaferidir.
^ I. Murat; savaş alanında şehit düşen ilkOsmanlı padişahıdır (1389 I. Kosova Savaşı).
^ I. Murat Dönemi’nde 1389 I.Kosova Savaşı’nda ilk top kullanılmıştır.
^ I. Murat Dönemi’’nde ilk topçu ocağı kuruldu.
^ I. Murat; Anadolu Türk Birliği’ni sağlamak amacıyla,
^ Germiyanoğullarından; çeyiz olarak Kütahya, Tavşanlı, Simav ve Emet’i aldı.
^ Hamitoğullarından; parayla (80 bin altın) Isparta, Yalvaç, Eğirdir ve Karaağaç’ı aldı.
^ Anadolu Türk Birliği’ni kurmada Osmanlı’ya en fazla direnen Karamanoğulları olmuştur. Çünkü; kendilerini Anadolu Selçuklu Devleti’nin varisi (mirasçısı) olarak görüyorlar ve Anadolu’yu ele geçirmeye çalışıyorlardı.
^ İstanbul’un ilk kez kuşatılması Yıldırım Bayezıd Dönemi’ndedir (1391).
^ Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde; Anadolu Türk Siyasi Birliği büyük ölçüde ilk kez sağlandı.
^ Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde merkezi Kütahya olmak üzere “Anadolu Beylerbeyliği” kurularak eyalet sayısı ikiye çıkarıldı.
^ Osmanlı’da Yıldırım Bayezıd (I. Bayezıd) Dönemi’nde ilk kez İstanbul kuşatılmışsa da;
^ Batıda Haçlı tehlikesi,
^ Anadolu’daki Beyliklerle mücadele,
^ Etkili silahların yetersizliği,
^ Doğu’da Timur tehlikesi, gibi nedenlerden dolayı başarısız olunmuştur (1391 – 1395 -1397 – 1401 tarihlerinde olmak üzere İstanbultoplam 4 kez kuşatılmıştır. ).
^ Yıldırım Bayezıd; İstanbul kuşatmalarını daha etkili hale getirebilmek ve İstanbul Boğazı’nı kontrol edebilmek için Anadolu Hisarı’nı(Güzelcehisar’ı) yaptırmış ve Gelibolu’da ilktersane yi inşa ettirmiştir.
^ Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde yapılan 1396Niğbolu Savaşı sonucunda; Mısır’da bulunan Abbasi Halifesi, Yıldırım’a “Sultan-ı İklim-iRum” (Rum Diyarının Sultanı) unvanını verdi.
^ Yıldırım Bayezıd, son İstanbul kuşatmasınıDoğu’da Timur tehlikesi belirince Bizans ile bir antlaşma yaparak kaldırmıştır. 1401’de yapılan bu antlaşmaya göre;
a) İstanbul’da bir Türk Mahallesi kurulacak, bir cami yapılacak,
b) İstanbul’da yaşayan Türklerin davalarına bakmak üzere bir kadı tayin edilecek,
c) Türkler ticaret yapmak amacıyla İstanbul’a serbestçe girip çıkabilecek,
d) Bizans Osmanlı’ya yıllık vergi verecek,
NOT: Bu antlaşma Bizans’la yapılan ilk yazılıantlaşmadır. Osmanlı bu antlaşmayla İstanbul’daki Türklerin varlığını Bizans’a kabul ettirmiş ve Bizans Osmanlı’nın siyasi üstünlüğünü tanımıştır.
^ Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde yapılan 1402 Ankara Savaşı’nın Sonucunda;
^ Yıldırım, Timur’a esir düştü, Yıldırım’ın oğulları arasında taht mücadelesi başladı ve Fetret Dönemi (1402 – 1413) yaşandı.
^ Osmanlı Devleti, dağılma tehlikesi geçirdi.
^ Anadolu Türk siyasi birliği bozuldu ve Beylikler yeniden bağımsız oldu (Karesi ve Eretna Beylikleri hariç).
^ İstanbul’un alınması gecikti ve Bizans’ın ömrü yarım asır kadar uzadı.
^ Osmanlıların Balkanlardaki ilerleyişi geçici olarak durdu.
NOT: Osmanlı Devleti, Ankara Savaşı’ndan sonra Balkanlarda büyük bir isyan ve toprak kaybı yaşamadı. Bunun nedeni; Osmanlıların Balkanlarda uyguladığı hoşgörülü ve adaletli yönetim anlayışı (İstimalet – İskân siyaseti) ve Avrupa’daki Yüzyıl Savaşları nedeniyle Osmanlı’ya karşı Haçlı ittifakının oluşturulamamasıdır.
^ Mehmet’e (Çelebi Mehmet), Ankara Savaşı sonrası dağılan Osmanlı devlet otoritesini ve kurumlarını tekrar toparladığı için Osmanlı Devleti’nin “ikinci kurucusu ” denir.
^ I. Mehmet Dönemi’nde 1416’da Marmara’da Venedikliler ile ilk deniz, savaşı yapıldı ve mağlup olundu.
^ I. Mehmet Dönemi’nde ortaya çıkan 1420 ŞeyhBedrettin İsyanı, Osmanlı Tarihi’ndeki dinselve toplumsal nitelikli ilk ayaklanmadır.
^ II. Murat Dönemi’nde Macarlar ile imzalanan 1444 Edirne — Senedin Antlaşması; Balkanlar’daki
mücadelelerde yapılan ilk antlaşmadır.
NOT: Ancak; bu antlaşma yürürlüğe girmemiştir. Osmanlı Devleti’nde yürürlüğe girmeyenantlaşmalar; 1444 Edirne – Segedin Antlaşması, 1732 Ahmet Paşa Antlaşması, 1878 Ayastefanos Antlaşması, 1920 Sevr Antlaşması’dır.
^ II. Murat Dönemi’nde yapılan 1448II. KosovaSavaşı ile;
^ Balkanlarda (Rumeli) Osmanlı egemenliği kesinleşmiştir. Osmanlıların Balkanlardan atılamayacağı anlaşılmıştır.
^ Haçlılar savunmaya geçerken, Osmanlı, Avrupa’da taarruza geçme imkânı bulmuştur. ^ Haçlılar 1683 II. Viyana Kuşatması’na kadar Osmanlı’ya karşı ittifak oluşturamayacaklardır. ^ Haçlı ittifakının oluşturulamaması, İstanbul’un fethi için uygun zemin hazırlamıştır.
^ Bu savaş Kuruluş Döneminde Osmanlı’nın kazandığı en büyük zaferdir.
^ Bizans’ı kurtarmak için Avrupalılar tarafından düzenlenen son Haçlı Seferi’dir.
^ Osmanlı Tarihi’nde iki kez, tahta çıkan padişahlar şunlardır; II. Murat (Kuruluş Dönemi’nde), II. Mehmet (Kuruluş Dönemi’nde), I. Mustafa (Duraklama Dönemi’nde)
^ Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) tarafından Şahi adı verilen dönemin en büyük ve ilkHavan topları döktürüldü.
NOT: Çizimini Fatih, dökümünü Macar topçu ustası
Urban usta yapmıştır.
^ Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) Dönemi’nde Gedik Ahmet Paşa, Cenevizlilerden 1475’te Kırım ı aldı. Sonucunda;
^ Karadeniz kesin olarak Türk gölü haline geldi.
^ İpek Yolu’nun denetimi tamamen Osmanlı Devleti’ne geçti.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde imzalanan 1479 İstanbul Antlaşması ile ilk defa yabancı bir devlete (Venedik’e) ticari ayrıcalık(kapitülasyon) ve İstanbul’da bir elçi bulundurabilme hakkı verildi. Amaç; Akdeniz,ticaretini canlı tutmak ve Avrupa’da Osmanlı Devleti’ne karşı oluşturulabilecek Haçlı Birliği’ni(İttifakını) önlemektir.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; Divan danışma organı haline getirildi. Padişah divanın daimi üyesi olma özelliğinden ayrıldı. Divanbaşkanlığı Sadrazama (Vezir-i Azam ‘a) bırakıldı.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; Vezir sayısı dörde, Defterdar ve Kazasker sayısı ikiye çıkarıldı.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; ilk kez, altın
para (Sultanî) bastırıldı.
^ Fatih Sultan Mehmet, devrin en yüksek büyükmedresesi olan Sahn-ı Seman Medresesin açmıştır (Sosyal Bilimler ve Hukuk fakültesi özeliğindedir, İstanbul Üniversitesi’nin temelidir.).
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; TopkapıSarayı ve Kapalıçarşı yaptırıldı.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; askerlere ilk defa Cülus Bahşişi dağıtıldı.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; I. Murat Dönemi’nde temeli atılan ve devlet memuru yetiştirilen Enderun Mektebi en mükemmel hale getirildi.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; Kanunname-i Ali Osmanî (Fatih Kanunnamesi)denilen ve Osmanlı Devleti’nde veraset sistemini belirleyen ilk yasa yapıldı; ilk kez, örfi hukukta yer alan veraset anlayışı yazılı hale getirildi. Bu yasa ile;
^ Devletin geleceği için kardeş katline izinverildi. Böylece güçlü olan kişinin devletin başına geçmesine imkân tanınmıştır.
^ Şehzadelere sancakta görev alma zorunluluğu getirildi.
^ Osmanlı Devleti protokol sistemi düzenlendi.
^ Devşirme kökenli devlet adamları yönetimde daha etkili olmaya başladı. Devşirmelere devletin üst kademesinde görev alma yetkileri verildi.
NOT: Devletin devamı için kardeş katline izin
verilmesinin nedeni; taht kavgalarını önlemek ve
merkezi otoriteyi korumaktır.
^ Fatih Sultan Mehmet; Batı kültürüne açılan ilk Osmanlı padişahıdır.
^ Fatih Sultan Mehmet; Osmanlı’da portresini yaptıran ilk Osmanlı padişahıdır (İtalyan ressam Bellini ye yaptırmıştır.).
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; resim öğrenimi için ilk kez., İtalya’ya öğrenci gönderilmiştir (Sinan Bey).
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; askerlere ve memurlara toprak dağıtılarak “ilk toprakreformu” yapılmıştır.
^ Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde; KlasikOsmanlı mimari tarzı gelişmeye başlamıştır.
NOT: Klasik Osmanlı sivil mimarisinin en önemli
örneği “Topkapı Sarayı”dır.
^ II. Bayezıd; devşirme kökenli devlet adamlarının yardımıyla tahta geçen ilk Osmanlı padişahıdır.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; 1492’de ilk Osmanlı– Memlûk Antlaşması yapıldı.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; 1485’te Çukurova’da meydana gelen ve 6 yıl süren AğaçayırıSavaşları (Osmanlı – Memlük Savaşları)sırasında, Sadrazam Davut Paşa tarafından Yeniçeri Ocağı’na ilk defa ateşli silahlar(tüfek) dağıtıldı.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; ilk Osmanlı – İranilişkileri başlamıştır.
^ 1511 Şah Kulu İsyanı, Osmanlı’da Şii Safevi Devleti’nin etkisi ile çıkan ilk büyük Türkmenayaklanmasıdır.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; Karamanoğullan Beyliği’ne kesin olarak son verilmiştir.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; ağabeyi
II. Bayezıd’ın padişahlığını tanımayıp ayaklanarak ortaya çıkan Cem Sultan Olayı;bir iç sorun iken Avrupa’nın karışmasıyla uluslararası bir soruna dönüşmüştür.
^ II. Bayezıd Dönemi’nde; fetih hareketlerinde bir duraklama görülür. Nedeni; “Cem Sultan
Olayı” ve “II. Bayezıd’ın yumuşak huylu ve savaştan hoşlanmayan bir kişiliğe sahip olması”dır.
^ Osmanlı Tarihi’nde ilk ve tek olarak babasınıtahtan indirip padişah olan Yavuz Sultan Selim (I. Selim)’dir. Ayrıca; yeniçerilerin desteğini alarak tahta çıkan ilk padişahtır. Bu durum; ordunun siyasete karıştığını gösterir.
^ Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde Anadolu
Türk Birliği kesin olarak sağlanmıştır.
NOT: İran’a karşı düzenlenen 1514 Çaldıran Savaşı dönüşünde yapılan 1515 Turnadağ Savaşı ile Maraş’taki Dulkadiroğulları Beyliği yıkıldı; “Anadolu Türk Siyasi Birliği” kesin olaraksağlandı.
^ Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde; 1519’da
Yozgat’ta Bozoklu Celal adlı bir Türkmen isyan etmiştir; bu kişinin isminden dolayı
bundan sonra Anadolu’da çıkan isyanlara
Celali İsyanları denmiştir.
^ Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde yapılan 1516Mercidabık ve 1517 Ridaniye Savaşları ile; Memlükler yıkıldı, Mısır alındı. Böylece;
V Osmanlı Devleti İslam Dünyası’nın en büyükdevleti ve lideri durumuna geldi.
V Halifelik Osmanlı Devleti’ne geçti; devlet teokratik (dine dayalı) bir yapıya büründü.
V Hicaz Bölgesi Osmanlı topraklarına katıldı.
V Osmanlı Devleti ganimetler ile zenginleşti, hazine dolup taştı.
V Baharat Yolu ele geçirildi. Ancak; Portekizliler, Coğrafi Keşifleri gerçekleştirip 1498’de Hindistan Ümit Yolu’nu bulunca Osmanlılar Baharat Yolu’ndan fazla kazanç elde edemediler.
^ Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Tarihi’nde en uzun süreyle (46 yıl) padişahlık yapan kişidir. Batı tarihinde “Muhteşem Süleyman” olarak da geçer.
^ Kanuni Sultan Süleyman’a; devleti en gelişmişkanunlara ulaştırdığı için “Kanuni” denmiştir. ^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi; Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemidir. Bu gelişmeyihazırlayan nedenler;
^ Güçlü bir yönelim devralması,
^ Disiplinli ve büyük bir orduya sahip olması,
^ Ekonominin iyi olması, hazinenin altınla dolu olması,
^ Kanuni’nin tek şehzade olması ve taht mücadelesinin meydana gelmemesidir.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde yapılan 1526 Mohaç Meydan Muharebesi ile OrtaAvrupa’da Osmanlı üstünlüğü kuruldu.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde; 1529’da Viyana ilk defa kuşatıldı: ancak alınamadı.
NOT: Osmanlı Devleti; 1683’te Viyana’yı ikincikez kuşatacaktır; ancak yine alamayacaktır. Viyana Osmanlı’nın karada kuşatıp da alamadığı tekyerdir.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde yapılan 1533 İstanbul (İbrahim Paşa) Antlaşması na göre; Avusturya Arşidükü (Kralı) protokolde Osmanlı sadrazamına denk (eşit) sayılacaktı.
NOT: Bu antlaşma ile Avusturya, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki üstünlüğünü tanımıştır(Avusturya karşısındaki bu üstünlük 1606Zitvatoruk Antlaşması’yla sona erecektir ).
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde; Cezayir’de devlet kurmuş olan Cezayir Sultanı Hızır Reis’in (Barbaros Hayrettin Paşa’nın) 1533’te Osmanlı hizmetine girmesi ile Cezayir Osmanlı topraklarına katıldı; BarbarosHayrettin Paşa ilk Kaptan-ı Derya oldu.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde; Barbaros Hayrettin Paşa 1538 Preveze Deniz.Savaşı’nda Haçlı donanmasını yendi. Böylece;
^ Akdeniz’de üstünlük Osmanlı Devleti’ne geçti. ^ Akdeniz, bir Türk gölü haline geldi.
^ Haçlılar; Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı. Böylece; Haçlılar,Osmanlı’nın siyasi üstünlüğünü kabul
ermiştir.
^ Kanunî Sultan Süleyman Dönemi’nde; 1535’te Fransa’ya ilk kez kapitülasyon denilen
ekonomik ayrıcalıklar verildi. Amaç; Fransa’yı Osmanlı yanma çekerek Avrupa HıristiyanBirliği’ni parçalamak ve Coğrafi Keşifler ile önemini yitiren Akdeniz, ticaretini canlandırıpOsmanlı ülkesinde ticareti geliştirmekti.
NOT: Kanuni Sultan Süleyman’ın verdiği
kapitülasyonların en önemli özelliği: “iki
hükümdarın sağ kaldığı sürece geçerli olmasıdır. ”
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde yapılan 1555 Amasya Antlaşması; İran ile imzalananilk resmi antlaşmadır.
^ Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde; 1565’te Malta Adası kuşatıldıysa da alınamadı.
NOT: Osmanlı Devleti’nin denizde kuşatıp da
alamadığı tek yer Malta’dır.
^ Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa; Osmanlı Tarihi’nde üç padişaha sadrazamlık yapmıştek devlet adamıdır. 1564 – 1566 yılları arasında Kanuni’ye. 1566 – 1574 yılları
arasında II. Selim’e, 1574 – 1579 yılları arasında da III. Murat’a sadrazamlık yapmıştır.
^ Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa; HırvatDevşirmesi’dir, Enderun’da yetişmiştir. Kaptan-ı Deryalık ve Rumeli Beylerbeyliği’nden sonra Sadrazamlığa kadar yükselmiştir.
^ Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa Dönemi’nde (II. Selim Dönemi’nde); Kıbrıs, Lala Mustafa Paşa tarafından 13 aylık bir kuşatmadan sonra 1571’de fethedilmiştir. Böylece; Doğu Akdeniz kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.
^ Osmanlı Devleti’nin ilk büyük bozgunu 1571İnebahtı Deniz. Savaşı’dır. Osmanlı donanması ilk kez, yakılmıştır (Haçlılar tarafından).
^ Sokullu Mehmet Paşa zamanında 1575’te Lehistan’ın (Polonya’nın) Osmanlı himayesine alınmasıyla Osmanlı Devleti Batı’da en genişsınırlara ulaşmıştır.
^ II. Selim 1574’te vefat etti. Ordunun başında sefere çıkmadan sarayda ölen ilk padişahtır.
^ Osmanlı Donanması tarihte dört kez yakılmıştır;
^ 1571’de İnebahtı’ da Haçlı donanması tarafından,
^ 1770’te Çeşme’de Rusya tarafından,
^ 1827’de Navarin’de Rusya, İngiltere ve Fransa tarafından,
^ 1853 ’te Sinop’ta Rusya tarafından.
OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ ÇIKMIŞSORULAR
İ. Osmanlı Devleti’nde,
I. Köylü
II. Zanaatkar
III.Tüccar
IV.Bilgin
gruplarından hangileri reayadan sayılmamıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) Yalnız IV
D) I ve IV E) II ve III
(1999 – DMS)
2. Aşağıdakilerin hangisi, Fatih Kanunnamesi’nde yer alan konulardan biri değildir?
A) Saltanat işleri
B) Şehzadeleri sancakbeyi olarak görevlendirme usulünü kaldırma
C) Suç işleyenlere verilecek cezalar
D) Büyük devlet memurlarının rütbeleri
E) Büyük devlet memurlarının protokoldeki yerleri
(1999 – DMS)
3. Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi “esnafı” denetleme yetkisine sahipti?
A) Cizyedar B) Mültezim C) Tımarlı sipahi
D) Muhtesip E) Vakıf yönetimi
(1999 – DMS)
4. Osmanlı Devleti’nin kendi bağımsız dış ticaret politikasını izleme hakkından vazgeçmesine neden olan antlaşma, aşağıdakilerden hangisidir? (1999 – DMS)
A) Paris Antlaşması
B) Berlin Antlaşması
C) Londra Antlaşması
D) Balta Limanı Antlaşması
E) Hünkâr İskelesi Antlaşması
5. XVII. yüzyıldan sonra medreselerde deney ve eleştiriye yer verilmemiştir. Tanzimat Dönemi’ne gelindiğinde, medreselerin yanında modern anlamda okullar açılmıştır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisine neden olmuştur?
A) Batıdaki teknolojik gelişmelerden ilk kez yararlanılmasına
B) İlköğretimin zorunlu hale gelmesine
C) Medrese sayısının sabit kalmasına
D) Medreselerde eğitim düzeyinin yükselmesine
E) Öğretimde ikili bir sistemin ortaya çıkmasına
(1999 – DMS)
6. Osmanlı minyatür sanatında,
I. Konunun, ayrıntılarla çizilmesi
II. İnsan figürlerinin büyüklüğünün, kişilerin
mevki ve rütbeleri ile orantılı olarak değişmesi
III. Perspektif kurallarına uyulması
IV. Manzara ve çiçek resimlerinin yapılması
özelliklerinden hangileri yoktur?
A) I ve III B) III ve IV C) Yalnız IV
D) Yalnız III E) Yalnız II
(1999 – DMS)
7. Türkiye’de müzeciliğin kurucusu kimdir?
A) Şeker Ahmet Paşa
B) Osman Hamdi Bey
C) Süleyman Nazif
D) Halil Paşa
E) Osman Nuri Bey
(1999 – DMS)
8. Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılda yapılan nüfus yazımında, aşağıdakilerden hangisinin saptanması amaçlanmıştır?
A) Kadın – erkek sayısı
B) Okur yazar oranı
C) İşsizlik oranı
D) Nüfus artışı oranı
E) Vergi yükümlülükleri
(1999 – DMS)
9. Osmanlılarda, toplumu oluşturan kesimlerin belirlenmesinde “Millet sistemi” uygulanmıştır.
Bu sistemde alınan temel ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Meslek grubu B) Dini inanç
C) Nüfus oranı D) Kültürel düzey
E) Ekonomik durum
(1999 – DMS)
10. Osmanlı Devleti, Tımar sisteminden,
I.Vergilerin toplanması
11. Yargılama işlemlerinin kısa sürede bitirilmesi
III. Asker yetiştirilmesi
IV. Dirlik bölgelerinin yönetilmesi
amaçlarından hangileri için yararlanmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III
D) I, III, IV E) II, III, IV
(1999 – DMS)
II. Osmanlı Devleti’nde, aşağıdakilerden hangisi Divan-ı Hümayun’un görevlerinden biridir?
A) Fetva verme ve fetvaların uygulanmasını sağlama
B) Halktan gelen şikâyetleri dinleme ve karara bağlama
C) Sadrazam atama ve hakkında soruşturma açma
D) Ferman yazma ve imzalama
E) Padişah’ın yaptıklarını denetleme
(1999 – DMS)
12. Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi, yürütmede Padişahı doğrudan temsil etmez?
A) Lala B) Kadı C) Voyvoda
D) Sadrazam E) Tımarlı sipahi
(1999 – DMS)
13. Osmanlı mimarisi, kaçıncı yüzyıldan itibaren batının etkisiyle değişmeye ve kendine özgü niteliklerini kaybetmeye başlamıştır?
A) XV B) XVI C) XVII D) XVIII E) XIX
(1999 – DMS)
14. Osmanlı padişahları, bir konu hakkındaki kesin kararlarını aşağıdakilerden hangisiyle belirtirlerdi?
A) Fetva B) Risale C) Fıkıh
D) Kelam E) Ferman (2000 – DMS)
Osmanlı mimarlığında aşağıdaki yapılardan hangisinin diğerlerini de içeren örnekleri vardır?
Külliye B) Sebil C) Cami Medrese E) Kütüphane
(2000 – DMS)
15.
A)
D)
16. Osmanlı İmparatorluğu’nda ilmiye (ulema) sınıfı, öğretimde iki ana konuyla ilgilenmiştir.
Bu iki ana konu aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Din ve askerlik B) Din ve hukuk
C) Ticaret ve sanat D) Tarih ve edebiyat
E) Tarih ve felsefe
(2000 – DMS)
17. Osmanlı Devleti’nde önceleri Hıristiyan tebaanın yetenekli çocuklarının alındığı, daha sonraları Müslüman çocukların da alınmaya başlandığı okul aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hendese okulu B) Mahalle mektebi
C) Enderun D) Medrese
E) Mülkiye
(2000 – DMS)
18. Aşağıdaki saraylardan hangisinin yapı tarzında batı mimarisinin etkisi yoktur?
A) Dolmabahçe B) Beylerbeyi
C) Topkapı D) Yıldız
E) Çırağan
(2000 – DMS)
%
X
77
19. Osmanlı Devleti’nin ünlü sanatçılarından biri olan Levni, sanat dallarından hangisinde yaptığı çalışmalarla tanınmıştır?
A) Minyatür B) Çini C) Müzik
D) Hat E) Mimari (2001 – KMS)
20. Osmanlı Devleti’nde,
I. Yöneticiler
II. Hanedan üyeleri
III. Azınlıklar
gruplarından hangileri Cizye Vergisi ödemekle yükümlüdür?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
(2001 – KMS)
21. Osmanlılarda,
I . Ferman
II. Fetva
III. Berat
belgelerinden hangileri padişah tarafın dan verilirdi?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
(2001 – KMS)
22. Osmanlı Devleti’nde,
I. Padişahların tahta çıkışı,
II. Padişahların bizzat sefere gidişi,
III. İç isyanların bastırılması
durumlarından hangilerinde, askere bahşiş dağıtmak bir gelenektir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
(2002 – KPSS)
23. XVI. yüzyıl Osmanlı – Türk mimarisinin en büyük ustası kimdir?
A) Mimar Sinan
B) Yakup Şah
C) Mimar Ayaz
D) Mimar Kemaleddin
E) Mimar Hayreddin
(2002 – KPSS)
24. Osmanlılarda aşağıdaki sanatlardan hangisine ait eserler, yapıldığı dönemin sosyal ve siyasi özellikleri hakkında en çok bilgi verir?
A) Minyatür B) Hat C) Kakma D) Ebru E) Çini
(2002 – KPSS)
İS.
I. Rumeli Hisarı
II. İmam Buhari Türbesi
III. Kahire Tulunoğlu Ahmet Camisi
IV. Mostar Köprüsü
V.Malabadi Köprüsü
yukarıda verilen eserlerden hangileri Osmanlılar dönemine aittir?
A) I ve III B) IV ve V C) I, II ve III D) I ve IV E) III, IV ve V
(2003 – KPSS)
İ6. Osmanlılar döneminde birçok hayır kuruluşu oluşturulmuştur.
Bu kuruluşlardan hangisi fakir insanlara yemek dağıtmak amacıyla kurulmuştur?
A) Külliyeler B) Vakıflar C) Kervansaraylar D) Loncalar E) İmarethane
(2003 – KPSS)
İT. Osmanlı medreselerinde özellikle Fatih döneminde pozitif ve dini ilimlerin birlikte okutulması XVII. yüzyıla kadar sürmüştür. Daha sonra bazı dersler okutulmamıştır. Aşağıda verilenlerden hangisi XVII. yüzyıldan itibaren medreselerde okutulmayan derslerdendir?
A) Coğrafya B) Hukuk (Fıkıh) C) İcma D) Kıyas E) Kelam
(2003 – KPSS)
İ8. Osmanlı Devleti’nde devlet adamı ve asker yetiştirme konusunda aşağıdaki usullerin hangisinden yararlanılmıştır?
A) İkta B) Lonca C) Müsadere D) Ahilik E) Devşirme
(2004 – KPSS)
İ9. Osmanlı Devleti’nde bulunan kazaskerler adalet işlerinde aşağıdakilerden hangisinin verdiği kararları inceleyip, düzeltme yapabilirdi?
A) Nişancı B) Şeyhülislam C) Padişah
D) Kadı E) Yeniçeri ağası
(2004 – KPSS)
SO.
I. Padişah
II. Sadrazam
III. Nişancı
Osmanlılarda yukarıdakilerden hangileri yönetimde etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2005 – KPSS)
31. Osmanlı İmparatorluğu’nda en yüksek karar organı olan Divan-ı Hümayun’da,
I. İlmiye (öğretim, yargı ve din işlerinde görev alanlar),
II. Şeyfiye (yönetim ve askerlik işlerinde görev alanlar),
III. Kalemiye (idari, mali alanda uğraşan üst bürokratlar),
IV. Azınlık (Osmanlı İmparatorluğu’ndaki gayrimüslimler)
ke simle rin den han gileri tem sil edilmektey di ?
A) I ve II B) I ve IV C) III ve IV D) I, II ve III E) II, III, IV
(2005 – KPSS)
32. Osmanlı Devleti’nde hangisi hiyerarşik sıralamada diğerlerinden yüksektedir?
A) Nişancı B) Defterdar C) Kazasker D ) Sadrazam E) Rei s sülküttap
(2006 – KPSS)
33. Aşağıdakilerden hangisi “padişah imzası” anlamındadır?
A) Fetva B) Tuğ C) Ferman D) Tuğra E) Saliyane
(2006 – KPPS/ Ortaöğretim)
34. Osmanlılarda I. Ahmet’ten itibaren padişahlığın hanedanın en yaşlı üyesine geçmesi usulünün uygulanmasına başlanmasında güdülen amaç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Saltanat siste mini devam ettirmek
B) Taht kavgalarını önlemek
C) Padişahın yetkilerini sınırlamak
D) Halk ile saray ilişkilerini kolaylaştırmak
E) Eyalet yöneticilerinin sayısını artırmak
(2006 – KPPS/ Ortaöğretim)
35. Osmanlı Devleti’nde,
I. tarım ve hayvancılıkla uğraşan kimselere devletçe tohum, hayvan ve para yardımı yapılması,
II. toprağını arka arkaya üç yıl ekmeyerek boş bırakan köylünün toprağının elinden alınıp bir başkasına verilmesi,
III. köylünün, toprağını değil, toprağı işleme hakkını çocuklarına miras olarak bırakabilmesi uygulamalarından hangileri, toprağın kullanımının köylüye, çıplak mülkiyetinin devlete ait olduğunu gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2006 – KPPS/ Ortaöğretim)
S6. Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyıla kadar yönetildiği saray aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yıldız Sarayı B) Dolmabahçe Sarayı
C) Beylerbeyi Sarayı D) Çırağan Sarayı
E) Topkapı Sarayı
(2006 – KPPS/ Ortaöğretim)
ST. Aşağıdakilerden hangisi Lale Devri’nin ünlü şairidir?
A) Nev’i B) Nef’i C) Bâki
D) Fuzuli E) Nedim
(2007 – KPPS)
58.
I. Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılması ve zamanla yeni yapıların eklenmesi
II. Devletin başkentinde inşa edilmiş olması
III. Divan-ı Hümayun üyelerinin aileleriyle birlikte oturduğu yer olması
Yukarıdakilerden hangileri, Topkapı Sarayı’nın özellikleri arasında yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2007 – KPPS)
59. Osmanlı Devleti’nde ruhsal bozuklukların tedavi edilmesi amacıyla II. Bayezit Külliyesi’nde bulunan şifahane aşağıdaki kentlerin hangisindedir?
A) Kayseri B) Niğde C) Edirne
D) Konya E) Trabzon
(200S/KPSS Ortaöğretim)
40. Osmanlı kanunnamelerinde “Saban giren yer mülk olmaz.” şeklinde tanımlanan durumun aşağıdakilerden hangisiyle örtüştüğü savunulabilir?
A) Toprağın gelirlere göre ayrılması
B) Artan nüfus oranında yeni tarım alanlarının açılması
C) Toprağın sadece kullanım hakkının köylüde olması
D) Dirlik sahiplerinin cebelû yetiştirmek zorunda olması
E) Her köylü ailesinin geçimini sağlayacak büyüklükte toprağa sahip olmasına özen gösterilmesi
(200S/KPSS Önlisans)
41. XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti’nde toprak düzeninin bozulmasıyla toprak mülkiyeti yaygınlaşmıştır.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?
A) Asker – sivil i ş b irliğine
B) Feodal yapının güçlenmesine
C) Toprak gelirlerinin artmasına
D) Köylünün refah düzeyinin artmasına
E) Ticaretin azınlıkların tekelinde olmasına
(2008/KPSS Önlisans)
42. Orhan Bey zamanında,
I. İlk Osmanlı medresesinin açılması,
II. Rumeli’ye geçilmesi,
III. Yaya ve atlı düzenli bir ordunun kurulması, gelişmelerinden hangileri Osmanlı Devleti’nin bu dönemde teşkilatlanmaya başladığının bir göstergesi olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) I ve III D) II ve III
E) I, II ve III
(2009 – KPSS)
43. XVII. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nin 32 eyaleti varken bu yüzyılın ortalarında 25’i tımar sistemine dahil, 9’u salyaneli olmak üzere toplam eyalet sayısı 34’ü bulmuştur.
Bu durumla ilgili olarak,
I. İlk kez toprak kaybedilmiştir.
II. Beylerbeyi sayısı artmıştır.
III. Tımar sistemi bozulmuştur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) I, II ve III
(2009 – KPSS)
44. Osmanlı Devleti’nde,
I. Avrupa mallarının ülkeye girmesi,
II. ticaret yollarının değişmesi,
III. esnaf teşkilatının bozulması, durumlarından hangilerinin ekonomiyi olumsuz yönde etkilediği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) I, II ve III
(2009 – KPSS)
CEVAPLAR
1. C 2. B 3. D 4. D 5. E 6. 7. B 8. E 9. B
10. D 11. B 12. A 13. D 14. E 15. A 16. B
17. C 18. C 19. A 20. C 21. D 22. A 23. A
24. A 25. D 26. E 27. A 28. E 29. D 30. E
31. D 32. D 33. D 34. B 25. E 36. E 37. E 38. D 39. C 40. C 41. B 42. C 43. B 44. E
OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ (1579 – 1699)
^ Duraklama Dönemi, Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümü (1579) ile başlayıp Karlofça Antlaşması na (1699) kadar olan dönemdir.
^ Osmanlı Devleti’nde padişah ve sadrazam değişikliğinin en çok yaşandığı dönemDuraklama Dönemi’dir. Bunun nedeni merkezde çıkan isyanlardır (Yeniçeri isyanları).
Duraklama Dönemi Osmanlı Devlet Siyaseti
^ Fetihlere devam edilirken, iç ayaklanmaları durdurmakla da uğraşılmış, yeri geldikçe de fethedilen yerleri korumak amaçlanmıştır.
^ Bir başka deyişle; mevcut durumun korunmasına çalışılırken az da olsa yeni topraklar alınmıştır (Girit, Podolya).
^ Bu dönemde devlet, sınırlarını korumak amacıyla Doğuda İran, Batıda Venedik,Lehistan, Avusturya (en çok savaştığı devlet)ve dönem sonlarına doğru da Rusya ile savaşmıştır.
Duraklama Nedenleri
A) İç Nedenler
> Yönetimin Bozulması
^ Padişahların devlet işlerine ilgisiz kalmaları ve ordunun başında sefere çıkmamaları
NOT: Ordunun başında sefere çıkmayan
ilk padişah II. Selim (Sarı Selim)’dir.
^ Sancak sisteminin kaldırılmasıyla devlet yönetimine güç ve otoriteden yoksun padişahların geçmesi sonucu merkezi otoritenin zayıflaması,
^ Çocuk yaşta padişahların tahta çıkması ve valide sultanların yönetimde etkili olması,
^ Saray Kadınlarının ve Saray Ağalarının Yönetime Karışmaya Başlaması ^ Sık sık sadrazam değişikliklerinin yapılması ^ Divan toplantılarına gerekli önemin
verilmemesi, devletin yönetim kadrolarına rüşvet ve iltimasla kişilerin atanmasının merkez teşkilatını zayıflatması
> Ordunun Bozulması
^ Kapıkulu ocaklarına usule aykırı olarak, işi askerlik olmayanların da alınmaya başlanması,
^ Yeniçerilerin geçim sıkıntısı çektiklerini ileri sürerek başka işlerle uğraşmaları,
^ “Ocak, devlet içindir.” anlayışı yerine “Devlet, ocak içindir. ” anlayışının egemen olması ^ İltizam sisteminin yaygınlaşması ile Tımar sisteminin bozulması ve eyaletlerden gelen Tımarlı Sipahi sayısının azalması ^ Denizcilikle ilgisi olmayanların donanmada görev almaları ve donanmanın eski gücünü kaybetmesi
^ Avrupa’daki askeri ve teknik gelişmelerin takip edilmeyip, donanmaya önem verilmemesi
> Maliyenin Bozulması
^ Tımar sistemindeki bozulmayla (vergilerin artırılması, köylülerin ödeyemeyecek duruma gelmesi) tarımdaki üretimin azalması,
^ Tımarlı Sipahilerin sayısının azalmasıyla doğan asker ihtiyacının, Kapıkulu Ocaklarına yeni kayıtlar yapılarak karşılanması,
^ Çok sık padişah değişmesinden dolayı Cülus bahşişinin hazineye yük getirmesi,
^ Savaşların uzun sürmesi, ganimet ve yıllık gelirlerin azalması,
^ Saray harcamalarının artması, lüks bir yaşamın olması,
^ Coğrafi Keşiflerle ticaret yollarının değişmesi ^ Kapitülasyonların etkisi ile gümrük gelirlerinin düşmesi ve Osmanlı’nın yerli sanayisinin çökmesi
> Toplum Yapısının Bozulması
^ Anadolu’da eşkıyaların çoğalması, isyanların çıkması sonucu köyden kentlere göçlerin yaşanması,
^ Göçler sonucu Tımar sisteminin bozulması ^ Şehirlerdeki nüfusun aşırı derecede artması ve span>işsizlik sorununun başlaması,
^ Hukuk sistemindeki yozlaşmalar ve Celali İsyanları sonucu devletle halk arasındaki güvenin sarsılması
> İlmiye Sınıfının Bozulması
^ Medreselerdeki eğitime gerekli önemin verilmeyişi,
^ Pozitif bilimlerin medreselerin müfredatından çıkarılması,
^ “Alimin oğlu âlim olur” anlayışıyla çocuk yaşta olanlara icazetname (medrese diploması) dağıtılmaya başlanması (Beşik Ulemalığı)
NOT: Bu gelişme Osmanlı Devleti’nin
büyümesindeki temel yolu açan dinin yorumlanması ve çağın teknolojisini meydana getirme yolunu da kapatmıştır.
NOT: Bilim sınıfının bozulması, eğitim, adalet, yönetim ve toplum gibi bütün alanlarda bozulmalara neden olmuştur.
> İmparatorluğun Karakteri
^ İçerisinde birden çok ulusu barındırması ve çıkan iç isyanlar
B) Dış Nedenler
^ İmparatorluğun doğal sınırlara ulaşması,
^ Sınırlarda güçlü devletlerin bulunması (İran, Venedik, Avusturya),
^ Coğrafi Keşifler ve kapitülasyonların etkisi,
^ Rönesans hareketleriyle Avrupa’da meydana gelen gelişmelerin takip edilememesi (en önemli neden),
^ Avrupalı büyük devletlerin teknolojik ve bilimsel gelişmelerde ileri gitmesi (özellikle savaş teknolojisi alanında)
^ Avrupa’da merkezi yapının güçlenmesi ve merkezi yönetimlerin kurulması
DURAKLAMA DÖNEMİNDE İÇ İSYANLAR
^ Bu dönemde çıkan isyanlar üç bölümde incelenir;
1) Merkez (İstanbul) İsyanları
2) Celali İsyanları
3) Eyalet İsyanları
^ Devlet ve ülke yönetimindeki aksaklıklar isyanların genel nedenidir.
1) Merkez (İstanbul) İsyanları
* Nedenleri:
^ Merkezi yönetimin bozulması (en önemlisi)
^ Ulufelerin zamanında dağıtılmayışı veya ayarı düşük akçe (züyuf akçe) ile dağıtılması, ^ Taht değişikliğinde cülus bahşişlerinin ödenmemesi veya geç ödenmesi,
^ Kapıkulu Ocaklarına usule aykırı asker alınması,
^ Saray entrikaları ve kadınların yönetime karışması,
^ Yeniçeri ve sipahilerin çıkarlarına ters düşen padişahları ve devlet adamlarını görevden uzaklaştırmak istemeleri ^ Devlet memurluklarına haksız atamaların yapılması,
^ Ulema sınıfının bozulması (devlet yönetiminde etkili olmak isteyen devlet adamlarının yeniçerileri kışkırtması)
NOT: Bu isyanlar genelde Yeniçeriler ve Kapıkuluaskerleri tarafından çıkartılmıştır. İsyanlara UlemaSınıfı da destek vermiştir.
NOT: Merkez isyanları, Fatih Dönemi’ne kadar uzanır. Fatih Dönemi’nde çıkan isyanın nedeni, cülus bahşişi istenmesidir.
* Çıkan İsyanlar:
> İlk ciddi İstanbul isyanı Duraklama Dönemi’nde III. Murat Dönemi’nde cülus bahşişinin ödenmemesinden dolayı çıkmış fakat isyan bastırılmıştır.
> II. Osman Dönemi’nde çıkan Yeniçeri ayaklanması sonunda Genç Osman, Yeniçeriler tarafından boğularak öldürülmüştür. Nedeni;
Genç Osman’ın Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak istemesidir (Bu isyan ıslahatlara karşı ilkciddi tepkidir.).
NOT: Bir isyanda Yeniçeriler tarafından öldürülen ilk padişah Genç Osman (II. Osman); ikincipadişah III. Selim’dir.
> IV. Murat Dönemi’nde de Yeniçeriler iki defa saraya yürümüşlerdir. Bu isyanlar sonunda Sadrazam Hafız Ahmet Paşa ve Topal Recep Paşa öldürülmüştür.
> IV. Mehmet (Avcı) Dönemi’ndeki isyanda 30 devlet adamı, Yeniçeriler tarafından Sultan Ahmet’teki çınar ağacına asılmıştır. Bu olaya Çınar Vakası veya Vaka-i Vakvakiye (1656) denir.Sonuçları:
^ Bu isyanlar ekonomik nedenlidir. Kişilere yönelik yapılmıştır ve askeri niteliklidir.
^ Bu isyanlar, Yeniçerilerin kuruluş amaçlarından uzaklaştıklarını göstermiştir. “Ocak, devlet içindir” anlayışı “Devlet ocak içindir” anlayışına dönüşmüştür.
^ Yeniçeriler, devlet içinde bir güç olduklarını görmüşlerdir.
^ Bu isyanlar yönetimi değiştirmeye değil, yöneticileri değiştirmeye yöneliktir.
^ İstanbul isyanları, merkezi otoriteyi sarsmış, devlet merkezinde huzur ve güvenin bozulmasına yol açmıştır. Bu durum; isyancıların halk arasında taraftar bulmasına neden olmuştur.
2) Celali (Anadolu) İsyanları
^ Anadolu’da yönetimin uygulamalarına karşı çıkan isyanlardır.
^ Yavuz Dönemi’nde Yozgat’ta Bozoklu Celal tarafından çıkartılan isyandan dolayı “Celali İsyanları” olarak adlandırılmıştır.
^ Devlet rejimini değiştirme amacı taşımazlar.
m Nedenleri:
^ Kapıkulu askerlerinden bazılarının İstanbul’da tutunamayıp Anadolu’ya geçerek eşkıya olmaları,
^ Vergilerin artması ve haksız yere vergi toplanmaya başlanması,
^ Tımar sisteminin bozulması, tımarların para karşılığında dağıtılmaya başlanması,
^ Devlet (miri) arazilerinin İltizama verilmesi, Mültezimlerin de halka baskı yapması ^ Anadolu’daki ekonomik yapının bozulması, tarım üretiminin azalması ve bölge güvenliğinin kalmaması,
^ Kadıların haksız kararlar vermesi, Anadolu’ya atanan devlet memurlarının (sancak beylerinin) haksız davranışları,
^ Uzun süren savaşların yaratmış olduğu olumsuzluklar,
^ Haksızlığa uğrayan bazı devlet adamlarının Anadolu’ya geçerek halka önderlik etmesi,
^ Rüşvet ve adaletsizliğin artması,
^ Nüfusun hızla artışı ve işsizliğin önemli boyutlara ulaşması
m Çıkan Ayaklanmalar: I. Ahmet ve IV. Murat dönemlerinde yoğun olarak görülen isyanların en önemlileri; Karayazıcı, Canbolatoğlu,
Kalenderoğlu, Katırcıoğlu, Abaza Hasan, Abaza Mehmet, Vardar Ali Paşa, Deli Hasan, Gürcü Nebi
■ Sonuçları:
^ Tımar sistemi tam anlamıyla bozuldu.
^ Köylü çiftbozan oldu. Topraklarını terk edip şehre göç etmeye başladı, sosyal denge bozuldu.
^ Tarım üretimi düştü, ekonomik durum sarsıldı. ^ Kırsal bölgelerde güvenlik kalmadı.
^ Halkın devlete olan güveni sarsıldı.
^ Anadolu askerlerinden oluşan Tımarlı Sipahiler, düzenli ordu özelliğini kaybetmiş ve etkileri azalmıştır.
NOT: Bu isyanlara medrese öğrencileri (Suhte), başıboş kalan leventler ve sipahiler de katılmıştır.
NOT: Celali İsyanları kanlı bir şekilde
bastırılmıştır. İsyanların bastırılmasında Kuyucu Murat Paşa ve Köprülü Mehmet Paşa başarılı olmuşlardır. İsyanların nedenleri araştırılmayıp şiddetle bastırıldığı için isyanlar tekrarlanmıştır.
3) Eyalet İsyanları
^ Osmanlı Devleti’nde merkezden uzak olan eyaletlerde çıkan isyanlardır.
^ Bunların amacı; Osmanlı Devleti’nden ayrılmak olmuştur.
^ Erdel, Eflak, Boğdan, Halep, Yemen, Kırım, Bağdat’ta çıkan ayaklanmalardır.
^ Bu isyanlarda Milliyetçiliğin etkisi yoktur.
^ Bu isyanlar devletin merkezi otoritesinin bozulmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır.
XVII. YÜZYIL ISLAHATÇILARI VE YAPILAN ISLAHATLAR
^ Devlet kuramlarındaki bozulmalar nedeniyle Osmanlı devlet adamları imparatorluğu eski güçlü dönemlerine döndürmek ve duraklamadan kurtarmak amacıyla kurumlarda bazı düzenlemeler yapmışlardır.
^ Osmanlı tarihinde ilk ıslahat hareketleri XVII.
yüzyılda başlamıştır.
^ Bu dönem ıslahatları padişahlar ve sadrazamlar tarafından yapılmıştır.
1) Kuyucu Murat Paşa ve Tiryaki Hasan Paşa Islahatları
^ I. Ahmet Dönemi sadrazamları olan bu kişiler, Anadolu’daki Celali İsyanlan’nı şiddet ve baskı yoluyla ortadan kaldırarak merkezi otoriteyi arttırmaya çalışmışlardır.
2) I. Ahmet Islahatları
(1603 -1617)
^ Veraset sisteminde değişiklik yaparak, padişahlığı hanedanın en yaşlı ve en tecrübeliüyesine, “Ekber ve Erşed (aklı selim)” olmak şartıyla vermiştir.
^ Bundaki amaç; kardeşler arasındaki taht mücadelelerini önlemektir.
NOT: I. Ahmet’ten önceki padişah olan
III. Mehmet, şehzadelerin sancakta yetişme sistemini kaldırarak, Kafes uygulamasını getirmiştir.
NOT: Bu uygulamalar, kardeşler arasındaki taht mücadelesini önlemeyi amaçlamışsa da güçlü padişahların yetişmesine de engel olmuştur.
ÖRNEK SORUXVII. yüzyılda,
I. şehzadelerin taşrada sancak beyliği yapmalarının yasaklanması,
II. padişahlığın, hanedanın reşit olan en yaşlı erkeğine geçmesi usulünün kabul edilmesi,
III. kimi padişahların tahttan indirilmesi,
uygulamalarından hangilerinin Osmanlı Devleti’ni siyasi yönden olumsuz etkilediği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: D
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde,
I. divanın sarayda değil Babıali’de yani sadrazam kapısında toplanmaya başlaması,
II. şehzadelerin sancağa gönderilmesi uygulamasına son verilmesi,
III. Osmanlı ailesinin en yaşlı ve olgun üyesinin tahta geçmesi kuralının getirilmesi
durumlarından hangileri, padişahların yetişme biçiminde değişiklik olduğunu gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) II ve III E) I, II ve III
(2008 KPSS/Lisans) Cevap: D
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde, padişahlığın hanedanın erkek üyelerinin en yaşlısına geçmesi usulü aşağıdaki padişahlardan hangisi zamanında kabul edilmiştir?
A) IV. Mehmet B) II. Osman C) IV. Murat
D) I. Ahmet E) II. Ahmet
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: D
3) II. Osman (Genç) Islahatları (1618 – 1622)
^ Islahat hareketlerine girişen ilk Osmanlı padişahı olarak kabul edilmektedir.
^ Saray dışı evlilik yaparak (Şeyhülislam’ın kızıyla), haremden evlenme geleneğini yıktı.
^ İlmiye sınıfının yetkilerini kısıtladı.
Şeyhülislamın kadı ve müderris tayin etmesini yasakladı. Merkezi otoritesini güçlendirmeye çalıştı.
^ Kadı ve müderrislerin fazla ödeneklerini kıstı.
^ Sosyal durumu düzeltmek için halk ile devlet arasında güven ortamını oluşturmaya çalıştı.
^ Başkenti İstanbul’dan kaldırarak, nüfusunun büyük çoğunluğu Türklerden oluşan
Anadolu’ya taşımak istemiştir (ilk defa)
^ 1620 Hotin (Lehistan) Seferinde disiplinsizliklerini gördüğü Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak istemişse de bu durum hayatına mal olmuştur.
NOT: Yeniçerilerin disiplinsizliğinin anlaşıldığı ilk sefer Hotin Seferi’dir.
NOT: Yeniçeri Ocağı’nı kaldırma yolunda
ilk ciddi girişimde bulunan Osmanlı padişahıdır.
4) IV. Murat Islahatları
(1623 -1640)
^ 1623 yılında 11 yaşında padişah oldu. Devlet yönetimi Yeniçeri Ağaları ve valide sultanların elindeydi. Devlet yönetimini eline aldıktan sonra, şiddete dayalı bir yönetim uygulamıştır.
^ Saray kadınlarının yönetim işlerine karışmalarını önlemeye çalışmıştır.
^ Şiddet ve baskıya dayalı olarak ıslahat yaptı.
^ İçki ve tütünü yasakladı. Gece sokağa çıkma yasağını getirdi.
^ Orduda düzenlemeler yaptı. Yeniçerilerin eğitimine önem verildi.
^ Yeniçerilerle işbirliği yapan Sadrazam ve Şeyhülislam’ı öldürttü.
^ Ekonomiyi düzeltmeye çalıştı. Ayarı düşük akçeyi kaldırdı.
^ Devletin Duraklama sebeplerini tespit için, devlet adamlarından raporlar istedi.
^ Bunların içerisinde en önemlisi, Koçi BeyRisalesi dir. Bu raporda devletin asıl bozulma nedenleri; eski düzenden uzaklaşma değil, gelişmelere ayak uydurulamaması olarak vurgulanmıştır.
^ IV. Murat, Koçi Bey Risalesi’ndeki tavsiyeleri uygulayamadan vefat etmiştir.
ÖRNEK SORU
Aşağıdaki padişahlardan hangisinin döneminde yapılan düzenleme hareketlerinde batıdan yararlanılmamıştır?
A) I. Mahmut B) IV. Murat C) II. Mahmut
D) III. Selim E) III. Ahmet
(2008 KPSS/Ortaöğretim) Cevap:B
5) Kemankeş Kara Mustafa Paşa Islahatları
^ Sultan İbrahim Dönemi sadrazamlarındandır. ^ Mali alanda ıslahat yapmaya çalışmıştır.
^ Saray harcamalarını kıstı. Para ayarlarını düzeltmeye çalıştı.
^ Yeniçeri Ocağı’nda sayım yaptırdı. Haksız alınan maaşları engellemeye çalıştı.
^ Tımar sistemini düzeltmeye çalıştı.
^ Çalışmaları bazı çevrelerin çıkarlarına dokunduğu için idam edilmiştir.
6) Tarhuncu Ahmet Paşa Islahatları
^ IV. Mehmet (Avcı Mehmet) Dönemi sadrazamlarından olan Tarhuncu, mali alanda ıslahat yapmıştır.
^ Maliyeyi düzeltmek amacıyla;
❖ Saray masraflarını kısmıştır.
❖ Günümüz anlamındaki ilk denk bütçeyihazırlamıştır.
^ Çalışmaları bazı çevrelerin çıkarlarına dokunduğu için idam edilmiştir.
NOT: IV. Mehmet’in ilk yılları Kösem Sultan’ın ve saray ağalarının etkin olduğu bir dönemdir. Bu da devletin sorunlarının artmasına neden olmuştur. Bu döneme “Ağalar Saltanatı” denilmiştir.
7) Köprülü Mehmet Paşa Islahatları
NOT: Osmanlı Devleti’nde 1656 – 1691 yılları arasına “Köprülüler Dönemi” denmiştir. Bu dönemde Köprülü Mehmet Paşa, Fazıl Ahmet Paşa, Fazıl Mustafa Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve Amcazade Mustafa Paşa görev yapmıştır.
^ IV. Mehmet Dönemi sadrazamlarından olan Köprülü Mehmet Paşa, bazı şartlar öne sürerek sadrazamlığa gelen ilk devletadamıdır.
^ Şartları;
^ Saray devlet işlerine karışmayacak,
^ Atamaları kendisi yapacak,
^ Saraya sunduğu projeler kabul edilecek,
^ Hakkında bir suçlama olursa savunması alınmadan cezalandırılmayacak
NOT: Köprülü Mehmet Paşa’nın bu şartları ileri sürmesindeki amacı; yapacağı ıslahatlara uygun bir ortam hazırlamaktır.
^ Yaptıkları;
^ Ulema arasındaki tartışmalara son verdi.
^ Rüşvet ve iltiması engelledi.
^ Merkez ve Anadolu isyanlarını bastırdı.
^ Maliyeyi düzeltti.
^ Merkezi otoriteyi sağladı.
^ Çanakkale Boğazı’ndaki Venedik kuşatmasını kaldırdı.
NOT: Köprülü Mehmet Paşa’dan sonra yerine geçen oğlu Fazıl Ahmet Paşa da babasının yolunu izledi. Bu dönemde yeni topraklar alındı (Girit, Podolya). Ekonomi düzeldi.
NOT: Bu gelişmelerden dolayı Köprülüler Dönemi, Duraklamanın içinde bir yükselme dönemi olarak adlandırılır.
8) Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Islahatları:
^ Köprülü Mehmet Paşa’nın damadıydı.
^ Devlet işlerinde yetenekli ve kabiliyetliydi.
^ En önemli amacı Viyana’yı almaktı. II. Viyana Kuşatması’nı (1683) yapmış, başarısız olunca da idam edilmiştir.
XVII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri
^ Islahatlarda şiddet ve baskı yöntemi izlenmiştir. Islahatlar genellikle askeri ve malialanlarda yapılmıştır.
^ Islahatlar kişilere bağlı kalmış, süreklilik arz etmemiştir. Bundan dolayı ıslahatçıların ölümü
ile devlet düzeni eski halini almıştır (Bu yönüyle 18. yy. ıslahatlarına benzer.).
^ Islahatlarda halk desteği alınmamıştır.
^ Olayların nedenleri araştırılmamış, yüzeysel çözümler getirilmiştir. Bundan dolayı istenilen sonuç elde edilememiştir.
^ Islahatlar yeni gelişmelerden daha çok, eski düzeni (yükselme) yeniden canlandırmayı
amaçlamıştır.
^ Bu dönemde Batı’daki gelişmelerden hiç yararlanılmamıştır. Bunun nedeni
Osmanlı’nın kendisini halen daha Batı’dan üstün görmesidir.
^ Islahatlar; padişahların yetersizliği, yenilik karşıtı olan yeniçeriler, ulema ve saray kadınlarının tepkisinden dolayı başarıya ulaşamamıştır.
OSMANLI DEVLETİ GERİLEME DÖNEMİ (1699 -1792)
^ Bu dönem 1699 Karlofça Antlaşması yla başlamış, 1792 Yaş Antlaşmasının imzalanmasıyla sona ermiştir.
Dönemin Genel Özellikleri
^ XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin genel siyaseti; Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarıyla kaybedilen yerleri geri almaktır. Ancak bu dönemde, kaybedilen yerler geri alınamadığı gibi yeni topraklar da elden çıkmıştır.
^ Bu dönemde, doğuda İran, batıda Venedik,Avusturya ve kuzeyde Rusya (bu dönemde en çok savaşılan devlet) ile savaşılmıştır.
^ Bu yüzyılın sonuna kadar dostane bir ilişki içinde bulunulan Fransa ile de 1798’de Mısır’ın işgali üzerine savaşılmıştır.
^ Bu dönemde Avrupa’nın teknik ve askeri üstünlüğü kabul edilmiş ve Batı tarzı ilkıslahatlar yapılmıştır.
^ Ancak Batı’nın Osmanlı karşısındaki üstünlüğü bu dönemin sonlarında başlayan Sanayi İnkılâbı ile iyice pekişmiş ve Osmanlı Devleti büyük devlet olma özelliğini kaybetmiştir.
ÖRNEK SORU
Osmanlı İmparatorluğu 17. yüzyılda gerileme dönemine girmiş, bu gerileme başlangıçtaki duraklamadan sonra yıllar geçtikçe hızlanmıştır.
Bu hızlanmayla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nda,
I. sınırlar,
II. nüfus,
III. teokratik yapı
konularından hangilerinde değişme olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2010 – KPSS Lisans) Cevap: D
ÖRNEK SORU
XVII. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti dünya siyasetini etkileyen değil, bu siyasetten etkilenen bir konuma gelmeye başlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletleri
karşısında bu konuma gelmesinde,
I. siyasi,
II. ekonomik,
III. teknolojik
alanların hangilerinde geri kalması etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) II ve III E) I, II ve III
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: E
18. YÜZYIL ISLAHATLARI
^ Bu dönem ıslahatları, 17. yüzyıl ıslahatlarında olduğu gibi genelde askeri ve mali alanlarda yapılmıştır.
^ Ancak bu dönemde Batı’nın üstünlüğü kabuledilmiş, Batı’daki gelişmelerden
yararlanılmaya çalışılmıştır. Bu nedenle 17. yüzyıl ıslahatlarına göre daha kapsamlı ve esaslı ıslahatlar yapılmıştır.
y Lale Devri (1718 – 1730)
^ Lale Devri, dışarıdan görünüş itibariyle zevk-ü sefa devri olarak nitelendirilse de Batı tarzındaıslahatların yapıldığı ilk dönemdir.
^ Bu dönem, 1718 Pasarofça Antlaşması’yla başlayıp 1730’da çıkan Patrona Halil İsyanıile sona ermiştir.
^ Bu dönemin önemli şahsiyetleri Padişah
III. Ahmet, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, İbrahim Müteferrika ve Nedim’dir.
■ Dönemin Islahatları
^ 1727’de İbrahim Müteferrika ve Şeyhülislam Sait Efendi’nin çalışmalarıyla ilk sivil matbaaaçılmıştır (Avrupa’dan alınan ilk teknikyeniliktir.). Hattatların tepkisini çekmemek için matbaada dini kitapların basılması yasaklanmıştır.
^ Matbaada basılan ilk eser, Vani Efendi tarafından yazılan Van Kulu Lügati’dir.
NOT: Osmanlı’da gayrimüslimler ilk kez. 1450’de matbaa açmışlardı.
^ Doğu’nun klasikleri Türkçe’ye tercüme edilmiştir.
^ Sivil mimari gelişmiştir. Doğu ve Batı tarzında köşkler ve kasırlar yaptırılmıştır. Avrupa’nın Barok, Gotik ve Rokoko tarzında mimari eserler verilmiştir.
NOT: Barok ve Rokoko tarzıyla yapılan ilk eserler“Nur-u Osmaniye Camii” ve “Laleli Camii”dir.
^ Resim ve minyatür sanatı gelişmiştir. Ünlü minyatür sanatçısı Levni bu dönemde yetişmiştir.
^ Yeniçerilerden ilk itfaiye örgütü kurulmuştur (Tulumbacı Ocağı).
^ İlk çiçek açısı yapılmıştır.
^ İlk defa Avrupa’ya (Fransa – Paris) geçici elçigönderilmiştir (28 Çelebi Mehmet Efendi – en önemli eseri Paris Sefaretnamesi dir.). Amaç, Avrupa’daki gelişmeleri yakından görüp incelemektir.
^ Kağıt (Yalova), çini, kumaş ve seramik fabrikaları (İstanbul) açılmıştır.
^ Değişik semtlerde kütüphaneler açılmıştır. En önemlileri III. Ahmet tarafından Topkapı Sarayı’nda açılan Enderun Kütüphanesi ile Yeni Camii Kütüphanesidir.
NOT: Lale Devri’nde askeri alanda ıslahatyapılmamıştır. Islahatlar daha çok bilim, teknik, sanat ve kültürel alanlarında olmuştur.
^ İran Savaşlan’nda meydana gelen
olumsuzlukları bahane eden Yeniçeriler, Patrona Halil öncülüğünde isyan etti. İsyan sonucunda III. Ahmet tahttan indirildi,
I. Mahmut Padişah yapıldı. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa öldürüldü.
NOT: İsyan sırasında bu dönemde yapılan bahçe ve köşkler yerle bir edilmiş ancak yeniliklere dokunulmamıştır.
NOT: Böylece Batı’ya açılan ilk pencere olarak nitelendirilen Lale Devri sona ermiş oldu.
ÖRNEK SORU
XVIII. Yüzyılda, 1718’de Osmanlı Devleti Batı ile yaptığı savaşlarda başarı sağlayamamıştır. Bu dönemden sonra Osmanlı, Batı’nın üstünlüğünü kabul ederek, Lale Devriyle yenilik hareketlerine girişmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu dönemde Osmanlı’nın Avrupa’nın üstünlüğünü kabul ettiği alanlardandır?
A) Yönetim-Mimari
B) Askeri-Yönetim
C) Teknoloji-Yönetim
D) Askeri-Teknoloji
E) Yönetim-Hukuk
(2002/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi III. Ahmet Dönemi gelişmelerinden biridir?
A) Senedi İttifak’ın yapılması
B) Türk matbaasının kurulması
C) Yeniçeri Ocağının kurulması
D) Kanunuesasi’nin uygulamaya konulması
E) Kanunname-i Âli Osman’ın toplanması
(2008 KPSS/Önlisans) Cevap: B
> I. Mahmut Dönemi Islahatları (1730 – 1754)
^ I. Mahmut tahta çıktığında önce Patrona Halil’i ortadan kaldırdı.
^ Bu dönemde ilk kez askeri alanda Batılıtarzda yenilikler yapılmaya başlanmış ve ilk kez Batılı uzmanlardan yararlanılmıştır.
^ 1736 – 1739 Osmanlı – Avusturya Savaşları sırasında Avusturya ordusunda görev yapan Fransız asıllı Kont Dö Bonevalin ülkeye ilticası kabul edildi.
^ Humbaracı Ahmet Paşa ismini alan Kont Dö Boneval, Osmanlı ordusuna Avrupai tarzda bölük, tabur, alay sistemlerini getirdi.
^ Subay yetiştirmek amacıyla Avrupa tarzındaki ilk teknik okul olan Kara Mühendishanesi (Hendesehane) açıldı.
^ Baruthaneye önem verildi. Humbaracı Ocağı yeniden düzenlendi.
^ Halk kütüphanesi açıldı.
NOT: I. Mahmut Dönemi ıslahatları amacına ulaşmış ve Osmanlı Devleti 1736 – 1739 yılları arasında aynı anda savaştığı Avusturya ve Rusya ordularını mağlup etmiştir.
> III. Mustafa Dönemi Islahatları (1757 – 1774)
Astrolojiye inanan bu Osmanlı Padişahı yenilik taraftarıydı. Dönemin Sadrazamı Koca Ragıp Paşa’nın önerileriyle askeri alanda ıslahatlar yapılmaya başlandı.
Baruthaneye ve Tophaneye önem verildi. Askerlere son kez cülus bahşişi verildi.
Hizmete alınan Macar asıllı Fransız Baron DöTot tarafından ilk kez Sürat Topçuları Ocağıaçıldı.
Hendesehane adlı okulda denizcilik ve topçuluk eğitimi verildi.
Tersane ıslah edilerek gemi yapımına önem verilmiş ve 1770 Çeşme Baskını’nda yanan donanma yerine yeni bir donanma kuruldu. Deniz subayı yetiştirmek için 1772’de Mühendishane-i Bahr-ü Hümayun (Deniz Mühendishanesi) açıldı.
NOT: Çağdaş anlamda kurulan ve daha sonraki okullara örnek oluşturan ilk modern eğitimöğretim kurumudur.
^ Bununla beraber bu dönemde saray masrafları kısıtlanmış ve bozuk olan maliye düzeltilmeye çalışılmıştır. Bu yüzden iç borçlanma sistemi(Esham) uygulanmıştır (ilk kez).
> I. Abdülhamit Dönemi Islahatları (1774 –1789)
^ Bu dönem Sadrazamlarından Halil Hamit Paşa Kapıkulu Ocakları ile ilgili;
^ İlk kez Ulufe alım – satımını yasakladı.
^ Ulufe defterlerini inceletti. Kapıkulu
askerlerinin sayısını azaltma yoluna gitti (İlkYeniçeri sayımı yapıldı.).
^ Cülus bahşişi kaldırıldı.
NOT: Bu gelişmeler, bazı çevrelerin çıkarlarına
dokunduğu için Paşa’nın idamına neden
olmuşlardır.
^ Sürat Topçuları Ocağı geliştirildi.
^ Humbaracı ve Lağımcı Ocakları yeniden düzenlendi.
^ Levent Teşkilatı kaldırıldı.
^ Yardımcı asker (Subay) yetiştirmek için İstanbul’da İstihkâm Okulu açıldı.
^ Yabancı uzmanların Müslüman olma şartı kaldırıldı.
> III. Selim Dönemi Islahatları (1789 – 1807)
^ Şehzadeliğinde devlet adamlarından gerilemenin nedenleriyle ilgili Levhalar(raporlar) hazırlamalarını istemiştir. Bu amaçla da “Meşveret Meclisleri” denilen danışma meclislerini kurdurmuştur.
^ Avrupai tarzda eğitim yapan Niz.am-ı CedidOcağı nı kurmuştur.
NOT-1: Nizam-ı Cedid, yalnız ocağın adı değil, bu dönemdeki bütün yeniliklerin adı olarak da geçer.
NOT-2: Nizam-ı Cedit ordusu Fransa ve Avusturya tarzında örgütlendi. Avrupai bir şekilde eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Suriye – Akka’da Fransızlara (Napolyon’a) karşı almıştır (1798).
NOT-3:Devlet düzeninde ilk radikal değişikliklerin yapılmasının öneminin kavrandığı dönem III. Selim Dönemi’dir.
^ Ocağın gereksinimleri karşılamak için İrad-ıCedid Hazînesi kurulmuştur.
^ Askeri kıyafetlerde ilk kez, yenilikler yapıldı.
^ Nizam-ı Cedit Ordusu’nun eğitimi için Selimiye ve Levent kışlaları yapılmıştır.
^ Matbaa-ı Amire adıyla ilk devlet matbaasıaçılmıştır.
^ Batıdaki gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla ilk kez. Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler açılmıştır (Paris, Londra, Viyana, Berlin).
NOT: İlk daimi elçilik Londra‘da açılmış, ilk daimi elçi olarak Yusuf Agâh Efendi atanmıştır.
Kara kuvvetlerinin subay ihtiyacını karşılamak amacıyla Mühendishane-i Berr-i Hümayun adlı subay okulu açılmıştır.
Tersaneler yenilendi, modern toplar döküldü. Yabancı dil eğitimine önem verilmiş; Fransızca ilk resmi yabancı eğitim dili olarak kabul edilmiştir.
Yerli malı kullanılmasına önem verilmiştir. Eyalet yönetimleri yeniden düzenlenmiştir.
III. Selim’in yapmış olduğu bu yenilikler, Kabakçı Mustafa İsyanı’yla son bulmuş (1807), ayaklanmacılar III. Selim’in öldürülmesine neden olmuşlardır. Yerine
Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa tarafından II. Mahmut getirilmiştir.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nin devlet yapısında ilk radikal değişiklikler yapma eğilimi hangi padişah döneminde başlamıştır?
A) II. Mehmet B) III. Selim C) III. Murat
D) III. Ahmet E) IV. Murat
(2007/KPSS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
I. Nizamı Cedit Ocağı,
II. Eşkinci Ocağı,
III. Enderun Mektebi,
Yukarıdakilerden hangileri, orduyu
güçlendirmek için III. Selim zamanında yapılan yenilikler arasındadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(200S KPSS/Önlisans) Cevap : A
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik durumunun bozulmasının nedenlerinden biri değildir?
A) İç ayaklanmaların çıkması
B) Ticaret yollarının yön değiştirmesi
C) Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi
D) Savaşların yüklü harcamalar gerektirmesi
E) Tarımdaki ağır vergilerin köylünün toprağı bırakıp kente göç etmesine neden olması
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde, 18. yüzyılda Avrupa’dan getirilen uzmanlardan yararlanılarak askeri alanda ıslahat yapılması aşağıdakilerden hangisini gösterir?
A) Avrupa’dan ilk kez borç para alındığını
B) Avrupa’yla ekonomik ilişkilerin iyi olduğunu
C) Avrupa’nın teknik alandaki üstünlüğünün kabul edildiğini
D) Müslüman olmayanlara tanınan hakların genişletildiğini
E) Saltanat sisteminde değişiklik yapıldığını
(2006/KPSS Lisans) Cevap: C
18. Yüzyıl Islahatları’nın Genel Özellikleri
^ Avrupa’nın gerisinde kalındığı kabul edilip Batı tarzı ıslahatlar yapılmıştır.
^ Askeri başarısızlıklar ve maliyenin bozulması nedeniyle askeri ve mali ıslahatlara ağırlık verilmiştir.
^ Askeri alandaki ıslahatlarla kaybedilen yerlergeri alınmak istenmişse de daha büyük kayıplar gerçekleşmiştir.
^ Batı’nın eğitim ve kültürel alanda da ileri olduğu kabul edilmeye başlanmıştır.
^ Bununla birlikte Avrupa’nın yönetim ve hukuk alanındaki ilerlemeleri göz ardı edilmiştir.
^ Islahatlar kişilere bağlı kalmış, süreklilik arz etmemiştir.
^ Bu ıslahatlarla toplumun değil devlet kurumlarının güçlendirilmesine çalışılmıştır. Dolayısıyla ıslahatlar halk desteği ile yapılmamıştır.
^ Çıkarları zedelenenler ve özellikle de Ulema,
Yeniçerilerikışkırtarakıslahatları
engellemeye çalışmıştır.
ÖNEMLİ HA TIRLA TMALAR
^ Osmanlı Devleti’nin Doğu’da en genişsınırlara ulaştığı antlaşma İran ile imzalanan 1590 Ferhat Paşa Antlaşması’dır. (III. Murat Dönemi)
^ Osmanlı Devleti’nin Doğu’da yenildiği vetoprak kaybettiği ilk antlaşma İran ile imzalanan 1611 Nasuh Paşa Antlaşması’dır. (I. Ahmet Dönemi)
^ Osmanlı ile İran arasında imzalanan 1639Kasr-ı Şirin Antlaşması ile günümüzdeki Türk-İran sınırı çizildi; bu sınır en eskisınırımız, olma özelliğine sahip oldu. (IV. Murat Dönemi)
^ Osmanlı Devleti’nin topraklarına toprakkattığı, yepyeni bir toprak parçası kazandığıson antlaşma, Batı’da en geniş sınırlaraulaştığı antlaşma Lehistan ile imzalanan 1672Bucaş Antlaşması’dır. (IV. Mehmet Dönemi)
^ Osmanlı donanması ile fethedilen son yer “Girit Adası”dır. (1669). 25 yıllık bir kuşatma sonunda fethedilmiştir. (IV. Mehmet Dönemi)
^ Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra ordunun başında sefere çıkan ilk padişah
III. Mehmet’tir. Avusturya’ya karşı yapılan 1596 Haçova Meydan Savaşı; Osmanlı tarihinin zaferle sonuçlanan son büyükmeydan savaşı’dır.
^ 1606 Zitvatoruk Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin 1533 İstanbul Antlaşması ile Avusturya’ya karşı elde ettiği üstünlük sona ermiş; iki devlet arasında siyasi bir eşitlikkurulmuştur. (I. Ahmet Dönemi)
^ 1664 Vasvar Antlaşması; XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Avusturya karşısındaki askeri üstünlüğünü kanıtlayan son antlaşmadır. (son kez toprak ve son kez savaş tazminatı alınmıştır.) (IV. Mehmet Dönemi)
^ 1699 Karlofça Antlaşması; Osmanlı Devleti’nin ilk defa Batı’da kalıcı ve büyük miktarda toprak kaybettiği ve Osmanlı topraklarının paylaşılmak istendiği ilk uluslararası antlaşmadır. (II. Mustafa Dönemi)
^ Osmanlı Devleti; Rusya’ya karşı ilk defa 1700
I. İstanbul Antlaşması ile toprak (Azak Kalesi) kaybetmiştir. (II. Mustafa Dönemi)
^ Rusya; 1700 I. İstanbul Antlaşması ile Azak Kalesi’ni alarak, Karadeniz kıyısında ilk defatoprak sahibi oldu. (II. Mustafa Dönemi)
^ Rusya; 1700 I. İstanbul Antlaşması ile ilk defaİstanbul’da sürekli elçi bulundurabilme hakkı elde etmiştir. (II. Mustafa Dönemi)
^ 1711 Prut Antlaşması ile Karlofça Antlaşması’ndan sonra ilk defa Rusya’ya karşı başarı kazanılmış ve Rusya’nın Karadeniz’e inmesine geçici de olsa engel olunmuştur (Karadeniz yeniden Türk gölü olmuştur.).
^ 1724 Pasarofça Antlaşması ile “Lale Devri” (1718 – 1730) başlamıştır.
^ 1724 II. İstanbul Antlaşması; Rusya ile yapılan ilk dostluk ve işbirliği antlaşmasıdır; İran toprakları Osmanlı ile Rusya arasında paylaşılmıştır. (III. Ahmet Dönemi)
^ Osmanlı; 18. yy.’da yaptığı askeri ıslahatların (I. Mahmut Islahatı) etkisiyle 1736 – 1739 Osmanlı – Rusya ve Avusturya Savaşları’nda galip gelmiştir. Fransa’nın arabuluculuğu ile 1739 Belgrat Antlaşmaları yapıldı.
^ 1739 Belgrat Antlaşması Osmanlı Devleti’nin
18. yüzyılda imzaladığı en şerefli ve sonkazançlı antlaşmadır.
^ 1739 Belgrat Antlaşması ile Karadeniz’in bir Türk gölü olduğunu Rusya son kez, kabuletmiştir (I. Mahmut Dönemi).
^ I. Mahmut Dönemi’nde 1740’da ilk kez.Fransa’ya kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir.
NOT: Arabuluculuk yaparak 1739 Belgrat
Antlaşmaları’nda karlı çıkmamızı sağladığı için böyle bir uygulama yapılmıştır.
^ 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile ilk defahalkı Müslüman olan bir ülke (Kırım) elden çıktı.
^ 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile; Fatih Dönemi’nde kazanılan Karadeniz’deki Türk egemenliği sona ermiştir.
^ 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya ilk defa Boğazları kullanarak sıcak denizlereinme imkânı elde etmiştir.
^ 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti; Ortodoksların koruyucusu olma özelliğini kaybetti; Rusya ele geçirdi.
^ Osmanlı Devleti; 1774 Küçük Kaynarca
Antlaşması ile Rusya’ya ilk kez kapitülasyon vermiş, Rusya Akdeniz’e ilk defa inmiştir.
^ Diğer devletlerden farklı olarak Rusya kapitülasyonları zorla almıştır.
^ Osmanlı Devleti; 1774 Küçük Kaynarca
Antlaşması ile ilk kez savaş tazminatı
ödemiştir. (Rusya’ya)
NOT: Osmanlı Devleti’nin ödediği ilk savaştazminat! dır.
^ 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda imzaladığı koşullarıen ağır antlaşmadır (I. Abdülhamit Dönemi). ^ 1791 Ziştovi Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti ile Avusturya arasındaki savaşlar tamamen son bulmuştur.
^ 1792 Yaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kesin olarak kabul etmiştir.
^ Fransa; 1798’de Mısır’ı işgal edince, İngiltere ve Rusya Osmanlı’ya yardım etti; İşbirliğiAntlaşması yapıldı ^ Rusya ile yapılan ikinci işbirliğiantlaşması dır. (Birinci işbirliği antlaşması; İran’a karşı yapılan 1724 II. İstanbul Antlaşması’dır.)
NOT: Osmanlı ilk defa bu olayda “DengePolitikası” izlemiştir.
NOT: Rus donanması tarihte ilk defa Boğazlardan serbestçe geçmiştir.
^ Fransa; imzalanan 1802 El-Ariş Antlaşması ile Mısır’ı Osmanlı’ya geri verdi.
NOT: Bu olay ile Osmanlı – Fransız ilişkileri ilk kez bozulmuştur.
ÇIKMIŞ SORULAR
1. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti halktan ve tüccardan yeni vergiler aldığı gibi eski vergileri de artırmıştır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisine ortam hazırlamıştır?
A) Islahat hareketlerinin hızlanmasına
B) Ekonomik hayatın canlanmasına
C) Ülkede ayaklanmaların çıkmasına
D) Devlet giderlerinin azalmasına
E) Tüketim maddelerinin ucuzlanmasına
(2000 – DMS)
2. Nizam-ı Cedit kavramı,
I. Askerlik
II. Yönetim
III. Sanat
alanlarından hangilerinde yapılan yenilikleri öncelikle içerir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2000 – DMS)
3. Osmanlı Devleti’nin ünlü sanatçılarından biri olan Levni, aşağıdaki sanat dallarından hangisinde yaptığı çalışmalarla tanınmıştır?
A) Minyatür B) Çini C) Müzik
D) Hat E) Mimari
(2001 – KMS)
4. Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyıldan itibaren,
I. Tarım
II. Askerlik
III. Teknik
IV. Yönetim
alanlarının hangilerinde Avrupa’nın,
üstünlüğünü kabul etmiş ve Avrupalılardan yararlanmaya başlamıştır?
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) II ve IV
(2002 – KPSS)
5. Osmanlı Devleti’nde, 18. yüzyılda Avrupa’dan getirilen uzmanlardan
yararlanılarak askeri alanda ıslahat yapılması aşağıdakilerden hangisini gösterir?
A) Avrupa’dan ilk kez borç para alındığını
B) Avrupa’yla ekonomik ilişkilerin iyi olduğunu
C) Avrupa’nın teknik alandaki üstünlüğünün kabul edildiğini
D) Müslüman olmayanların hakların
genişletildiğini
E) Saltanat sisteminde değişiklik yapıldığını
(2006 – KPSS)
6. Osmanlılarda I. Ahmet’ten itibaren padişahlığın hanedanın en yaşlı üyesine geçmesi usulünün uygulanmasına başlanmasında güdülen amaç
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Saltanat sistemini devam ettirmek
B) Taht kavgalarını önlemek
C) Padişahın yetkilerini sınırlamak
D) Halk ile saray ilişkilerini kolaylaştırmak
E) Eyalet yöneticilerinin sayısını artırmak
(2006 – KPSS / Ortaöğretim)
7. XVII. yüzyılda,
I. şehzadelerin taşrada sancak beyliği yapmalarının yasaklanması,
II. padişahlığın, hanedanın reşit olan en yaşlı erkeğine geçmesi usulünün kabul edilmesi,
III. kimi padişahların tahttan indirilmesi
uygulamalarından hangilerinin Osmanlı
Devleti’ni siyasi yönden olumsuz etkilediği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
(2006 – KPSS / Önlisans)
8. Aşağıdakilerden hangisi, XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik durumunun bozulmasının nedenlerinden biri değildir?
A) İç ayaklanmaların çıkması
B) Ticaret yollarının yön değiştirmesi
C) Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi
D) Savaşların yüklü harcamalar gerektirmesi
E) Tarımdaki ağır vergilerin köylünün toprağı bırakıp kente göç etmesine neden olması
(2006 – KPSS / Önlisans)
9. Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılan ıslahat hareketlerinin özelliklerinden biri değildir?
A) Toplum hayatının belirli alanlarında düzenlemeler yapılması
B) İmparatorluğun parçalanmasının ve çökmesinin önlenmeye çalışılması
C) Halk hareketlerinin bir sonucu olması
D) Batı’daki kurumlann bazılarının örnek alınması
E) Eski ile yeninin her alanda ortaklaşa ve karışım halinde bulunması
(2006 – KPSS / Önlisans)
10. Aşağıdakilerden hangisi Lale Devri’nin ünlü şairidir?
A) Nev’i B) Nef’i C) Bâki
D) Fuzuli E) Nedim
(2007 – KPSS)
11. Aşağıdakilerden hangisi, Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerinden biri değildir?
A) Keşfedilen yerlerden Avrupa’ya taşınan değerli madenlerin Avrupa’dan Osmanlı ülkesine girmesi
B) Osmanlı parasının değer kaybetmesi
C) Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki bilimsel ve teknik gelişmelere yabancı kalması
D) Osmanlı ülkesinde fiyat artışlarının olması
E) Osmanlı ülkesinden geçen ticaret yollarının önemini kaybetmesi
(2007 – KPSS)
CEVAPLAR
AVRUPA’DAKİ BAZIGELİŞMELERİN OSMANLIÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti ÜzerindekiEtkileri
^ Avrupalı devletlerin yeni ticaret tolları bulmak amacıyla XV. ve XVI. yüzyıllarda gerçekleştirdikleri keşif olaylarına Coğrafi Keşifler denir.
^ Osmanlı’nın elinde bulunan İpek ve Baharat yolları Coğrafi Keşiflerle yeni ticaret yollarının bulunması sonucunda önemini kaybetti.
^ Keşfedilen ülkelerden getirilen bol miktardaki altın ve gümüş gibi değerli madenler Avrupa’dan Osmanlı pazarlarına girmiş, bu durum da Osmanlı’da enflasyonun yükselmesine ve paranın değer kaybetmesine neden olmuştur.
^ Osmanlı Devleti’nin vergi gelirleri azalmış, kapitülasyonların arttırılmasıyla da ülke ekonomisi giderek çökmeye başlamıştır.
^ Osmanlı’nın elindeki kervan yolları üzerinde faaliyet gösteren halk ve zanaatkârlar işsiz kalmıştır. Bu durum da; Osmanlı Devleti’nde ekonomik sıkıntılara ve Celali İsyanları’na zemin hazırlamıştır.
NOT: Baharat Yolu; 1869’da Osmanlı – Fransız işbirliği sonucunda açılan Süveyş Kanalı ile eski önemine kavuşacak; Akdeniz ticareti tekrar canlanacaktır.
NOT: İpek Yolu; 1952’de Don-Volga Kanalı’nınaçılmasıyla tekrar önem kazanmıştır.
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerinden biri değildir?
A) Keşfedilen yerlerden Avrupa’ya taşınan değerli madenlerin Avrupa’dan Osmanlı ülkesine girmesi
B) Osmanlı parasının değer kaybetmesi
C) Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki bilimsel ve teknik gelişmelere yabancı kalması
D) Osmanlı ülkesinde fiyat artışlarının olması
E) Osmanlı ülkesinden geçen ticaret yollarının önemini kaybetmesi
(2007/KPSS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
I. Coğrafi Keşifler
II. Milliyetçilik akımları
III. Sanayi İnkılâbı
Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılda yukarıdaki gelişmelerden hangileri ekonomik alanda etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2010 – KPSS Önlisans) Cevap: A
Rönesans’ın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
^ Rönesans’la birlikte Avrupa’da bilim alanında deney ve gözleme dayalı pozitif düşünce yayılmıştır. Bunun sonucunda da skolâstik düşünce zayıflamıştır.
^ Osmanlı Devleti Avrupa’daki yeni gelişmeleri takip edemediği için bilimsel, teknik ve ekonomik alanlarda Avrupa’nın gerisinde kalmıştır.
Reform’un Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
^ XVI. yüzyılda Katolik mezhebindeki bozulmalar karşısında ilk olarak Almanya’da başlayan dinde yenilik çalışmalarına Reform denir.
^ Osmanlı Devleti Reform hareketlerinden etkilenmemiştir. Avrupa’da ise mezhep birliği bozulmuş; Katolik ve Ortodoks mezhepleri dışında Protestan, Kalvenizm, Anglikanizm ve Presbiteryenlik mezhepleri ortaya çıkmıştır.
^ Kanuni Sultan Süleyman; Almanya’da bir ilahiyat profesörü olan Martin Luther’in Endüljans’a karşı çıkması (protesto etmesi) ile başlayan Reform hareketlerine mali yardımda bulunmuş; Reform hareketlerini ve mezhep ayrılıklarını desteklemiştir.
NOT: Reform ile gelen bölünme Şarlken’in Avrupa devletlerini Osmanlı’ya karşı birleştirme ümidini söndürdü. Bu durum; Osmanlı’nın Avrupa içlerine yürüyüşünü kolaylaştırdı.
^ Avrupa Hıristiyan toplumu mezhep savaşları yaşarken Osmanlı Hıristiyanları barış ve huzur içinde yaşamışlardır. Çünkü Osmanlı Devleti, Hıristiyan halkı kilisenin suiistimallerine karşı koruyordu. Bu yüzden; Osmanlı Hıristiyanları Reform’dan etkilenmemişlerdir.
Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
^ Fransız İhtilali, ekonomik, siyasal ve toplumsal yönden dünyayı derinden etkileyen, sonuçları bakımından da çağdaş devlet ve toplumların oluşumunu sağlayan evrensel bir olaydır.
^ Çok uslu bir yapıya sahip olan Osmanlı, zamanla 1789 Fransız İhtilali’nin yaydığı “milliyetçilik” akımından zarar görmeye başlamıştır.
^ Milliyetçilik akımıyla azınlık isyanları ortaya çıkmış; Osmanlı parçalanmaya başlamıştır.
NOT: Milliyetçilik akımı etkisiyle Osmanlı’ya karşı ilk ayaklanan millet Sırplar olmuştur.
^ Milliyetçilik akımı ve azınlık isyanları; 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı ve 1876 I. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde etkili olmuştur.
NOT: Osmanlı Devleti; başlangıçta Fransız
İhtilali’ni Fransa’nın bir iç sorunu olarak görmüş ve fazla önem vermemiştir.
Sanayi İnkılâbı’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
^ Sanayi İnkılâbı, Avrupa’da el emeğinden fabrikasyon (makine) sistemine geçilmesine verilen isimdir ve önce İngiltere’de başlamıştır. ^ Avrupa’dan gelen ucuz ve kaliteli fabrika mallarıyla baş edemeyen Osmanlı Devleti’nde küçük atölyeler ve el tezgâhları kapanmıştır.
^ Ekonomik alanda Avrupa’ya bağlılık artmıştır.
Avrupa’nın açık pazarı haline gelmiştir.
^ Hammadde ve Pazar ihtiyacı nedeniyle Osmanlı toprakları Avrupalılarca işgal edilmeye başlanmıştır.
^ Ekonomide başlayan gerileme siyasi çöküşü hızlandırmıştır.
ÖRNEK SORU
Avrupa XVII. yüzyıl boyunca daha büyük boyutlu bir sanayiye geçmek ve lonca düzeyindeki üretimi aşmak için uğraşmış ve XVIII. yüzyılda bunu gerçekleştirmiştir. Avrupa, sanayi toplumuna doğru yol alırken tarım üretimi azalmış Osmanlı Devleti’nden tarım ürünleri almaya başlamıştır.
Bu durumun Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisine neden olduğu savunulamaz?
A) Elinde bulunan ipek ve baharat yollarının önem kazanmasına
B) İpekli sanayinin ham ipeğe, sof sanayinin yapağıya dönüşmesine
C) Tarım üretiminin geçimlik düzeyden pazar ekonomisi düzeyine gelmesine
D) Esnaf gruplarının kendi aralarında paylaşması gereken ham maddenin yurt dışına çıkmasına
E) Sanayinin ham maddesi olan pamuk ve tütün gibi ürünlerin üretiminin yoğunluk kazanmasına
(2008/KPSS Lisans) Cevap:A
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde,
I. Avrupa mallarının ülkeye girmesi,
II. ticaret yollarının değişmesi,
III. esnaf teşkilatının bozulması, durumlarından hangilerinin ekonomiyi olumsuz yönde etkilediği savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) I, II ve III
(2009 – KPSS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Sanayi İnkılâbı, Osmanlı Devleti’nde esnaf teşkilatını etkilemiş ve esnafın üretimdeki önemi azalmıştır. Aşağıdakilerden hangisinin bu durumla ilgili gelişmelerden biri olduğu savunulamaz?
A) İthalatın azalması
B) İşsizliğin artması
C) Paranın değerinin düşmesi
D) Yerli malın iç pazarda sürümünün azalması
E) Üretimde kullanılan ham maddenin dışarıya çıkması
(2010 KPSS – Lisans) Cevap:A
OSMANLI DEVLETİ DAĞILMA VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİ (1792 -1922)
m Dönemin Padişahları
^ III. Selim (1789 – 1807)
^ IV. Mustafa (1807 – 1808)
^ II. Mahmut (1808 – 1839)
^ I. Abdülmecit (1839 -1861)
^ Abdülaziz (1861 -1876)
^ V. Murat (1876 – 1876)
^ II. Abdülhamit (1876 – 1909)
^ V. Mehmet Reşat (1909 – 1918)
^ VI. Mehmet Vahdettin (1918 – 1922) (Son Osmanlı Padişahı)
^ Son Halife II. Abdülmecit (1922 – 3 Mart 1924)
m Dönemin Genel Özellikleri
^ Osmanlı’nın Dağıma Dönemi 1792 Yaş Antlaşması yla başlar, 1922’de Saltanat’ın kaldırılmasıyla son bulur.
^ Bu dönemde Osmanlı Devleti, uluslar arası ilişkilerde, Avrupa devletleri arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanarak denge politikalarıizlemiş ve her alanda Batı tarzı ıslahatlaryaparak çağdaşlaşma uğraşlarını sürdürmüştür. ^ Bu yüzyılda Osmanlı Devleti, Fransız İhtilali’nden en çok etkilenen imparatorluk olmuştur (Milliyetçilik).
^ Bu dönemde imparatorluğun parçalanmasını durdurmak için her alanda ıslahatlar yapılmıştır. Özellikle ıslahatlarda azınlıklara tanınan ayrıcalıklar dikkati çekmişse de devletin parçalanması durdurulamamış sadece ömrünün uzamasına yardımcı olmuştur.
^ Yüzyılın ikinci yarısından sonra çeşitli fikir akımları doğmuştur (Amaç; dağılmayı
önlemektir.). Ayrıca Osmanlı Devleti; Fransa, İngiltere ve Rusya’ya karşı Almanya’ya yakın bir siyaset izlemeye başlamıştır (1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra).
■ Dönemin Siyasi Gelişmeleri
y Sırp Ayaklanması (1804 – 1815)
■ Nedenleri:
^ Milliyetçilik akımının etkisi,
^ Rusya’nın panslavizm politikası
(Balkanlardaki Rus konsolosluklarının çalışmaları),
^ 18. yüzyıl boyunca meydana gelen savaşların Balkanları bir savaş alanı haline dönüştürmesi,
^ Avrupalı büyük devletlerin kışkırtması ve desteği,
^ Osmanlı Devleti’nin eski adalet ve hoşgörüye dayanan yönetim anlayışını kaybetmesi (yerel yöneticilerin keyfi davranışları)
■ İsyanın Gelişimi ve Sonucu:
^ İlk ayaklanma 1804’te Kara Yorgi başkanlığında çıktı ve 1806 – 1812 Osmanlı -Rus Savaşı boyunca devam etti.
^ Ruslarla imzalanan 1812 Bükreş Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Sırplara bazı ayrıcalıklar tanıdı.
^ Ancak Sırplar bu ayrıcalıklarla yetinmediler ve bağımsızlık talebinde bulundular ve tekrar isyan ettiler. Ama Osmanlı Devleti bu isyanı sert bir şekilde bastırdı ve Kara Yorgi idam edildi.
■ Önemi:
^ Milliyetçilik düşüncesinin etkisiyle ortaya çıkan ilk bağımsızlıkçı ve ayrılıkçıayaklanmadır.
^ Osmanlı Devleti’nden, başka devletin baskısıyla ayrıcalık (imtiyaz) elde eden ilkulus Sırplardır. Bu durum daha sonraki Yunan İsyanı’nı da etkileyecektir.
NOT: Sırplara 1829 Edirne Antlaşması ile
özerklik, 1878 Berlin Antlaşmasiyla da
bağımsızlık verilecektir.
y 1806 – 1812 Osmanlı – Rus Savaşı
■ Nedenleri:
^ Rusların Sırp isyanını desteklemesi,
^ Osmanlı Devleti’nin Rus yanlısı Eflak ve Boğdan beylerini görevden alması ^ 1804’te başlayan Napolyon Savaşları sırasında Osmanlı Devleti’nin Fransa tarafını tutması, Boğazları Ruslara kapatması,
^ Napolyon’un 1806’da Österliç Savaşı’nda Avusturya ve Rus ordularını yenmesi, Osmanlı Devleti’nin Fransa’ya yakın bir politika izlemesi
■ Savaş:
^ Ruslar Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. Nizam-ı Cedit Ordusu Tuna boyunda Rusları yenmişse de Yeniçeriler İstanbul’da Kabakçı Mustafa İsyanı’nı çıkartarak III. Selim’i tahtan indirmişlerdir.
^ Bununla beraber Napolyon’un 1807’de TilsitAntlaşması ile Rusları, Eflak ve Boğdan üzerinde serbest bırakması savaşı Osmanlı aleyhine döndürmüştür (Fransa ve Rusya gizlice Osmanlı topraklarını paylaşmıştır).
^ Fransa’nın bu ikiyüzlü politikası üzerine Osmanlı Devleti, denge politikası gereği İngiltere’ye yaklaşmıştır. Bunun üzerine Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 1809 Çanakkale (Kale-i Sultaniye) Antlaşmasıimzalanmıştır. Bu antlaşma ile barış zamanında
Boğazlardan hiçbir savaş gemisinin geçmemesi kararlaştırılmıştır.
NOT: Bu antlaşma ile Osmanlı ile Rusya arasında bir sorun olan Boğazlar konusuna ilk defaBoğazlarla ilgisi olmayan bir üçüncü devlet (İngiltere) resmen karıştı.
^ 1811’de Napolyon’un Moskova ’ya saldıracağı haberini alan Rusya, Osmanlı’ya antlaşma önermiştir.
^ 1812 Bükreş Antlaşması
a) Beserabya Ruslara verilecek, Eflak ve Boğdan Osmanlı’da kalacak,
b) Dinyester Irmağı, iki devlet arasında sınır olacak,
c) Osmanlı Devleti, Sırplara bazı ayrıcalıklar
tanıyacak
NOT: Osmanlı Devleti, bu antlaşmayla ilk kez
gayrimüslim bir azınlığa siyasi ayrıcalık tanımıştır.
y Kabakçı Mustafa isyanı (1807)
^ III. Selim yeniliklerine ve bu dönemde kurulmuş olan Nizam-ı Cedit Ordusuna karşı olan yeniçeriler, Kabakçı Mustafa
Önderliğinde isyan ettiler.
^ III. Selim tahttan indirildi. Nizam-ı Cedit Ordusu kapatıldı, IV. Mustafa tahta çıkarıldı. ^ IV. Mustafa (1807 – 1808) Dönemi’nde
III. Selim’in yakın dostu olan Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa isyan etti.
^ Alemdar III. Selim’i tekrar tahta geçirmek için İstanbul’a geldi ancak yeniçeriler III. Selim’i öldürdü. Bunun üzerine Alemdar,
II. Mahmut’u tahta çıkardı ve kendisi de sadrazam oldu.
II. MAHMUT DÖNEMİ (1808 -1839)
y Sened-i İttifak (1808)
^ Osmanlı Devleti’nde bulundukları şehrin en nüfuslu ve zengin kişileri olan ayanlar XVII. yüzyıldan itibaren toprak yönetiminde izlenilen yanlış politikalar sonucunda giderek
güçlenmişlerdir.
^ XVIII. yüzyıldan itibaren halk tarafından seçilip padişah tarafından berat verilerek meşrulaşan ayanlar, merkezi otoritenin zayıflamasıyla devlet içinde devlet olmuşlardır. ^ Bunun üzerine kendisi de bir ayan olan Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, bu geniş toprak sahibi, merkezi dinlemeyen ayanları İstanbul’da toplayarak padişah ile ayanlar arasında Sened-i İttifak’ın imzalanmasını sağlamıştır.
NOT: Bu belgenin imzalanmasındaki tek amaç;
II. Mahmut’un merkezi otoriteyi sağlamak istemesidir.
^ Buna göre; padişah ayanların varlığını ve haklarını tanıyacak, ayanlar da bölgelerinde devletin asker ve vergi toplamasına yardımcı olacak, İstanbul’da çıkabilecek ayaklanmaları bastırmayı kabul edeceklerdi.
NOT-1: Bu belge; mutlakıyetle yönetilen Osmanlı Devleti’nin hiçbir siyasi ve askeri yetkisi olmayan Ayanlara dahi söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını gösterir.
NOT-2: Bu belge uygulamaya dökülmemişse de, Osmanlı’da toprak ağalığının resmen başladığını gösterir. Sened-i İttifak, aynı zamanda padişahın egemenlik haklarını kısıtlayan ilk belge olarak görülür. Bu yönüyle de Osmanlı Devleti’nde demokratikleşme yolunda atılan ilk adım sayılır.
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerin hangisiyle, Âyanlar Padişaha bağlı kalacakları ve merkezi otoriteyi korumaya yardımcı olacakları sözünü vermişlerdir?
A) Meşrutiyet’in ilan edilmesi
B) Sened-i İttifak’ın ilan edilmesi
C) Islahat Fermanı’nın ilan edilmesi
D) Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesi
E) Veraset sisteminde değişiklik yapılması
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: B
ÖRNEK SORU
II. Mahmut Dönemi’nde imzalanan Sened-i İttifak’ın önemi nedir?
A) Ayanların gücünün tanınması
B) Tımar sisteminin kaldırılması
C) Devlet adamlarının bilim ve teknik alanında Avrupa’nın ileri olduğunu kabul etmesi
D) Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması
E) Osmanlı Devleti’nin ilk kez yabancılarla ittifak arayışlarına girmesi
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: A
> Yunan (Rum) İsyanı (1820 – 1829)
■ Nedenleri:
^ Balkan uluslarının genel ayaklanma nedenleri, ^ Sırpların, isyanlarıyla bazı ayrıcalıklar elde etmesi,
^ Rusların kışkırtması,
^ Etnik-i Eterya Cemiyeti’nin (1814) çalışmaları,
^ Rum aydınlarının bağımsızlık için çalışmaları ^ Rumların Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak istemeleri (Megalo İdea),
^ Balkan uluslarının isyan etmesini önleyen Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa ‘nın isyan etmesiyle azınlıkların daha rahat çalışma imkânına kavuşması,
^ Avrupa’da Yunan hayranlığının yayılması ve Avrupalı devletlerin kışkırtmaları
■ Gelişimi ve Sonuçları:
^ İlk isyan Rusya ve Avusturya’ya yakın olduğundan Eflâk’ta çıktı, ancak başarısız oldu. ^ Bu arada Balkan uluslarının isyan etmesini engelleyen Yanya Valisi Tepedelenli Ali
Paşa’nın entrikalarla isyana teşvik edilip idam edilmesi Rumların yeniden ayaklanmasına ortam hazırladı.
^ Eflâk’taki isyanın bastırılması Rumların çoğunlukta olduğu Mora’daki halkı da harekete geçirdi, Osmanlı bu isyanı bastıramadı.
^ II . Mahmut, Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi, karşılığında Mora ve Girit valiliklerini vaat etti.
^ Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu, Mora İsyanı’nı bastırdı (1826).
^ Bu gelişme, Avrupa kamuoyunu harekete geçirdi. İngiltere, Rusya ve Fransa olaya karışarak Yunanistan’a özerklik verilmesini istemiş ancak Osmanlı bunu reddetmiştir.
NOT: Böylece Rum isyanı bir iç sorun olmaktan çıkıp Avrupa sorunu haline dönüşmüştür (ilk defa).
^ Avrupalı devletlerin bu olaya karışmalarının nedeni; Rumlarla aynı dinden olmaları ve Rumları, eski Yunan uygarlığını kuranların torunları olarak görmeleridir.
NOT: Bu durum Avrupa diplomasisinde din unsurunun etkili olduğunu göstermektedir.
^ İttifak donanması Mora’ya gelerek Osmanlı -Mısır ortak donanmasını yaktı (Navarin Olayı-1827).
NOT: Bu olay 1815 Viyana Kongresi nde alınan “İmparatorluklar kutsaldır, milliyetçilik hareketleri desteklenmemelidir.” karannın Batılı devletlerin çıkarlarını gözeterek bozduğunu gösterir.
^ Ruslarla yapılan 1828 – 1829 savaşından sonra Edirne Antlaşması (1829) imzalandı ve Yunanistan’a tam bağımsızlık verildi.
NOT: Fransız İhtilali’nin etkisiyle ayaklanarak bağımsızlığını elde eden ilk ulus Yunanlılar(Rumlar) olmuştur.
> 1828 – 1829 Osmanlı – Rus Savaşı
■ Nedenleri:
^ Osmanlı donanmasının Navarin’de yakılmış olması,
^ Osmanlı Devleti’nin yanan donanmasına karşılık İngiltere, Fransa ve Rusya’dan tazminat istemesi,
^ İngiltere ve Rusya’nın bu nedenle Osmanlı ile diplomatik ilişkilerini kesmesi,
^ Rusların tarihi emellerini gerçekleştirmek istemeleri,
^ Yeni kurulmuş olan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunun henüz güçlenmemiş olması,
^ Rusya’nın, Yunanlıların bağımsızlığını sağlamak istemesi
■ Savaş: Rus ordusu iki koldan saldırıya geçti, batıdan gelen kol Edirne’ye, doğudan gelen kol ise Erzurum’a ulaştı. Osmanlı çaresiz barış istedi (Prusya’nın aracılığı ile).
NOT: Bu gelişme Osmanlı Devleti’nin bundan sonra Rusya’ya karşı tek başına karşı koyamayacağını gösterir.
^ 1829 Edirne Antlaşması
a) Yunanistan bağımsız olacak,
b) Eflak ve Boğdan’a ayrıcalık verilecek ve Sırbistan’a özerklik tanınacak,
c) Ticari ilişkiler eskiden olduğu gibi devam edecek,
d) Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek,
e) Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçebilecek,
f) Kafkaslarda ve Rumeli’de bazı yerler Ruslara bırakılacak
■ Önemi:
^ Bu antlaşma, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzalanan şartları enağır antlaşmadır.
^ Bu antlaşma ile ilk kez gayrimüslim bir toplumbağımsız, olmuştur.
^ Bu gelişmeler, bağımsız Sırbistan ve Romanya (Eflak – Boğdan) Devletleri’nin temelini atmıştır.
NOT-1: Yunanistan’ın bağımsız olmasıyla
Akdeniz’deki dengelerin bozulduğunu düşünen ve çıkarlarını korumak isteyen Fransa 1830’da Cezayir i işgal etmiştir. Böylece Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’da ilk defa toprak kaybetmiştir.
NOT-2: Yunanistan’a bağımsızlık verilmesiyle Mora’nın elden çıkması Mehmet Ali Paşa’nın İsyanı’na (Mısır Sorunu’na) neden olmuştur.
y Mısır Sorunu (1830 – 1841)
■ Nedenleri:
^ Yunan isyanı sırasında Mehmet Ali Paşa’ya vaat edilen Mora’nın elden çıkması,
^ Buna karşılık Mehmet Ali Paşa’nın, Girit
valiliğine ek olarak yanan donanmasının da inşası için Lübnan da dâhil Suriye valiliğini istemesi,
^ Mehmet Ali Paşa’nın güçlenmesini istemeyen padişah II. Mahmut’un bu istekleri
reddetmesi
■ İsyan:
^ Bu gelişme üzerine Kavalalı, oğlu İbrahim Paşa komutasındaki orduyu harekete geçirdi. İbrahim Paşa, Osmanlı ordusunu Suriye’de
Beylan (Belen) Geçidi’nde, Adana ve Konya
Ovası’ndayendi, Kütahya’ya ulaştı.
^ II. Mahmut, bu gelişme karşısında İngiltere ve Fransa’dan yardım istedi ancak reddedildi.
II. Mahmut çaresiz “Denize düşen yılana sarılır. ” misali Ruslardan yardım istedi. Rusya yardım teklifini kabul etti ve Rus ordusu İstanbul’a gelerek Üsküdar’da mevzilendi.
^ İngiltere ve Fransa, bu gelişme karşısında çıkarlarını korumak için, Osmanlı ve Mısır valisi arasında Kütahya Antlaşması’nın yapılmasını sağladılar (1833).
^ 1833 Kütahya Antlaşması
a) Mehmet Ali Paşa’ya, Mısır valiliğine ek olarak Suriye ve Girit valiliği de verilecek,
b) Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde ve Adana valiliği verilecek
NOT-1: Batılı devletlerin ilgilenmesiyle Yunan sorunundan sonra, Mısır Ayaklanması da, bir iç sorunken, uluslararası bir nitelik kazanmıştır.
NOT-2: Bu antlaşma ile Mısır Sorunu geçici olarak çözümlenmiş oldu.
NOT-3: Kütahya Antlaşması’ndan sonra,
İstanbul’a gelen Rus ordusuna gerek kalmamıştı. Ancak II. Mahmut’un Mehmet Ali Paşa’nın yeniden isyan etmesinden çekinmesi ve bu konuda İngiltere ve Fransa’ya güvenmemesi, Rusya ile antlaşma yapılmasını gerekli kıldı.
^ 1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması
a) Osmanlı Devleti’ne bir saldırı olursa Ruslar yardıma gelecek; ancak masrafları Osmanlı karşılayacak,
b) Rusya’ya bir saldırı olursa Osmanlı sadece Boğazları kapatacak,
c) Antlaşma süresi 8 yıl olacak, gerekirse uzatılacak
■ Önemi:
^ Rusya ile imzalanan üçüncü dostluk veişbirliği antlaşmasıdır.
^ Bu antlaşma ile Rusya’nın Karadeniz’deki güvenliği artmış ve Osmanlı Rusya’ya yakınlaşmıştır.
^ Osmanlı Devleti’nin Boğazlarla ilgili egemen devlet olarak imzaladığı son antlaşmadır.
^ Bu antlaşma ile ilk kez. Boğazlar Sorunudoğmuştur. Yapılan antlaşmadan İngiltere ve Fransa’nın rahatsız olması, Boğazların uluslararası sorun haline gelmesine neden olmuştur.
^ 1838 Balta Limanı Antlaşması
^ Osmanlı Devleti’nin, Mısır Meselesi’nde İngiltere’nin desteğini alabilmek, İngiltere’nin de Doğu Akdeniz’de güçlü bir Mehmet Ali Paşa istememesi amaçlarıyla imzalanan, geniş ayrıcalıklar içeren antlaşmadır. Buna göre;
a) Osmanlı gümrüklerinde, Müslüman Türk tüccarlar % 12 gümrük vergisi ödeyecek,
b) Osmanlı gümrüklerinde, İngiliz tüccarlar % 8 veya % 5 gümrük vergisi ödeyecektir.
c) İngiliz tüccarlar mallarını ülke içinde bir bölgeden diğer bölgeye taşırken iç gümrük vergisi ödemeyeceklerdir.
NOT: Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti,
İngiltere’nin yarı sömürgesi durumuna gelmiştir.
Osmanlı ekonomisi dışa bağımlı bir hale gelmiştir.
NOT: Bu antlaşma Fransa’yı rahatsız etmiş ve
Kavalalı’yı tekrar isyana kışkırtmıştır.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nin kendi bağımsız dış ticaret politikasını izleme hakkından vazgeçmesine neden olan antlaşma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Paris Antlaşması
B) Berlin Antlaşması
C) Londra Antlaşması
D) Balta Limanı Antlaşması
E) Hünkâr İskelesi Antlaşması
(1999/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti aşağıdakilerden hangisiyle Avrupa devletlerinin pazarı hâline gelmiştir?
A) Paris Antlaşması
B) Boğazlar Sözleşmesi
C) Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi
D) Hünkâr İskelesi Antlaşması
E) Meşrutiyetin ilan edilmesi
(2008 KPSS/Lisans) Cevap: C
I. ABDÜLMECİTDÖNEMİ (1839 -1861)
■ Mısır Sorunu’nun Devamı y 1S39 Nizip Savası
^ II. Mahmut’un son zamanlarında Mehmet Ali Paşa’nın vergiyi kesmesi ve bağımsızlık ilan ederek Osmanlı topraklarına saldırması tekrar anlaşmazlığa neden oldu.
^ Osmanlı Ordusu, Mehmet Ali Paşa tarafından Nizip’te yenilgiye uğratıldı.
^ Akdeniz’de bulunan Osmanlı donanmasını da Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa, İskenderiye’de Mehmet Ali Paşa’ya teslim etti (Firari Ahmet Paşa Olayı).
^ İngiltere, bu gelişme karşısında Rusya’nın Hünkâr İskelesi Anlaşması’na dayanarak Osmanlı’ya yardım etmesini önleme düşüncesiyle Mısır Meselesi’ni görüşmek için Londra’da konferans düzenlenmesini sağladı.
y 1S40 Londra Konferansı ve Sözleşmesi
■ Mısır Sorunu’nun Çözümlenmesi
^ Konferansa İngiltere, Osmanlı, Rusya,
Avusturya, Prusya katılmıştır. Fransa
Mehmet Ali Paşa tarafını tuttuğu için
konferansa katılmamıştır.
^ Alınan kararlar:
^ Mısır’ın yönetimi Mehmet Ali Paşa ve oğullarına bırakılacak (saltanat sistemi),
^ Mısır, içişlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı’ya bağlı kalacak,
^ Mehmet Ali Paşa, Osmanlı’ya vergi verecek,
^ Cidde, Adana, Suriye valiliklerine Osmanlı padişahı istediği birini atayabilecek,
^ Alınan bu kararları Mısır valisi de kabul edecek
NOT-1: Konferans kararlarını Mehmet Ali Paşa kabul etmeyince üzerine kuvvetler gönderilmiş ve sonuçta M. Ali Paşa kararları kabul etmek zorunda kalmıştır. Böylece Mısır sorunu kesinolarak çözümlenmiştir.
NOT-2: Böylece Mısır, Osmanlı’ya bağlı özel yönetimli bir eyalet haline geldi.
NOT-3: Osmanlı Devleti, bu süreçte Avrupalı devletlerin desteğini alabilmek için 1839’da Tanzimat Fermanı‘nı ilan etmiştir.
> 1841 Londra Konferansı ve Boğazlar
Sözleşmesi
■ Boğazlar Sorunu’nun Çözümü
^ İngiltere 1841’de süresi dolan Hünkâr İskelesi Antlaşması’nın yenilenmesinden çekinerek
Boğazlar Meselesi’ni ikinci bir konferansla çözme önerisi yaptı.
^ Bu konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Rusya, Prusya ve Osmanlı katıldı.
^ İmzalanan 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’ne göre;
S Boğazlar Osmanlı Devleti’nde kalacak,
S Barış zamanında Boğazlardan hiçbir savaş gemisi geçmeyecek,
S Boğazlar dünya ticaret gemilerine açık olacak
■ Önemi:
^ Bu sözleşme ile Boğazlar; ilk defa uluslararasıbir statü kazanmıştır. Yani; Osmanlı Devleti’nin Boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği sona ermiştir.
^ Rusların Boğazlar yoluyla Akdeniz’e inmesi engellendi. Bu durum Rusya’nın Panslavizm ve Ortodoks himayeciliği politikalarına ağırlık vermesine neden olacaktır.
^ Böylelikle Boğazlar sorunu geçici olarak çözümlenmiştir.
NOT-1: Boğazlar Meselesi, kesin olarak 1936Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözümlenecektir.
NOT-2: Şark Meselesi; Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti ile ilgili konularda kullandıkları bir deyimdir. Bu deyim ilk defa 1815 Viyana Kongresi’nde Rus Çarı I. Aleksander tarafından ortaya atılmıştır. ‘‘Şark Meselesi’’ deyimi; 19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı bütünlüğünün korunması, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarının
paylaşılması, 20. yüzyılda ise Osmanlı’nın bütün
topraklarının paylaşılması politikalarına
denilmiştir.
> Kırım Savaşı (1853 – 1856)
■ Nedenleri:
^ Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra yapılan yeniliklerle Osmanlı Devleti’nin giderek
güçlenmesi,
^ Osmanlı Devleti’ni destekleyen Batılı devletlerin 1848 İhtilalleri’yle meşgul
olmaları,
^ Rusya’nın Osmanlı topraklarını paylaşma teklifini İngiltere’nin kabul etmemesi (Hasta Adam Projesi),
^ Rusya’nın “Kutsal Yerler Sorunu”nu
gündeme getirerek kutsal yerleri koruma ve buraların bakımı konusunda Osmanlı’dan yeni haklar talep etmesi, Ortodoksları himaye etme haklarını genişletmek istemesi,
^ Rusya’nın Boğazlar ve İstanbul’a yerleşmek, Balkanlarda kendisine bağlı devletler kurmak
istemesi,
^ Rusya’nın Eflak ve Boğdan’ı işgal etmesi,
^ Rusya’nın Sinop önlerinde Osmanlı donanmasını yakması (1853 Sinop Baskını),
■ Savaş:
^ Bu savaşta İngiltere, Fransa, Avusturya ve Piyemonte (İtalya) Ruslara karşı Osmanlı’nın yanında yer almıştır.
^ Piyemonte (İtalya)’nin bu ittifaka katılma nedeni, İtalyan birliğini sağlamak için İngiltere ve Fransa’nın desteğini almak istemesidir.
^ İttifak ordusu Kırım’a girip Sivastapol’daki Rus tersanelerini yok edince Rusya barış istemek zorunda kaldı.
NOT: Osmanlı Devleti, barış görüşmelerinde İngiltere ve Fransa’nın desteğini alabilmek için azınlıklara geniş haklar tanıyan Islahat Fermanı’nı (1856) Paris’e gitmeden önce ilan etti.
^ 1856 Paris Antlaşması
> Katılan devletler; İngiltere, Fransa, Avusturya, Piyemonte, Osmanlı, Rusya ve Prusya (Almanya)’dır.
NOT: Prusya savaşta olmadığı halde barış
görüşmelerine katılmıştır.
■ Maddeleri:
^ Osmanlı Devleti, Avrupalı devlet kabul edilecek, devletlerarası hukuktan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altında olacak
NOT: Bu madde ile Osmanlı Devleti, ilk kezAvrupalı sayılmıştır, ayrıca Osmanlı Devleti’nin topraklarını dahi koruyamayacak kadar zayıf olduğunu gösterir.
^ Karadeniz tarafsız olacak, bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olacak; Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz’de donanma bulunduramayacak, tersane inşa edemeyecek
NOT: Bu maddeyle Osmanlı Devleti savaştan galip çıkmasına rağmen mağlup devlet olarak kabul edilmiştir. Rusya’nın da Osmanlı üzerindeki emelleri bir süreliğine engellenmiş ve İngiltere ile Fransa Akdeniz’deki güvenliklerini korumuşlardır. Ancak yine de bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin egemen devlet olarak imzaladığı son antlaşmadır.
^ Islahat Fermanı’na uyulduğu takdirde Osmanlı içişlerine hiçbir Avrupalı devlet karışmayacak (İçişlerimize müdahaleye zemin hazırlamıştır),
^ Boğazların yönetimi, 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’ne göre yapılacak,
^ Eflak ve Boğdan, Avrupalı devletlerin kefilliği altında özerk olacak,
^ Her iki taraf da savaşta ele geçirdikleri yerleri geri verecek,
NOT-1: Bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyılda imzaladığı ilk ve tek kazançlıantlaşmadır.
NOT-2: Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ilk kez dışarıdan borç para almıştır (1854’te İngiltere’den 5 milyon paund).
y Abdülmecit’in son zamanları lüks ve israfa dayalı harcamalarla geçti. Bu dönemde ayrıca Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır.
ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (1861 -1876)
^ Bu dönemde ülkede Batı’nın etkisi daha da arttı (özellikle Fransa ile).
^ Abdülaziz, yurt dışına gezi düzenleyen ilk Osmanlı padişahıdır (İngiltere ve Fransa). ^ 1869’da Osmanlı – Fransa işbirliği sonucunda Süveyş Kanalı açıldı. Bu gelişme Mısır’ın önemini artırırken, Coğrafi Keşifler sonrasında Ümit Burnu’na kayan Baharat Yolu’nu tekrar Akdeniz’e yöneltmiş, Akdeniz ticareti canlanmıştır.
^ 1870’te İtalya, 1871’de de Almanya birliğinin kurulması, Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı sonucunda “Alsas – Loren”i Almanya’ya, Avusturya’nın da bir kısım topraklarını İtalya’ya vermek zorunda kalması Avrupa’da siyasi dengeleri değiştirmiş, bu durum Batılı devletleri yeni stratejiler izlemeye zorlamış, Osmanlı Devleti’nden uzaklaştırmıştır.
^ Bu gelişmeler Rusya’nın Balkanlar üzerindeki Panislavist siyasetini yoğunlaştırmasına imkân tanımıştır.
NOT: Panslavizm: Rusların mensup olduğu ırka Slav ırkı denilmektedir. Rusya; toprakları dışında yaşayan bütün Slavları kendi bayrağı altında toplamayı düşünüyordu.
NOT: Rusya’ya göre; Avusturya ve Osmanlı Devletleri yıkılmalı, yerine Rusya’nın liderliğinde “Slav Devletleri Birliği” kurulmalı idi.
^ Bu arada Balkanlarda azınlık ayaklanmaları baş göstermiştir (Sırbistan, Karadağ, Bosna ve Hersek isyanları gibi).
^ İlk isyan bir vergi sorunundan dolayı Hersek’te başladı (1875). Hersek isyanıyla ortaya çıkan bu gelişmeler “Balkan Bunalımı”na zemin hazırladı.
^ Osmanlı Devleti önce Bulgar Kilisesi’ne özerklik verdi. Bu olay Bulgarların bağımsızlık yolunda attığı ilk adımdır. Bundan sonra Balkanlarda ayaklanmalar birbirini izledi. Osmanlı Devleti, bu ayaklanmaları sert bir şekilde bastırdı. Bu gelişme Avrupa kamuoyunu Osmanlı aleyhine döndürmüştür. ^ Osmanlı Devleti’nin Balkan bunalımıyla içine düştüğü siyasi gelişmeler, ekonominin giderek kötüleşmesine neden oldu. Bu durum padişah Abdülaziz’e karşı gittikçe büyüyen bir tepkiye ortam hazırladı.
^ Bu arada devlet merkezinde de devletin kurtuluşunu Meşruti yönetime geçmekte gören ve Osmanlıcılık fikrini savunan Genç Osmanlılar (Jön Türkler) hareketleri de sert bir şekilde bastırılmıştır.
^ Batılı devletler Balkanlarda meydana gelen gelişmeleri değerlendirmek için İstanbul’da ve Londra’da konferans düzenlemeye hazırlanırken Osmanlı Devleti’nin merkezinde isyan çıktı.
^ Sadrazam Mithat Paşa ve Hüseyin Avni Paşa öncülüğünde Abdülaziz tahtan indirildi.
V. Murat padişah oldu (1876 – 1876). Ancak
V. Murat ruh sağlığı bozuk olduğu için üç ay sonra tahtan indirildi. Kanun-u Esasi’yi kabul etmek ve Meşrutiyeti ilan etmek şartıyla
II. Abdülhamit padişah yapıldı.
II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876 – 1909)
^ Sadrazam Mithat Paşa başkanlığındaki kurul, Kanun-u Esasi’yi hazırlarken; Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya ve Osmanlı Devleti Balkanlardaki durumu görüşmek için İstanbul (Tersane) Konferansı nı düzenlediler.
^ Ancak Osmanlılar, bu konferansın toplanmasını ve alınacak kararları içişlerine karışma saydıklarından, bu durumu etkisiz hale getirmek için konferansın toplandığı gün meşruti yönetime geçeceklerini duyurdular.
^ Dışişleri Bakanı da bu nedenle yapılacak seçimlerde Balkan uluslarının kendi temsilcilerini seçerek merkeze
gönderebileceklerini, onun için Balkan ulusları adına karar verecek bir konferansa gerek kalmadığını belirterek İstanbul Konferansı’nı dağıtmıştır.
^ Bu kez de Rus Elçiliği’nde toplanan temsilcilerin aldıkları kararlar da kabul edilmemiştir. Osmanlı Devleti, aynı ülke temsilcilerinin Londra’da toplamış oldukları konferansta almış oldukları kararları da kabul etmedi.
^ Bu gelişmeler yaşanırken II. Abdülhamit Sadrazam Mithat Paşa’yı sürgüne gönderdi.
^ 1877 Şubat’ında seçimler yapıldı. Mart 1877’de padişahın seçtiği üyelerden oluşan Ayan Meclisi ile halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan Meclis-i Mebusan toplandı. Böylece meşruti yönetime geçildi. İstanbul’da ve imparatorluk sınırlarında özgürlük havası esmeye başladı.
■ Nedenleri:
^ Rusya’nın, 1856 Paris Antlaşması ile Osmanlı Devleti üzerindeki kaybetmiş olduğu haklarını geri alma düşüncesi,
^ Rusya’nın Balkanlarda Panislavist bir politika izlemesi,
^ Rusya’nın Balkan uluslarını Osmanlı’ya karşı kışkırtması,
^ Osmanlı’nın Balkan isyanlarını sert bir şekilde bastırması ve Avrupa kamuoyunun Osmanlı aleyhine dönmüş olması,
^ Osmanlı’nın İstanbul ve Londra Konferansı kararlarını reddetmesi,
^ Avrupa’daki gelişmelerin Osmanlı Devleti’ni Rusya karşısında yalnız bırakması (Osmanlı -Almanya yakınlaşması)
■ Savaş:
^ Ruslar doğudan ve batıdan saldırıya geçti. Doğu’dan gelenler Kars, Ardahan, Batum ve Artvin’i işgal etti.
^ Batıdan gelen kol ise Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. Tuna’yı geçerken Plevne’de durduruldu (Gazi Osman Paşa). Ancak İstanbul’dan yardım gelmemesi üzerine Plevne düştü. Ruslar İstanbul Yeşilköy’e (Ayestefanos) kadar ilerleyince Osmanlı barış istemek zorunda kaldı.
NOT-1: Savaş devam ederken, savaş harcamalarını bahane eden II. Abdülhamit, Meclis-i Mebusan’ı kapattı ve Anayasayı yürürlükten kaldırdı.
NOT-2: İlk kez bu savaşlar sırasında, Balkanlarda yerleşmiş olan Müslüman Türkler, Anadolu’ya göçe başlamıştır.
^ 1878 Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması
a) Karadeniz, Ege Denizi, Balkanlar, Makedonya ve Batı Trakya’yı içine alan büyük bir Bulgar Krallığı kurulacak,
b) Romanya, Sırbistan ve Karadağ’a tambağımsızlık verilecek,
c) Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Ruslara bırakılacak,
d) Bosna ve Hersek’e özerklik verilecek,
e) Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek,
f) Girit’te ve Ermenilerin yaşadığı yerlerde ıslahatlar yapılacak
NOT-1: Bu antlaşma, Batılı devletlerin itirazı üzerine yürürlüğe girmemiştir. Bu antlaşma yürürlüğe girseydi Rusya, Osmanlı üzerindeki emellerine büyük ölçüde gerçekleştirmiş olacaktı.
NOT-2: Bu antlaşmanın yürürlüğe girmemesinde Mebusan Meclisi’nin antlaşmayı onaylamaması da etkili olmuştur. Bunun nedeni Meclisin kapatılmış olmasıdır (Bu yönüyle Sevr’e benzerlik gösterir.).
y Kıbrıs’ın İngiltere’ye Askeri Üs Olarak Verilmesi (1878)
^ Ayestefanos Antlaşması’nda Rusların Doğu Beyazıt’a sahip olması ve buradan Akdeniz’e açılabileceğini düşünen İngiltere, Doğu Akdeniz’in güvenliğini sağlamak için Osmanlı Devleti’ne, Kıbrıs’a asker çıkarma teklifinde bulundu.
^ Ancak İngiltere Kıbrıs’a girdikten sonra bir daha çekilmedi ve Kıbrıs elden çıktı (I. Dünya Savaşı).
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti olası bir Rus saldırısı karşısında ülkesini savunacağı düşüncesiyle
aşağıdakilerden hangisinin yönetimini 1878 yılında İngiltere’ye geçici olarak bırakmıştır?
A) Mısır B) Kıbrıs C) Rodos
D) Meis E) Kırım
(2011 – KPSS) Cevap: B
y Berlin Konferansı ve Berlin Antlaşması (1878)
^ İngiltere, Almanya ve Avusturya, Balkanlarda Rusya’nın güdümünde güçlü bir Bulgar Devleti’nin kurulmasından rahatsız oldular. Bu durumu görüşmek üzere Berlin’de konferans düzenlenmesini ve konferansa Rusya’nın da katılmasını sağladılar.
^ Konferansa İngiltere, Avusturya, Fransa, Rusya, Osmanlı, Almanya ve İtalya katıldı.
^ Konferans sonrasında imzalanan Berlin Antlaşması’na (1878) göre;
a) Büyük Bulgar Krallığı toprakları; Asıl Bulgar Prensliği, Doğu Rumeli (özerk) ve Makedonya olmak üzere üçe ayrılacak ve Osmanlı egemenliğine bırakılacak,
b) Bosna ve Hersek’in yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılacak,
c) Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız.olacak,
d) Kars, Ardahan ve Batum Ruslara bırakılacak, Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti’ne geri verilecek,
e) Rum ve Ermenilerin çoğunlukta olduğu yerlerde ıslahat yapılacak ve Avrupalı Devletler bu konuda bilgilendirilecek,
f) Girit’te yapılacak ıslahatların gözetimi İngiltere’ye bırakılacak
■ Önemi:
^ İlk kez çok sayıda azınlık Osmanlı’dan ayrılarak bağımsız. olmuştur. Böylece Osmanlıcılık fikri geçerliliğini yitirmiştir.
^ Tarihte ilk kez. “Ermeni Sorunu” başladı. Bu sorun Batılı Devlerin müdahalesiyle uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
^ İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü koruma politikası sona erdi, parçalamaya yönelik siyaseti başladı.
^ Osmanlı, Almanya ’ya yakınlaşmaya başladı.
^ Rusya’nın Akdeniz’e inmesi kısmen de olsa engellendi (Bulgaristan’ın yönetiminin Osmanlı’ya bırakılması ile).
> Osmanlı Devleti’nde Berlin Antlaşması’ndan Sonraki Durum
^ II. Abdülhamit bu gelişmelerden sonra ülke içerisinde “İstibdat (Baskı) Devri”ni başlatmıştır.
^ Fransa 1881’de Tunus’u işgal etti, Osmanlı buna müdahale edemedi.
^ 1855’ten bu yana alınan borçlar ödenemeyince alacaklı Avrupalı devletler, Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi)’yi kurarak Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır (Bu idare, Lozan’la kaldırılmıştır.).
y Mısır’ın İngiltere Tarafından İşgali (1882)
^ 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması, Mısır’ın önemini arttırmıştı. Kanalın açılması sırasında İngiltere finansör devlet görevi görmüş ve Osmanlı’ya kredi açmıştı.
^ Senetlerin ödenememesini bahane ederek İngiltere Mısır’ı işgal etti. Bu gelişme Osmanlı – İngiliz ilişkilerinin bozulmasına
neden oldu.
^ Osmanlı Almanya’ya yakınlaşmaya, İngiltere de Rusya’ya yakın bir siyaset izlemeye başladı.
^ Bu yakınlaşma doğrultusunda Almanya, Bağdat – Berlin Demiryolu’nun inşasına başladı (hammadde elde etmek için).
y Girit Sorunu
^ Yunanlılar 1897’de Girit’te çıkan bir isyanı bahane ederek adaya asker çıkardılar.
^ Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin olaya karışmaması için 1878 Halepa Ferman!m yayınlayarak Giritli Rumlara bazı haklar tanıdıysa da bunlar bir işe yaramamış ve isyanlar devam etmiştir.
^ Bunun üzerine Osmanlı, Yunanistan’a savaş açtı. Osmanlı Ordusu, Dömeke Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusunu yendi, Atina yolu Osmanlılara açıldı. Batılı devletlerin aracılığıyla Yunanistan’la antlaşma yapıldı.
^ İstanbul Antlaşması (1898)
a) Girit, Osmanlı Devleti’nde kalacak, yönetimine Rus asıllı bir vali atanacak (özerklik),
b) Yunanlılar, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödeyecek
NOT-1: Bu antlaşma, Girit’in elden çıkması için
atılmış ilk adımdır.
NOT-2: Yunanistan, II. Meşrutiyet’in ilanından
hemen sonra 1908’de Girit’i topraklarına katmıştır.
^ XX. yüzyıla gelindiğinde II. Abdülhamit’e karşı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin
çalışmaları hızlanmıştır.
^ Balkan ayaklanmaları artmış, ülke Batılı devletlerin açık pazarı haline gelmiş, Duyun-u Umumiye İdaresi’nden dolayı gelir kaynaklarının azalması ekonomik durumu da bozmuştu.
^ İttihat ve Terakki Partisi’nin çalışmaları ve diğer gelişmelerin de etkisiyle II. Abdülhamit Meclis-i Mebussan’ı açarak II. Meşrutiyet Dönemi’ni başlattı (1908).
^ Bu dönem ıslahatları her alanda yapılmıştır. Askeri ve mali alanda düzeltmeler yapılırken siyasi ve hukuki yapıyı çağdaşlaştırma yolunda da önemli adımlar atılmıştır.
^ Bu yüzyılda geçmiş dönemlerden farklı olarak yenilik isteyen aydınlar sınıfı ortaya çıkmıştır (Jön Türkler).
^ Bazı ıslahatlar Avrupalı devletlerin baskısı ve isteğiyle yapılmıştır.
^ Bu dönem ıslahatları devlet politikası haline getirilmiş ve ilk kez padişahın yetkileri kısıtlanmıştır. Ayrıca ilk kez, hukukun üstünlüğü ilkesi kabul edilmiştir.
^ İlk kez Osmanlı’da parlamenter dönem başlamış ve halk ilk kez yönetime katılmıştır.
^ Bu ıslahatlarla daha köklü yenilikler
getirilmiştir. Amaç; yapıyı sağlamlaştırırken, devletin çöküşünü ve parçalanmasını önleyebilmektir.
y II. Mahmut Dönemi Islahatları (1808 – 1839)
^ II. Mahmut kendisinden önceki ıslahatçıların aksine sadece düzenin aksayan yönlerini
düzeltmeye çalışmamış, zaman içerisinde
işlevini yitirmiş olan kurumları ortadan kaldırarak yerine yenilerini kuran bir padişah olmuştur.
^ Bu dönemde devlet, ülke, eğitim – öğretim ve askerlik alanlarında ıslahatlar yapılmıştır.
^ Ekonomik alanda ise Batılı devletlerin kıskacı ve kredi vermemesi nedeniyle istenilen başarı sağlanamamıştır.
■ Devlet Yönetiminde Yapılan Yenilikler
^ Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuş olan Divan kaldırılarak Nazırlıklar (Bakanlıklar) kuruldu (Heyet-i Vükela) .
^ İçişleri (Sadaret Kaymakamı), Dışişleri (Reisül Küttab), Maliye (Defterdar) ve Evkaf Bakanlıkları kuruldu.
^ Sadrazamlık, başbakanlığa dönüştürüldü.
^ Devlet memurlukları iç ve dış olmak üzere ikiye ayrıldı.
^ Yenilikler için önerilerde bulunmak üzere meclis ve komisyonlar kuruldu.
^ Memurların tıraşlı olmaları, fes ve pantolon giymeleri zorunlu hale getirildi.
^ Hediye ve rüşvet yasaklandı.
^ Halk arasında din farkı gözetilmediği açıklandı (II. Mahmut; “Tebaamdan Müslümanları camide, Hıristiyanları kilisede Musevileri de havrada görmek isterim” demiştir.).
^ II. Mahmut, resmini yaptırarak devlet dairelerine astırdı.
^ Memurların terfi, tayin ve görevden alınmaları esasa bağlandı (Rütbe ve nişan sistemi getirildi.).
^ Tımar sistemi kaldırılarak memurlar maaşa bağlandı.
^ Mülki işleri (bürokrasiyi) düzenlemek için Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali, adalet işlerini düzenlemek için de Meclis-i Vala-i Ahkam-ıAdliye kurulmuştur. Bunlar gerektiğinde günümüzdeki Yüce Divan, Danıştay, Yargıtay gibi kurumlann görevini yerine getirmiş, kişi ile hükümet arasındaki anlaşmazlıkları çözmüş ve devlet memurlarını yargılayabilmişlerdir.
^ Müsadere (mülkiyete el koyma) sistemi büyük ölçüde kaldırıldı.
ÖRNEK SORU
II. Mahmut, Vak’a-i Hayriye’den sonra, ‘‘Bundan böyle saltanatın millet için bir dehşet, bir korku kaynağı değil, fakat bir destek olmasını istiyorum. Bunun için ferdin malına el konulması geleneğini kaldırıyorum.” demiştir.
Bu bilgiyle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Müsadere usulüne son verildiğine
B) Sened-i İttifak’ın imzalandığına
C) Divan-ı Hümayun’dan Bakanlıklar Sistemi’ne geçildiğine
D) İlk posta teşkilatının oluşturulduğuna
E) Yeni bir ordunun kurulduğuna
(2011 – KPSS) Cevap: A
■ Ülke Yönetiminde Yapılan Yenilikler
^ Ayanlıklar kaldırıldı.
^ Güçlü bir merkeziyetçilik benimsendi.
^ Büyük eyaletler illere ayrıldı ve merkezden maaş alan valiler atandı.
^ Vergiye esas olmak üzere mülk sayımı yapıldı (Özel mülkiyet hakkının ortaya çıkması için).
^ ilk kez. Posta ve Karantina teşkilatlarıkuruldu.
^ ilk defa Köy ve mahallelere muhtarlar atandı. ^ II. Mahmut, ülke içerisine geziler düzenledi.
^ Yurt dışına yapılan seyahatlerde ilk kez pasaport uygulaması başlatılmıştır.
■ Eğitim ve Öğretim Alanında YapılanYenilikler
^ Medreselerin yanında Batı tarzı eğitim yapan okullar açıldı. Bu durum imparatorluk içinde kültür çatışmalarının başlamasına neden oldu.
NOT: Eğitimde oluşan bu ikilik 1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Eğitim – Öğretimde Birlik) Kanunu ile kaldırılmıştır.
^ İstanbul’da ilköğretim ilk kez, zorunlu hale getirildi ancak başarılı olunamadı.
NOT: Dini içeriği yoğun olan ilköğretim zorunlu hale getirilerek, ilmiye sınıfının yeniliklere karşı tutumu değiştirilmek istenmiştir.
^ Yüksek öğrenime öğrenci yetiştirmek amacıyla Rüştiyeler (ortaokullar) ve Mekteb-i Ulum-uEdebiyeler (orta dereceli okullar) açıldı.
^ Devlet memuru yetiştirmek amacıyla Mekteb-iMaarif-i Adliye açıldı (Enderun kapatıldı.).
^ Öğrenim dili Fransızca olan Tıphane-i Amireadıyla ilk Tıp Fakültesi ve Mekteb-i Harbiye (Kara Harp Okulu) okulları açıldı (Aynı zamanda Mızıka-i Hümayun adıyla Askeri Bando Okulu açıldı ).
^ Avrupa’yı yakından tanımak ve yenilikleri izlemek amacıyla Avrupa’ya ilk kez, öğrencigönderilmiştir (Londra, Paris, Viyana).
^ Yabancı dil eğitimine önem verilmiş ve yabancı dil bilen Müslüman çevirmenler yetiştirilmiştir (Tercüme Odası kurulmuştur.). ^ Avrupa tarzı müzik serbest bırakılmıştır.
^ Takvim-i Vaka-i adıyla ilk resmi gazeteçıkarıldı.
■ Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
^ İlk olarak Sekban-ı Cedit Ocağı kuruldu. Alemdar’a karşı yapılan isyan sırasında bu ocak kapatıldı. Bunun yerine Eşkinci Ocağıkuruldu, ancak o da kapatıldı.
^ Yeniçeri Ocağı’nda eğitim zorunlu hale getirildi.
^ Ulufe alım – satımı yasaklandı.
^ 1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırıldı (Vaka-iHayriye).
NOT: Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasıyla,
padişahlar yeniden yönetime egemen olmaya başlamışlardır. Ayrıca bu ocağın kapatılmasıyla yeniliklerin önü açılmıştır.
^ Yeniçeri Ocağı’yla beraber, onun içinde giderek güçlenen Bektaşilik Tarikatı da kapatıldı.
^ Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla Avrupai tarzda yeni bir ordu kuruldu.
^ Eyaletlerde tımarlı sipahilerin ortadan kalkmasıyla doğan askeri boşluğu doldurmak için Redif Birlikleri kurulmuştur (1834).
^ 1831’de askeri amaçlı olarak Anadolu ve Rumeli’de ilk erkek nüfus sayımı yapıldı.
^ Askerlik işlerini düzenlemek için Dar-ı Şura-iAskeri adlı meclis açılmıştır.
^ Ordunun yönetimi için Seraskerlik(Başkomutanlık) makamı kurulmuştur.
^ Mekteb-i Harbiye adlı yüksek askeri okul açılmıştır.
^ Mızıka-ı Hümayun adlı askeri bando okulu kuruldu (Mehterhane kapatıldı).
■ Ekonomik Alanda Yapılan Yenilikler
^ Yerli malı kullanılması teşvik edilmiştir.
^ Ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için fabrikalar kurulmuştur (Feshane ve Bez (Çuha) Fabrikaları).
^ Osmanlı tüccarlarının Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için gümrük vergilerinde kolaylık sağlanmıştır.
^ 1838 Balta Limanı Antlaşması ile önce İngilizlere ardından da diğer Avrupalı devletlere Osmanlı ülkesinde çok düşük vergi karşılığında ticaret yapma hakkı verilmiştir. Bu gelişme Osmanlı pazarlarının ithal mal istilasına uğramasına neden olmuştur.
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nin kendi bağımsız dış ticaret politikasını izleme hakkından vazgeçmesine neden olan antlaşma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Paris Antlaşması
B) Berlin Antlaşması
C) Londra Antlaşması
D) Balta Limanı Antlaşması
E) Hünkar İskelesi Antlaşması
(1999/DMS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde; Fatih Sultan Mehmet’ten sonra, halk arasında din ve mezhep ayrımı gözetmeyeceğini ilan eden hükümdar, aşağıdakilerden hangisidir?
A) II. Selim B) II. Abdülhamit
C) II. Mahmut D) Abdülmecit
E) Abdülaziz
(2001/KMS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
I. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması,
II. Tanzimat Fermanı’nın ilanı,
III. Sened-i İttifak’ın ilanı,
IV. Kanun-i Esasi’nin ilanı,
V. Islahat Fermanı’nın ilanı,
Bu ıslahatlardan hangileri Osmanlı toplumunu oluşturan bireyler arasındaki eşitliği sağlamaya yönelik değildir?
A) III ve IV B) IV ve I C) II ve III
D) I ve III E) IV ve V
(2003/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi II. Mahmut zamanında yapılan ıslahat hareketlerinden biri değildir?
A) Yeni bir ordu kurulması
B) İlk nüfus sayımının yapılması
C) Anayasal düzene geçilmesi
D) İlk resmi gazetenin çıkarılması
E) İlköğretimin zorunlu hale getirilmesi
(2005/KPSS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerin hangisiyle, Âyanlar Padişaha bağlı kalacakları ve merkezi otoriteyi korumaya yardımcı olacakları sözünü vermişlerdir?
A) Me şrutiyet ‘in ilan edilmesi
B) Sened-i İttifak’ın ilan edilmesi
C) Islahat Fermanı’nın ilan edilmesi
D) Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesi
E) Veraset sisteminde değişiklik yapılması
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı pazarları XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğramış ve giderek Osmanlı Devleti hammadde satan, yapılmış mal alan bir ülke haline gelmiştir.
Ekonomide görülen bu durum,
I. iş bulma olanağı,
II. yerli sanayi,
III. yabancı sermeye,
etkenlerinden hangilerini olumsuz yönde etkilemiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde, devlet memurlarına setre, pantolon ve fes giyme zorunluluğu hangi padişah döneminde getirilmiştir?
A) II. Mahmut B) III. Selim
C) Abdülmecit D) I. Abdülhamit
E) IV. Murat
(2006/KPSS Lisans) Cevap: A
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti aşağıdakilerden hangisiyle Avrupa devletlerinin pazarı hâline gelmiştir?
A) Paris Antlaşması
B) Boğazlar Sözleşmesi
C) Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi
D) Hünkâr İskelesi Antlaşması
E) Meşrutiyetin ilan edilmesi
(2008 KPSS/Lisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde eğitimle ilgili gelişmelerden biri değildir?
A) Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi
B) İlk Türk matbaasının kurulması
C) Yabancı dil eğitimine önem verilmesi
D) Avrupa’da yayımlanan eserlerin Türkçeye tercüme edilmesi
E) Kütüphane kurulmasına ülke çapında önem verilmesi
(2010 – KPSS Önlisans) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nin Balta Limanı Antlaşması’yla yabancı tacirlere tanıdığı,
I. vergi oranlarının indirilmesi,
II. mal alım ve naklini belge göstermeden yapabilmesi,
III. hiçbir kısıtlama olmadan her türlü malı Osmanlı topraklarında satabilmesi
olanaklarından hangilerinin iç piyasaya egemen olmalarını kolaylaştırdığı savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2010 – KPSS Önlisans) Cevap: E
y Abdülmecit Dönemi Islahatları (1839 – 1861)
^ TANZİMA T FERMANI (GÜLHANE HA TTI HÜMAYUNU – 3 KASIM 1839)
■ Tanzimat Fermanı’nın İlanını GerektirenNedenler:
^ Mısır ve Boğazlar meselesinin uluslararası bir boyut kazanması,
^ Batılı devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki etkisi (Osmanlı’nın İngiltere ve Fransa’nın de steğini alabilme düşüncesi),
^ Osmanlı’nın ülkeyi çağdaşlaştırma düşüncesi, ^ Avrupalı devletlerin azınlıkları kullanarak Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmasını önlemek,
^ Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşünce akımlarına karşı devletin parçalanmasına engel olma düşüncesi (azınlıkların isyanını engelleyebilmek)
^ Abdülmecit (1839 – 1861), II. Mahmut Dönemi’nde yapılan yenilikleri devam ettirme düşüncesindeydi. Bu nedenle ilk iş olarak Londra Büyükelçiliği’nde bulunmuş olan Mustafa Reşit Paşa yı Hariciye (Dışişleri) Nazırlığı’na getirdi. Tanzimat Fermanı’nın hazırlanmasını istedi.
^ Buna göre:
^ Kimse yargılanmadan cezalandırılmayacak, öldürülmeyecek, mahkemeler açık olacak ve yasalar herkese eşit uygulanacak
NOT-1: Bu maddeyle padişahın yetkisi
sınırlandırılmış, padişahın üzerinde kanun gücü kabul edilmiştir. Yani padişah hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiştir.
NOT-2: Böylece İlk kez. Batı tarzı mahkemeler(Nizamiye Mahkemeleri) kurulmuştur.
^ Tüm halkın can, mal, namus ve ırz güvenliği sağlanacak,
NOT: Osmanlı Tarihi’nde ilk defa Müslüman -Gayrimüslim eşitliği kabul edilmiştir.
^ Vergiler herkesin gücüne göre ve belirli yöntemlerle toplanacak,
^ Askere alınmalar ve terhisler belirli kurallar içinde olacak
NOT-1: Böylece vergi vermek ve askerlik yapmak, vatandaşlık görevi haline geldi.
NOT-2: Askerlik işleri vatan hizmetine
dönüştürülmüştür. Gayrimüslimlere de askerlik yapma zorunluluğu getirilmiştir.
^ Herkes mal, mülk edinebilecek, satabilecek veya miras bırakabilecek,
^ Müsadere usulü kaldırılacak (Özel mülkiyet hakkı kabul edilmiştir.),
^ Rüşvet ve iltimas önlenecek,
^ İşkence ve angarya kaldırılacak ^ Ferman hükümlerine ve çıkarılacak kanunlara padişah da dahil herkes uyacak
NOT-1: Padişah; bu fermanı ilân ederek bizzat kendisi kendi yetkilerini sınırlandırmıştır.
NOT-2: Bu hükümlere göre Tanzimat Fermanı ile yönetimde, maliyede, hukukta, askerlikte yenilikler yapıldığı söylenebilir.
NOT-3: Osmanlılarda halkın düşüncelerini
yönlendiren gelişmeler olmadığından, Tanzimat Fermanı tabandan gelen istekle değil, padişahın lütfuyla yayınlanmıştır (Bu yönüyle Magna Carta’dan ayrılır.).
y Tanzimat’la Osmanlı’da ilk defa “Anayasal Devlet” anlayışı başlamıştır (hukukun üstünlüğü ilkesi benimsendiği için). y Tanzimat Fermanı’yla beraber ülkede Avrupa tarzı hukuk kuralları geçerli olmaya başlamıştır.
y Tanzimat Fermanı içte ve dıştaki gelişmelerden dolayı tam anlamıyla uygulanamadıysa da devletin problemlerini gören ve buna çare arayan aydın sınıfın doğmasını (ilk Osmanlıaydın kadrosu) sağlamıştır (Jön Türkler – Genç Osmanlılar). Batılılaşma hareketleri yoğunlaşmıştır. y Bu fermanla halkın devlete ve yöneticilere güven duyması sağlanmak istenmiştir. y Bu ferman ile getirilen haklar gayrimüslim halkı tatmin etmemiş ayrıca Müslümanlar da azınlıklarla eşit olmaktan rahatsız olmuşlardır.
y Bu fermanın yayınlaması ile Osmanlıcılık fikir akımı oluşmaya başlamıştır. y 1839’da fermanın ilanı ile başlayıp 1876’da
I. Meşrutiyet’in ilanına kadar süren TanzimatDönemi’nde özellikle hukuk ve yönetim alanında olmak üzere çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılmıştır.
ÖRNEK SORU
Tanzimat Fermanı’nda aşağıdakilerden hangisinde ıslahat yapılması öngörülmemiştir?
A) Yargı sistemi
B) Vergi sistemi
C) Askerlik işleri
D) Devlet rejimi
E) Mülkiyet İşleri
(2004/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde gerekli görüldüğünde herhangi bir yöneticinin mal varlığına el konulabilmesi (müsadere) usulü Tanzimat Fermanı’yla kaldırılmıştır.
Bu usulün kaldırılmasıyla yöneticinin,
I. Devlete olan güveni artmıştır.
II. Özel mülkiyet hakkına güvence getirilmiştir.
III. Yöneticilik yetkileri artırılmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) I ve II D) I ve III
E) II ve III
(2009 – KPSS) Cevap: C
■ Tanzimat’tan Sonra Abdülmecit’in YaptığıYenilikler
^ Mısır ve Boğazlar meselesinin çözümünden sonra ülke içinde düzenlemelere ve yeniliklere başlandı.
^ Tüm ülkeye gönderilen özel görevlilerle Tanzimat Fermanı’nın önemi anlatılmaya çalışıldı.
^ Yönetim, adli, mali ve eğitim alanlarında yeniliklere başlandı. Aktif bir dış politika izlendi. Avusturya ve Ruslara karşı ingiltere’nin dostluğu kazanıldı.
■ Yönetim Alanında Yapılan Yenilikler
^ II. Mahmut’un kurmuş olduğu Meclis-i Ahkam-ı Adliye etkin duruma getirildi. Bu meclis, Tanzimat Devri’nin millet meclisi gibi çalıştı.
^ Avrupa Hukuku’ndan yararlanılarak ceza, memurlar ve ticaret kanunları hazırlandı.
^ Avrupa etkisiyle Nizamiye – Adliye mahkemeleri kuruldu.
^ 1851’de İstanbul’da ilk Belediye Örgütükuruldu.
^ Merkezden maaş alan valiler, askerlik ve güvenlik işleri için komutanlar, mali işler için de memurlar atandı.
^ İllerde üyeleri halk tarafından seçilen ve illerin yönetiminde valiye yardımcı olmaktan sorumlu olan “İl Genel Meclisleri” kuruldu.
^ Askerlik işleri düzene sokularak vatandaşlık görevi haline getirildi.
^ Gayrimüslimlerin de askere alınması uygulanmak istenmişse de başarılı olunamadı. Bu nedenle dileyenlere askere gitmeme karşılığında bedel ödeme kuralı getirildi (Nakdi Bedel Usulü).
^ Nizamiye (mecburi) askerlik süresi 5 yıl ile sınırlandırılmıştır.
^ “Zaptiye Örgütü” adıyla ilk kez Polis teşkilatıkuruldu (10 Nisan 1845).
^ 1854’te Jandarma Teşkilatı kuruldu.
^ 1859’da liman ve kıyıların güvenliğini sağlamak için Rüsumat Emaneti adıyla ilk Sahil Güvenlik Örgütü kuruldu.
■ Ekonomik Alanda Yapılan Yenilikler
^ II. Mahmut’un kurmuş olduğu Maliye Bakanlığı etkin duruma getirildi.
^ Vergiler herkesin kazancına göre toplanmaya başladı, vatandaşlık görevi haline getirildi.
^ “İltizam Usulü” kaldırılarak “MuhassıllıkMeclisleri” kuruldu. Halktan vergi toplama görevini bu meclis üstlenmiştir.
^ Cizye’nin belirlenmesi işi patrikhaneye bırakıldı.
^ “Kaime-i Mutebere” adıyla ilk kâğıt parabastırıldı (1840). Ancak karşılığı bulunamadığı için tekrar madeni para usulüne geçildi.
^ 1844’te Mecidiye adlı madeni para basılmıştır.
^ Alınan dış borçlar ödenemez hale gelmiştir (İlk kez Kırım Savaşı sırasında alınmıştı.).
^ 1847’de Bank-ı Dersaadet adıyla ilk OsmanlıBankası kuruldu.
^ 1860’ta ilk demiryolları yapıldı (İzmir -Turgutlu arasında). Ancak bu hat Abdülaziz Dönemi’nde kullanıma açılmıştır.
^ Boğazlarda vapur işletmeciliği yapmak üzere Şirket-i Hayriye adıyla ilk denizyolu işletmesikuruldu.
■ Eğitim – Öğretim ve Kültür Alanında YapılanYenilikler
^ Bu alanda programlar hazırlamak için bir komisyon kuruldu.
^ Eğitimin düzenlenmesi ve kontrolü için Meclis-i Dalim-i Maarif-i Umumiye (Genel Eğitim Bakanlığı) kuruldu (1857).
^ 1859’da devletin yönetici (kaymakam, müdür) ihtiyacını karşılamak için ilk siyasal bilgilerfakültesi olan “Mülkiye Mektebi” açıldı.
^ 1848’te “Darülmuallimin ” adıyla ilk erkeköğretmen okulu açılmıştır.
^ 1850’de Osmanlı eğitim tarihinde Avrupai mektep planında yapılan ilk modern eğitimkurumu olan Darülmaarif açılmıştır. Darülmaarif’de dönemin rüştiyelerinden daha ileri bir öğretim metodu ve müfredat programı uygulanmıştır.
^ Hıristiyanların din adamı ihtiyacını karşılamak amacıyla “Heybeliada Ruhban Okulu ” açıldı.
^ 1859’da İstanbul’da ilk Kız. Rüştiyesi(ortaokul) açıldı (Kız öğrenciler ilk kez.okullara alındı.).
^ 1860’ta “TelgrafMektebi” açıldı.
^ 1845’te Harp Okulları’na öğrenci yetiştirmek amacıyla Askeri Liseler (İdadiler) açıldı.
^ Avrupa’ya öğrenci gönderilmesine hız verildi.
^ Batıyı tanıyan, ülke sorunlarını gören aydınlar yetiştirildi.
^ Batı’daki bilimsel gelişmelerin takip edilebilmesi için “Encümen-i Daniş” (BilimHeyeti) oluşturuldu.
^ 1841’de, ilk yarı resmi gazete olan “Ceride-iHavadis” çıkarıldı.
^ 1860’ta Agah Efendi ile Şinasi tarafından ilk özel gazete olan “Tercüman-ı Ahval” çıkarıldı.
> ISLAHA T FERMANI (1856)
^ Bu fermanın yayınlanmasındaki amaç; Kırım Savaşı sonrasında yapılacak Paris Barış Konferansı’nda İngiltere ve Fransa’nın desteğini almaktı (Batılı devletlerin baskısı).
^ Ayrıca bu fermanla özellikle Rusya’nın Osmanlı’nın içişlerine karışarak azınlıkları kışkırtmasını önlemek amaçlanmıştır. Avrupalı devletlerin baskısı ile kabul edilen bu ferman yine de onların içişlerimize karışmasını önleyememiştir.
^ Tanzimat Fermanı’nda azınlıkların durumuna kesin çözüm getirilememişti. Bu nedenle Islahat Fermanı, Osmanlı halkından çok, gayrimüslim halka çeşitli haklar tanımıştır. Buna göre;
• Halkın can, mal, namus ve ırz güvenliği sağlanacak,
• Mahkemeler herkese açık yapılacak, karma mahkemeler kurulacak, her sanık kendi inancına göre yemin edebilecek ve keyfi cezalar verilmeyecek,
%
• Hıristiyanların şahitliği mahkemelerde kabul edilecek,
• Müslümanlar ve gayrimüslimler kanun önünde eşit olacak,
• Karakollar ve hapishaneler ıslah edilecek,
• Gayrimüslimler de devlet memurluklarına, askeri hizmetlere ve okullara alınacak (Böylece en önemli ayrılık giderilmiştir.)
NOT-1: Bu maddeyle Cizye vergisi kaldırılmış oluyordu. Ancak gayrimüslimlerden askere gitmek istemeyenler için “Nakdi Bedel” usulü kabul edilmiştir.
NOT-2: Azınlıkların Türk okullarında
okuyabileceği, kendi dillerinde eğitim yapan okullar açabileceği de bu fermanla hükme bağlanmıştır.
• Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam sistemine son verilecek,
• Gayrimüslimlere din ve vicdan özgürlüğü tanınacak; kilise, mezar, okul, hastane ve manastır gibi yerlerin tamiri ve yenilerinin yapılmasına izin verilecek,
• Resmi yazışmalarda gayrimüslimlere küçük düşürücü söz ve deyimler kullanılmayacak,
• İşkence, dayak ve angarya kaldırılacak,
• Rüşvet ve kayırma kaldırılacak,
• Gayrimüslimler de belediye ve il genel meclislerine üye olabilecek (siyasi imtiyaz verilmiştir.),
• Yabancı uyruklular da vergisini vermek şartıyla mal mülk edinebilecek,
• Herkes şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecek,
• Patrikhane ıslah edilecek ve patrikler, ömür boyu bu makama seçilebileceklerdir.
NOT-1: Islahat Fermanı’ndan Osmanlı’nın en büyük beklentisi; devletin büyüklüğünü korumak, Batılı devletlerin içişlerine karışmasını önlemek ve azınlıkların devlete bağlılıklarını artırmaktı
(Osmanlıcılık düşüncesi). Ancak fermanın Paris Konferansı kararlarına eklenmesi, Batılı devletlerin Osmanlı’nın içişlerine müdahalesini kolaylaştırmıştır.
NOT-2: Bu ferman Hıristiyanların ekonomide güçlenmesine neden olmuş ve ticari hayatta daha etkin hale gelmelerine zemin hazırlamıştır.
NOT-3: Bu ferman dini özgürlükleri devlet güvencesi altına almıştır.
NOT-4: Azınlıkların Müslümanlardan daha fazla hakka sahip olmasından dolayı Müslüman halk bu fermandan rahatsız olmuştur.
NOT-5: Bu ferman, azınlık isyanlarını
engelleyemediği gibi Avrupalı devletlerin içişlerimize karışmalarını da önleyememiştir.
ÖRNEK SORU
Rusya, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nda cinsiyet ve din farkı gözetilmeksizin, kanunlar önünde eşit bir Osmanlı tebaası meydana getirmesi için konmuş olan ilkeleri yeterli bulmamış; cemaatlerin, mevcut imtiyazları göz önünde tutularak milliyet esaslarına göre teşkilatlandırılmasını istemiştir.
Rusya’nın bu tutumuyla, Osmanlı Devleti’nin,
I. toprak bütünlüğünü korumak,
II. rejimini değiştirmeye çalışmak,
III. bünyesindeki etnik unsurlardan yararlanmak amaçlarından hangilerini gözettiği
savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2010 – KPSS Lisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Tanzimat ve Islahat Fermanları’yla Müslüman olmayanlara,
I. bağımsız olma,
II. yasalar karşısında Müslümanlarla eşit olma
III. matbaa açabilme
haklarından hangilerinin verilmesi
öngörülmüştür?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: B
Abdülaziz Dönemi Islahatları (1861 – 1876)
^ 1863’te Galatasaray Sultanisi (Lisesi) açıldı.
^ 1863’te Bank-ı Osman-i Şahane (OsmanlıBankası) kuruldu.
NOT: Para basma yetkisine sahip olan bu banka Osmanlı Devleti’nin Merkez Bankası gibi çalışmıştır.
^ 1864’te kimsesiz çocuklara sanayi alanında eğitim vermek üzere “Islahhane Mektebi” açıldı.
^ Dışarıdan borç para alınarak dünyanın üçüncübüyük donanması inşa edildi.
1868’de Meclis-i Ahkam-ı Adliye ikiye bölündü. “Divan-ı Ahkam-ı Adliye” (Yargıtay) ve “Şuray-ı Devlet” (Danıştay) isimli iki yüksek mahkeme oluşturuldu.
1864’de, çıkarılan “Vilayet Nizamnamesi” ile ülke; vilayet, liva (sancak), kaza ve köy şeklinde teşkilatlandırıldı. 1871’de kaza ile köy arasında “Nahiye” denilen başka bir idari birim oluşturuldu.
1869’da Süveyş Kanalı açıldı.
1870’de Darülfünun (üniversite) açıldı. Dolmabahçe Sarayı tamamlandı.
1872’de ilk resim sergisi Şeker Ahmet Paşatarafından açılmıştır.
1873’te kimsesiz ve yetim çocuklara eğitim vermek üzere Darüşşafaka Lisesi açıldı. 1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile ilk kez yabancıların okul açmasına izin verildi.
1870’te “Darülmuallimat” adıyla ilk kız,öğretmen okulu açılmıştır.
Abdülaziz’in son zamanlarında Genç Osmanlılar (Jön Türkler) hareketi başladı. Mecelle adlı medeni kanun kitabı Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanmaya başladı (1868).
1867’de tarımsal alanda destek sağlamak için Ziraat Bankası’nın temeli sayılan MemleketSandıkları (Emniyet Sandığı) kurulmuştur. 1862’de ilk posta pulu basılmıştır.
ÖRNEK SORU
XVI. yüzyıldan sonra medreselerde deney ve eleştiriye yer verilmemiştir. Tanzimat Dönemi’ne gelindiğinde, medreselerin yanında modern anlamlarda okullar açılmıştır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisine neden olmuştur?
A) Batıdaki teknolojik gelişmelerden ilk kez yararlanılmasına
B) İlköğretimin zorunlu hale gelmesine
C) Medrese sayısının sabit kalmasına
D) Medreselerde eğitim düzeyinin yükselmesine
E) Öğretimde ikili bir sistemin ortaya çıkmasına
(1999/DMS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
I. Veraset sistemi,
II. Azınlık hakları,
III. Devlet yönetimi,
IV. Kapitülasyonlar,
V. Taht kavgaları,
VI. İnanç sistemi,
Yukarıdakilerden hangileri, Avrupa Devletleri’nin Osmanlı’nın iç işlerine karımak için kullandığı bahanelerden değildir? (2003/KPSS)
A) I, II ve IV B) I, III ve VI
C) II, IV ve V D) II, IV ve V
E) II, III, IV ve V
Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde “ilk dış borç” hangi hükümdar döneminde alınmıştır?
A) Abdülaziz B) Abdülmecit
C) II. Abdülhamit D) V. Murat
E) II. Mahmut
(2004/KPSS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı İmparatorluğu’nda Dönemi’nde;
Tanzimat
I. yargı,
II. eğitim,
III. maliye,
hangilerinde ikili uygulama
alanlarından başlamıştır?
(2005/KPSS)
A) Yalnız I
B) Yalnız II C) I ve II E) I, II ve III
Cevap: A
D) II ve III
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nde, Tanzimat Dönemi’nde görülen gelişmelerden biridir? (2006/KPSS Lisans)
A) İlk Osmanlı matbaasının açılması
B) Müslüman olmayanların askerlik yapabilmesi
C) İlk resmi gazetenin çıkarılması D ) Yeniç eri Ocağı’ nın kurulması
E) Nizam-ı Cedit Ordusu’ nun kurulması
Cevap: B
X
109
%
ÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisi, Osmanlı
İmparatorluğu’nda yapılan ıslahat
hareketlerinin özelliklerinden biri değildir?
A) Toplum hayatının belirli alanlarında düzenlemeler yapılması
B) İmparatorluğun parçalanmasının ve çökmesinin önlenmeye çalışılması
C) Halk hareketlerinin bir sonucu olması
D) Batı’daki kurumlann bazılarının örnek alınması
E) Eski ile yeninin her alanda ortaklaşa ve karışım halinde bulunması
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Osmanlılarda I. Ahmet’ten itibaren padişahlığın hanedanın en yaşlı üyesine geçmesi usulünün uygulanmasına başlanmasında güdülen amaç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Saltanat sistemini devam ettirmek
B) Taht kavgalarını önlemek
C) Padişahın yetkilerini sınırlamak
D) Halk ile saray ilişkilerini kolaylaştırmak
E) Eyalet yöneticilerinin sayısını artırmak
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Avrupa Devletleri, XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünün korunmasını isterken, XIX. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’daki topraklarının paylaşılması politikasını gütmüşlerdir.
Avrupa Devletlerinin politikasında aynı yüzyıl içinde meydana gelen bu değişiklik, aşağıdakilerden hangisine kanıt sayılabilir?
A) Osmanlı İmparatorluğu’nun giderek zayıfladığına
B) Osmanlı İmparatorluğu’nun bağımsızlığını yitirdiğine
C) Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Avrupa devleti sayıldığına
D) Osmanlı İmparatorluğu’nda batılılaşma hareketlerinin önem kazandığına
E) Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da henüz toprak kaybetmediğine
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: A
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde,
I. tarım ve hayvancılıkla uğraşan kimselere devletçe tohum, hayvan ve para yardımı yapılması,
II. toprağını arka arkaya üç yıl ekmeyerek boş bırakan köylünün toprağının elinden alınıp bir başkasına verilmesi,
III. köylünün, toprağını değil, toprağı işleme hakkını çocuklarına miras olarak bırakabilmesi,
uygulamalarından hangileri, toprağın kullanımının köylüye, çıplak mülkiyetinin devlete ait olduğunu gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: E
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi “padişah imzası” anlamındadır?
A) Fetva B) Tuğ C) Ferman
D) Tuğra E) Saliyane
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı pazarları XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğramış ve giderek Osmanlı Devleti hammadde satan, yapılmış mal alan bir ülke haline gelmiştir.
Ekonomide görülen bu durum,
I. iş bulma olanağı,
II. yerli sanayi,
III. yabancı sermeye,
etkenlerinden hangilerini olumsuz yönde etkilemiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
(2006/KPSS Ortaöğretim) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde yapılan ıslahat hareketlerinin özelliklerinden biri değildir?
A) Avrupa devletlerinin, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmasını önleme amaçlı olması
B) Müslüman olmayanları memnun edecek çeşitli düzenlemeleri içermesi
C) Avrupa devletlerinin desteğinin sağlanmasının amaçlanması
D) Avrupa kültürünün etkisinde hazırlanması
E) Sadece askerlik alanında yapılması
(2008/KPSS Lisans) Cevap: E
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde eski ve yeni kurumlar işlevlerini bir arada yürütmüştür.
Bu durum aşağıdaki dönemlerden hangisiyle başlamıştır?
A) Kuruluş B) Yükselme
C) Duraklama D) Tanzimat
E) Meşrutiyet
(2008/KPSS Lisans) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde, sarraf geleneğinden bankacılığa kaçıncı yüzyıldan itibaren
geçilmiştir?
A) 20. B) 19. C) 18. D) 17. E) 16.
(2008/KPSS Önlisans) Cevap: B
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde,
I. Osmanlı Bankasının kurulması,
II. Ziraat Bankasının kurulması,
III. Esnaf teşkilatının kurulması gelişmelerinden hangileri XIX. yüzyılda gerçekleştirilmiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2008/KPSS Önlisans) Cevap: D
ÖRNEK SORU
I. Senedi İttifak,
II. Kapitülasyonlar,
III. Islahat Fermanı,
Yukarıdakilerden hangileri Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmalarına ortam hazırlamıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2008/KPSS Ortaöğretim) Cevap: E
ÖRNEK SORU
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde, geleneksel eğitim veren medreseler, çağdaş eğitim veren devlet okulları, yabancı ve misyoner okulları bulunuyordu.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisini gösterdiği savunulabilir?
A) Eğitimin vakıflara bağlı olduğunu
B) Medreselerde müfredatın değiştiğini
C) Eğitim ve öğretimde bölünmüşlük olduğunu
D) Misyoner okullarının medresenin önüne geçtiğini
E) Yabancı okullarının daha sonra kurulduğunu
(200S/KPSS Ortaöğretim) Cevap: C
ÖRNEK SORU
Sultan Abdülmecit, hiçbir kesimin etkisi olmadan Tanzimat Fermanı’yla tebaasına can, mal ve namus güvenliğinin sağlanacağını, vergilerin herkesin gelirine göre alınacağım duyurmuştur.
Bu duyuru, Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden hangisi yönünde bir gelişmedir?
A) Avrupa devletlerinden biri olması
B) Özerk yönetimlerin yaygınlaşması
C) Yeniliklerin halktan gelmesi
D) Halkın yönetime katılması
E) Temel hakların tanınması
(200S/KPSS Ortaöğretim) Cevap: E
y II. Abdülhamit Dönemi Islahatları (İS76 -1909)
■ Kanun-i Esasi (1876)
^ Tanzimat Fermanı’yla başlayan Osmanlılardaki anayasal devlet anlayışı Kanun-i Esasi’nin kabulü ile meşruti yönetime geçişi sağladı.
^ Meşrutiyetin ilan edilmesinde;
^ Yeni Osmanlıların (Genç Osmanlılar) padişaha baskı yapmaları,
^ Avrupalı devletlerin, azınlık sorununu bahane ederek devletin içişlerine karışmasını önlemek,
^ Osmanlıcılık düşüncesiyle azınlık (bağımsızlık) isyanlarını durdurmak,
^ Azınlıkları yönetime katarak, birlik ve beraberliği sağlamak böylece devletin bütünlüğünü korumak,
^ 1876’da Avrupalı devletlerin katılımıyla düzenlenen İstanbul (Tersane) Konferansı’nda aleyhimize kararlar çıkmasını engellemek,
^ Osmanlı halkının yönetime sağlamak etkili olmuştur.
NOT: Türk Tarihi’nde ilk kez bir anayasa hazırlanarak halk hükümdarın yanında yönetime ortak olmaya başladı. Osmanlı halkı ilk defa sınırlı da olsa seçme ve seçilme hakkını kullanmıştır. Ayrıca Kanun-u Esasi; Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk anayasasıdır.
katılmasını
ÖRNEK SORU
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde azınlıkların Mebuslar Meclisinde temsil edilmesi aşağıdakilerden hangisini gösterir?
A) Divan-ı hümayunla Mebuslar Meclisinin yapısının aynı olduğunu
B) Yenilik hareketlerinin halktan geldiğini
C) Bağımsızlık hareketlerinin önlenmek istendiğini
D) Taht kavgalarının sona erdirilmesinin amaçlandığını
E) Azınlıklara inanç özgürlüğü tanındığını
(2008 – KPSS / Önlisans) Cevap: C
■ I. Meşrutiyet’in Özellikleri^ İki meclis vardır;
^ Ayan Meclisi; Padişahın seçmiş olduğu üyelerden oluşan meclistir. Bu üyelerin ömür boyu görevde kalabilme hakları vardı.
^ Mebusan Meclisi;
^ Halkın seçtiği mebuslardan oluşan meclistir.
^ Yürütme yetkisi padişah ve hükümete aittir.
^ Hükümet, padişaha karşı sorumludur.
^ Yasama yetkisi meclise aittir.
^ Mebusan Meclisi padişahın izniyle kanun teklifi hazırlayabilir.
^ Kanunların yürürlüğe girmesinde son sözpadişaha aittir.
^ Padişahın meclisi açma kapatma yetkisi vardır.
NOT: Bu nedenle Osmanlı’da görülen meşruti yönetim mutlak meşrutiyettir.
^ Her 50.000 kişiye bir milletvekili seçme hakkı verilmiştir. Ayrıca 4 yılda bir seçim yapılacaktır.
^ Seçimlerde sadece erkekler oy kullanabilir.
NOT-1: Osmanlı Devleti, meşruti yönetimde azınlıklara da temsil hakkı tanımıştır. Bu yönüyle İngiltere gibi birçok Batı ülkesinden daha önce demokratikleşme sağlanmıştır.
NOT-2: I. Meşrutiyet Dönemi’nde oluşturulan mecliste azınlık mebusların kendi haklarını koruma siyaseti gütmeleri ve imparatorluk adına meclisten önemli kararların çıkmaması bu meclisin kapatılmasında temel etken olmuştur.
ÖRNEK SORU
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde dağılmayı önlemek amacıyla birtakım düşünce akımları ortaya çıkmıştır.
Bu düşünce akımlarından Osmanlıcılık
düşüncesinin önemini kaybetmesinde,
I. Avrupa’da ulus devletlerin ortaya çıkması,
II. Meşrutiyet’in ilanına rağmen azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini sürdürmesi,
III. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması durumlarından hangilerinin etkili olduğu
savunulabilir? (2009 – KPSS)
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) II ve III Cevap: D
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde,
I. Tanzimat’ın ilanı,
II. Meşrutiyet’in ilanı,
III. Islahat Fermanı’nın ilanı
gelişmelerinin hangilerinde Avrupa’da görülen 1848 ihtilallerinin etkisi olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) II ve III
(2009 – KPSS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisi, Birinci Meşrutiyet Dönemi’nin özelliklerinden biri değildir?
Mebusan Meclisi üyelerinin dört yılda bir seçilmesi
A)
B)
C)
D)
E)
Âyan Meclisi üyelerinin padişah tarafından belirlenmesi
Mebusan Meclisinin padişahın izniyle kanun teklifi hazırlaması
Mebusan Meclisi üyelerinin halk tarafından seçilmiş olması
Birden fazla siyasi parti (fırka) kurulması
(2010 – KPSS Lisans) Cevap: E
‘X
112
%
ÖRNEK SORU
I. Kanun-i Esasi
II. Tanzimat Fermanı
III. Islahat Fermanı
Osmanlı Devleti’nde yukarıdakilerin ilanının doğru sıralaması aşağıdakilerden hangisidir?
A) I, II, III B) II, I, III C) II, III, I
D) III, I, II E) III, II, I
(2010 – KPSS Önlisans) Cevap: C
ÖRNEK SORU
I. Hükümetin padişaha karşı sorumlu olması
II. Ayan ve Mebuslar Meclisleri’ni açma ve kapatma yetkisinin padişaha ait olması
III. Mebusan Meclisi üyelerinin dört yılda bir yapılan seçimle meclise girmesi
Kanun-i Esasi’de yer alan yukarıdaki hükümlerden hangilerinin, Ayan ve Mebuslar Meclisleri’nin yetkilerini kısıtladığı
savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
(2010 – KPSS Ortaöğretim) Cevap: D
y Bu dönemde ayrıca;
^ 1881’de “MuharremKararnamesi”
imzalanarak alacaklı ülkelere belli devlet gelirlerini toplama imtiyazı verildi. Böylece; 1881’de Duyun-u Umumiye Teşkilatı (GenelBorçlar İdaresi) kuruldu (Osmanlı Devleti ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir.).
^ İstanbul – Bağdat demiryolu yapılmıştır.
^ İlk tramvay hatları kuruldu.
^ Köylüye kredi sağlayarak tarımsal üretimi geliştirmek için Ziraat Bankası açılmıştır (1888).
^ Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Okulu) açılmıştır (1881).
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda güzel sanat dallarında eğitim ve öğretim yapmak üzere açılan ve müdürlüğüne Osman Hamdi Bey’in getirildiği okul aşağıdakilerden hangisidir?
A) Darülmuallimin
B) Sanayi-i Nefise Mektebi
C) Galatasaray Sultanisi
D) Darülfünun
E) Darülmaarif
(2011 – KPSS) Cevap: B
^ Ticaret Mektebi, Hukuk Mektebi ve Mühendis Mektebi açılmıştır.
^ İlk kez Kız Sanat Okulları (Kız Sanayi Mektepleri) açıldı.
^ Özürlüler için ilk kez eğitim kurumlan açılmıştır.
^ Ekonomide gelişmeyi sağlamak için bütün ülkedeki tütün alım, satım ve işletme tekeli “Regie” adıyla Alman – Fransız şirketine verilmiştir (1883).
^ Mecellenin tamamlanmasına çalışılmıştır.
^ Darülfünun yeniden düzenlenmiştir.
^ Meşrutiyeti yeniden ilan etmek amacıyla
İttihat ve Terakki adıyla gizli bir dernek kurulmuştur. Daha sonra parti şekline
dönüşmüştür (1889).
^ Mustafa Kemal’in Şam’da kurduğu sonra Selanik’te şubesini açtığı Vatan ve Hürriyet Cemiyeti, İttihat ve Terakki Derneği ile
birleşerek daha güçlü bir cemiyet oluşturuldu.
^ İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı, Ahrar Fırkası kurulmuştur.
ÇIKMIŞ SORULAR
1. Aşağıdakilerden hangisi, Avrupa
Devletleri’nin Osmanlı ülkesinde okul açmalarının amaçlarından biri değildir?
A) Kültürlerini yaymak
B) Çıkarlarını sürdürmek
C) Uyruklarındaki çocukların eğitimini sürdürmek
D) Osmanlı Devleti’ndeki yenilik hareketlerine öncülük etmek
E) Azınlıkların haklarını korumak
(2000 – DMS)
2. XIX. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nde,
– Sened-i ittifak ile ayanlardan devletin emirlerine
uyacaklarına dair söz alınmış,
– Devlet Ocak içindir” anlayışıyla hareket
eden Yeniçeri Ocağı kaldırılmıştır.
Bu iki olayın ortak amacı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ayanların denetim altına alınması
B) Halkın yönetime katılması
C) Orduda disiplinin sağlanması
D) Ayanlığın resmiyet kazanması
E) Yönetimin güç kazanması
(2000 – DMS)
3. Osmanlı Devleti parlamenter sisteme aşağıdakilerden hangisiyle geçmiştir?
A) Kanun-i Esasi
B) Tanzimat Fermanı
C) Islahat Fermanı
D) Kanunname – i Al-i Osman
E) Halep Fermanı
(2000 – DMS)
4. I. Meşrutiyet şartlarının oluşmasında ve ilanının sağlanmasında aşağıdakilerden
hangisinin katkısı en fazladır?
A) Ordunun B) Yöneticilerin
C) Aydınların D) Halkın
E) Azınlıkların
(2003 – KPSS)
5. Osmanlı Devleti’nde Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin kurulması aşağıdakilerden
hangisinin bir sonucudur?
A) Osmanlı Devleti’nin Avrupa devleti sayılması
B) Osmanlı Devleti’nin ilk kez toprak kaybetmesi
C) Osmanlı Devleti’nin yalnız kalma siyasetinden vazgeçerek ittifaklara girmesi
D) Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını ödeyemez duruma gelmesi
E) Yeniçeri teşkilatının kaldırılması
(2006 – KPSS / Ortaöğretim)
6. Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda maliyenin iflası, aşağıdakilerden hangisinin
gerçekleşmesine neden olmuştur?
A) İrad-ı Cedit hazinesinin kurulmasına
B) Fransa’ya ilk kez kapitülasyonların verilmesine
C) Duyun-u Umumiye İdaresi’nin kurulmasına
D) Anadolu’da Celali isyanlarının çıkmasına
E) Avrupa’dan askeri ve teknolojik alanlarda ilk kez yararlanılmasına
(2010- KPSS / Önlisans)
T. Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı Devleti’nde anayasal düzene geçilmesindeki amaçlardan biridir?
A) Azınlıkları yönetime katarak ülkenin
parçalanmasının önlenmesi
B) Veraset sistemini değiştirerek tahta geçmek için bazı kuralların konulması
C) Osmanlı hanedanının üyeleri arasındaki
anlaşmazlıkların giderilmesi
D) Avrupa devletleri arasındaki görüş ayrılıklarından yararlanılması
E) II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi
(2007 – KPSS)
CEVAPLAR
1. D 2. E 3. A 4. C 5. D 6. C 7. A
> İnkılâp: Siyasi ve hukuki niteliği bulunan bir topluluk içerisinde eskilerin yerini yenilerin almasıdır. Siyasi, sosyal ve kültürel alanda meydana gelen köklü değişikliklerdir.
y Diğer bir deyişle İnkılâp; halk hareketi sonucu mevcut düzenin zor kullanılarak yıkılması ve yıkılan düzenin yerine çağın ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir düzenin kurulmasıdır.
NOT: Yapılan hareket ileriye dönük bir düzeni getiriyorsa “inkılâp”, geriye dönük bir düzeni getirmeyi amaçlamışsa “irtica” olarak nitelendirilir.
y Atatürk’ün İnkılâp Anlayışı: Atatürk’e göre inkılâp, mevcut kurumları zorla değiştirmek demektir. Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak yerlerine milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar açmaktır.
y Türkİnkılâbı’nın Özellikleri:
^ Dışarıda işgalci devletlere, içeride sultan ve halifeye karşı yapılan bir ulusal bağımsızlık ve egemenlik mücadelesidir.
^ Tarihi gelişmelerin izin vermemesi nedeniyle teorik ve ideolojik bir hazırlığı yoktur.
^ Toplumun her kesiminden insanların katılımıyla gerçekleşen bir halk hareketidir.
NOT: Toplumun geneli tarafından benimsenmeyen bir inkılâp hareketi başarıya ulaşamaz.
^ Türk toplumunun gereksinimlerinden doğan bir yenilik ve diriliş hareketidir (Türk inkılâbı statik yani durağan değildir ve gelişmelere açıktır.).
^ Türk inkılâbını en başından sonuna kadar gerçekleştirenler aynı kişilerdir.
^ Bağımsızlık yolunda savaşan sömürge uluslara örnek olduğu için evrenseldir.
^ Her alanda çağdaş bir yapı kurmayı hedeflemiştir.
^ Demokratik yollarla yürütülmüştür (Örnek; Bölgesel ya da ulusal kongrelerin düzenlenmesi, TBMM’nin açılması).
^ Türk inkılâbının yapılması, egemenliğin millete ait olduğu yeni bir devletin kurulmasında etkili olmuştur.
ÖRNEK SORUTürk İnkılâbı’nın,
I. belli bir ideolojiye bağlı olarak ortaya çıkma,
II. başka uluslara örnek olma,
III. tek kişinin egemenliğine dayalı ülke idaresini değiştirme
durumlarının, hangileri bakımından Rus İnkılabı’ndan farklı olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
(2011 – KPSS) Cevap: A
XIX. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ’NİNGENEL DURUMU
> Bu yüzyılda Osmanlı Devleti, parçalanma ve çöküş sürecini yaşamıştır. Mevcut durumunu koruma ve toprak kayıplarını önleme düşüncesiyle Avrupalı büyük devletler arasında denge politikası izlemiştir. y Yüzyıl başında, Rusya’ya karşı İngiltere ve Fransa’nın desteğini alırken, yüzyıl sonlarında ise İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı kalkındırma ve yardım görünümü altında kendisine yaklaşan Almanya ile birlikte hareket etmiştir. y Osmanlı Devleti bu yüzyılda, Fransız İhtilali
sonrasında yayılan milliyetçilik akımından olumsuz yönde en fazla etkilenen imparatorluk olmuştur. Özellikle Balkan ulusları Osmanlı’ya karşı isyan edip imparatorluktan kopmaya başlamışlardır. y Osmanlı Devleti, imparatorluğun bütünlüğünü
korumak düşüncesiyle 1839’da TanzimatFermanı m. 1856’da Islahat Fermanını ilan etmiş, 1876’da da Kanun-u Esasi yi kabul ederek, meşruti yönetime geçmiş; fakat dağılmayı durduramamıştır. y Osmanlı Devleti bu yüzyılda, devlet yapısını
çağdaşlaştırma düşüncesiyle, Batılı tarzda ıslahat hareketlerine hız vermiştir (eğitim, öğretim, askerlik, yönetim ve hukuk alanlarında).
y Bu yüzyılda Osmanlı toplumu içerisinde bir
kültür çatışması yaşanıyordu (medreseler ve batılı eğitim kurumları nedeniyle). Ayrıca Tanzimat Dönemi’nde de yabancı okulların
açılması farklı kültürel yapılara sahip nesillerin yetişmesine neden olmuştur. y Askeri alanda yapılan ıslahat hareketlerinin en önemlisi, 1826’da gerçekleşen Vaka-i Hayriye’dir. Bu olayla Yeniçeri Ocağı kaldırılmıştır. Yerine Batılı tarzda eğitim yapan
Asakir-i Mansure-i Muhammediye Ordusu
kurulmuştur.
NOT: Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması, padişahı devlet yönetiminde ve ıslahatları yapma konusunda daha etkili hale getirmişse de askeri alandaki ıslahatlar, savaşlardaki yenilgileri
durduramamıştır.
y Osmanlı ekonomisi bu yüzyılda daha da kötü bir duruma düşmüştür. Osmanlı, bu yüzyılda Batı’da meydana gelen Sanayi İnkılâbı’nı takip edemediği gibi, Batılı devletlere verdiği geniş ticari imtiyazlarla (Kapitülasyonlar), Avrupa’dan Osmanlı ülkesine sanayi ürünleri girişini de hızlandırmıştır. y Dışarıdan bol ve ucuz mal girişi loncaları zor durumda bırakmıştır. Fabrikalarla rekabet edemeyen loncalar dağılmıştır. y Alınan borçlar geri ödenemeyince Batılı büyük devletler, alacaklarını tahsil etmek için 1881’de Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar) idaresini kurarak Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır. y Osmanlı Devleti’nin bu çöküş sürecini
durdurabilmek için bir kısım Osmanlı
aydınları ve devlet adamları bazı görüşleri
(fikir akımları) ortaya atmışlardır.
■ Osmanlı Devleti’ni Çöküşten KurtarmakAmacıyla Ortaya Atılan Fikir Akımları
1. Osmanlıcılık:
^ Bu görüş, Genç Osmanlılar (Jön Türkler)tarafından ortaya atılmıştır (Mithat Paşa, Ziya Paşa, Namık Kemal, Hüseyin Avni Paşa ve Ali Suavi).
^ İmparatorluk sınırları içerisinde yaşayan
herkesi din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın kanun önünde eşit görmeyi amaçlıyordu.
^ Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, Kanun-i Esasi ve I. Meşrutiyet in ilanı bu fikir esasları içinde gerçekleştirildi.
^ Bu görüşü savunanlar, devletin kurtuluşunu meşruti yönetime geçmekte görüyorlardı.
I. Meşrutiyet’in ilanıyla bu durum gerçekleşmiş ve herkese temsil hakkı tanınmıştır.
^ Osmanlı sınırları içerisinde yaşayan her milletin temsilcilerinden oluşan Mebusan Meclisi açılmıştır.
NOT: Osmanlı’daki bu meclis, oluşumu itibariyle (çok uluslu) dünya demokrasilerinde ilktir.
^ 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı (93 Harbi) ile Balkan Savaşları bu fikir akımının başarılı olamayacağını ortaya koymuştur; çünkü bu savaşlar sonucunda bazı azınlıklar Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsız olmuşlardır.
NOT: Osmanlıcılık fikrine en büyük darbe, milliyetçilik akımından gelmiştir. Balkan uluslarının Osmanlı Devleti’nden ayrılması, bu görüşün gerçekçi temeller üzerine dayanmadığını göstermiştir.
2. İslamcılık (Ümmetçilik):
^ Osmanlıcılık fikrinin etkisini kaybetmesinden sonra, II. Abdülhamit ve taraftarlarınca ortaya atılmıştır. İstibdat Döneminde geçerli olmuştur.
^ Bu fikir akımının savunucuları arasında Mehmet Akif, İskilipli Mehmet Atıf ve Sait Halim Paşa da vardır.
^ Bu görüşe göre devletin kurtuluşu, halifelik makamının bütünleştirici etkisiyle Müslümanların bir çatı altında toplanmasıyla olacaktır.
^ Panislamizm olarak da nitelendirilen bu görüşe, Osmanlıcılık fikrinde olduğu gibi, en büyük darbe milliyetçilik akımından gelmiştir.
NOT: I. Dünya Savaşı’nda Kanal Cephesi’nde Müslüman Arapların İngilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmaları, ümmetçilik görüşünün geçerliliğini kaybettiğini göstermiştir.
3. Türkçülük (Turancılık):
^ Milliyetçilik akımından en son etkilenenOsmanlı toplumu, Türkler olmuştur.
^ Türkçülük fikrini ortaya atan Ziya Gökalptir. Bu görüşe göre devletin kurtuluşu, Türkler üzerinde oluşturulacak bir yönetimde
görülmüştür.
^ Bu fikir rakımının savunucuları arasında Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin, Yusuf Akçura, İsmail Gaspıralı ve Mehmet Emin Resulzade de vardır.
^ Ancak bu görüş, daha sonraki dönemde İttihatve Terakkiciler tarafından benimsenmiş ve Pantürkizm (Turancılık) şeklinde
yorumlanarak, bütün dünya Türklerinin bir çatı altında toplanması çalışmalarına dönüşünce, gerçekleştirilmesi hayal olmuştur. Enver Paşa’nın “Sarıkamış Harekâtı” Turancı düşüncenin etkisiyle yapılmıştır.
^ İttihat ve Terakkiciler döneminde devlet siyaseti haline gelen bu görüş Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesinde de etkili olmuştur.
^ Türkçülük görüşü, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasında etkili olurken; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında temel fikir olmuştur.
ÖRNEK SORU
Mustafa Kemal, “Hiçbir sınır tanımayarak dünyadaki bütün Türkleri bir devlet olarak birleştirmek, ulaşılamayacak bir amaçtır. Bu, yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylar ile ortaya koyduğu bir gerçektir.” demiştir.
Mustafa Kemal bu sözüyle, Osmanlı Devleti’nin yıkılışı döneminde savunulan aşağıdaki fikir akımlarından hangisini eleştirmiştir?
A) Osmanlıcılık
B) Turancılık
C) Milliyetçilik
D) Batıcılık
E) İslamcılık
(2011 – KPSS) Cevap: B
4. Batıcılık:
^ Temelini Tanzimat ve ondan önceki yenilikçi padişah ve devlet adamlarından alan düşüncedir.
^ Bu düşünce Gerileme Dönemi’nde padişahlar, Dağılma Dönemi’nde Aydınlar tarafından
benimsenmiştir. İçtihat isimli dergide Batıcılık düşüncesinin programı açıklanmıştır. Bu fikir akımının savunucuları arasında; Abdullah
Cevdet, Celal Nuri ve Süleyman Nazif adlı aydınlar da vardır.
^ Devletin kurtuluşunu, Batı’nın ilerlemiş
teknolojisini ve felsefi düşüncesindeki gelişmişliğini Osmanlı ülkesine getirmekte görmüştür.
^ Bu amaçla II. Mahmut Dönemi’nden itibaren Avrupa’ya öğrenciler gönderilmiştir. Amaç; Batı’dan bilimsel ve teknolojik gelişmelerin transfer edilmesidir.
^ Ancak Batılılaşma, bilim ve teknik alanlarından ziyade, kültürel alanda gerçekleşmiştir.
NOT: Osmanlı Devleti’nin Batılı ıslahatlar
yapmaya başladığı ilk dönem Lale Devri (1718 -1730)’dir.
NOT: Batılılaşma, yeni Türk Devleti’nin de amaçları arasında yer almıştır. Günümüze kadar devam eden bir görüştür.
5. Adem-i Merkeziyetçilik (Federal Yönetim):
^ Ahrar (Hürler) Partisi’nin temel düşüncesi olan bu görüşte, azınlıkların, içişlerinde serbest dışişlerinde Osmanlı yönetimine bağlı kalması savunulmuştur. Ayrıca bu görüşe göre liberal ekonomiye geçilmesi gerektiği de belirtilmiştir. ^ Prens Sabahattin (Ahrar Fırkası’nın kurucusu) tarafından savunulan bu düşünce fazla etkili olamamış ve uygulanamamıştır.
19. YÜZYILIN SONU VE
20. YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ
I. MEŞRUTİYET(23 ARALIK 1876)
y 1870’li yıllarda Osmanlı Devleti, Balkan milletlerinin isyanlarıyla karşılaşmış (milliyetçilik) ve dönemin padişahı Abdülaziz, bu ayaklanmaları sert bir şekilde bastırmıştır. y Balkanlarda bu gelişmelerin yanında, Osmanlıcılık görüşünü savunan ve devletin kurtuluşunu meşruti yönetime geçmekte gören Genç Osmanlıların yenilik çalışmaları karşısında Abdülaziz’in tavrı oldukça sert olmuştu.
y Yenilik taraftarları 1876’da Abdülaziz’i tahttan indirip yerine V. Murat ı tahta çıkarmışsalar da ruh sağlığının bozuk olması nedeniyle 3 ay sonra tahttan indirilmiştir. y Osmanlı tarihinde meşrutiyetin ilan edilmesinde Genç Osmanlıların (Jön Türkler, Yeni Osmanlılar) etkisinin yanı sıra;
^ Azınlıkları yönetime katarak birlik ve beraberliği sağlamak,
^ Avrupalı devletlerin, azınlıklar sorununu bahane ederek devletin içişlerine karışmasını engellemek,
^ Azınlık (bağımsızlık) isyanlarını durdurmak, ^ Osmanlı halkının yönetime katılmasını sağlamak,
^ 1876’daki İstanbul (Tersane) Konferans! nda Osmanlı Devleti aleyhine kararlar çıkmasını engellemek düşünceleri de etkili olmuştur.
y Yenilik taraftarları bu düşüncelerle Kanun-i Esasi’yi ilan etmesi ve meşruti yönetime geçmesi şartıyla II. Abdülhamit’i tahta çıkardılar.
NOT: Osmanlı Devleti’nde II. Osman ve
III. Selim yenilik yaptıkları gerekçesiyle tahttan indirilirken, Sultan Abdülaziz ise yenilik karşıtı olduğu için tahttan indirilmiştir (Meşrutiyeti ilan etmeyi kabul etmediği için).
y Batılı devletler bu sırada Balkanlar’daki gelişmeleri değerlendirmek için İstanbul’da bir konferansın toplanmasına karar verdiler (1875 Bosna – Hersek ve Sırp isyanları nedeniyle).
y Osmanlı devlet adamları bu konferansı içişlerimize karışma olarak gördükleri için
karşı çıkmışlar ve meşruti yönetime geçileceğini ve bütün Osmanlı uluslarına temsil hakkı vereceklerini bildirmişlerdir. y Buna rağmen İngiltere, Fransa, Rusya,
Avusturya, Almanya ve İtalya temsilcileri, İstanbul’da konferans düzenlediler (TersaneKonferansı).
y Bütün bu gelişmeler sonucunda sultan
II. Abdülhamit, Sadrazam Mithat Paşa başkanlığındaki devlet adamlarıyla birlikte 23 Aralık 1876’da Türk Tarihi’nin Avrupa tarzındaki ilk anayasası sayılan Kanun-i Esasi’yi kabul edip, meşrutiyeti ilan etmiştir (119 madde).
NOT: Kanun-i Esasi’nin ilanında Osmanlıcılık ve Batıcılık fikir akımları etkili olmuştur.
Kanun-i Esasi’nin Önemli Maddeleri
^ Osmanlı soyunun en büyük erkek evladı
saltanat ve hilafet makamının da sahibidir.
■ Bu madde Osmanlı meşrutiyetinin monarşik karakter taşıdığını gösterir.
^ Devletin dini İslam’dır. Yasalar dini hükümlere aykırı olamaz.
■ Bu madde Osmanlı anayasasının teokratik ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
^ Yasama (Kanun yapma) görevi, Ayan ve Mebusan meclislerine aittir.
^ Ayan Meclisi üyeleri, padişah tarafından seçilir ve ömür boyu bu görevde kalabilir.
^ Mebusan Meclisi üyeleri, her 50.000 erkek nüfusa bir milletvekili olmak üzere dört yılda bir seçilir.
■ Meclisin açılmasıyla Osmanlı Devleti’nde ilk kez parlamenter (Anayasal devletdüzenine) sisteme seçilmiş ve ilk kez rejim değişikliği yaşamıştır.
■ Osmanlı Devleti’nde halk ilk defa padişahınyanında yönetime ortak olmuştur.
■ I. Meşrutiyet çift meclislidir (Mebusan Meclisi ile Ayan Meclisi); bu yönüyle 1961 Anayasası’na benzer (Millet Meclisi ile Cumhuriyet Senatosu).
■ Padişahın Ayan Meclisi üyelerini kendisinin seçmesi ulus egemenliği ilkesine ters düşmektedir.
^ Yürütme yetkisi, padişahın başında bulunduğu Bakanlar Kurulu’na (Heyet-i Vükela’ya) aittir.
^ Padişah Bakanlar Kurulu’nun üyelerini atama ve görevden alma hakkına sahiptir. Kanun teklifini sadece hükümet yapabilecektir. Kanunların yapılmasında son sözpadişahındır (Padişahın mutlak veto yetkisivardır.).
^ Meclis üyelerinin yasa önerisinde bulunabilmesi padişahın iznine bağlıdır.
■ Bu maddeler Mebusan Meclisi’nin etkinliğini azaltmış ve bu meclisi bir danışma meclisidurumuna düşürmüştür. Padişahın meclis üzerindeki etkinliği artmıştır.
^ Meclisi açma – kapatma yetkisi padişaha aittir. Hükümet meclise karşı değil, padişaha karşı sorumludur.
■ Bu madde padişahın yetkilerinin halk iradesinden üstün olduğunu gösterir. Hükümetin meclis denetiminde olmaması demokratik olmayan uygulamalardır.
^ Padişah, meclisi toplantıya çağırabilir.
^ Anayasada;
^ Vatandaşlık hakkı
^ Kişi hürriyeti
^ Kişi güvenliği
^ Eğitim özgürlüğü
^ Din ve basın özgürlüğü
^ Mülkiyet hakkı
^ Konut dokunulmazlığı ^ Dilekçe hakkı ^ Vergi eşitliği ^ Vergilerin kanuniliği ^ Kanun önünde eşitlik ^ Kanuni Hâkim (Tabii Yargı) ilkesi ^ Müsadere ve angarya yasağı ^ Ticaret serbestliği gibi temel haklar yer almıştır.
■ Bu maddelerle kişisel haklar ve özgürlükler anayasal güvence altına alınmıştır (ilk kez).
^ Mebuslar kendilerini seçen yerin değil, bütün Osmanlı vatandaşlarının vekilidir.
■ Bu madde ile azınlık mebuslarının ayrılıkçı çalışmalarını önlemek amaçlanmıştır.
^ Devletin dili, Türkçedir.
^ Padişah, devletin güvenliğini bozanlara yönelik polis araştırması yaptırabilecek ve bu kişileri sürgün edebilecektir (113. madde).
❖ Meşrutiyetin Sona Ermesi ve Sonraki
Gelişmeler:
y Meşrutiyetin ilanından sonra Batılı devletler Londra Konferansı’nı topladılar ve Balkan uluslarının durumlarının iyileştirilmesi yönünde Osmanlı’dan talepte bulundular. y Osmanlı Devleti, konferansta alınan kararları reddetti ve bu durum 1877 – 1878 Osmanlı -Rus Savaşı’nın nedenlerinden biri oldu. y 1877 Şubat’ında seçimler yapıldı, 1877
Mart’ında halkın temsilcilerinden oluşan Mebusan Meclisi ile padişahın seçmiş olduğu temsilcilerden oluşan Ayan Meclisi açıldı. y Azınlıkların mecliste aşırı bir şekilde
bağımsızlık talebinde bulunmaları, devletin işlerinin yavaşlaması ve yürümemesi sonucunda II. Abdülhamit, Osmanlı – Rus Savaşı’nı (93 Harbi) bahane ederek, 14 Şubat 1878’de meclisi kapattı. y II. Abdülhamit, 1908 yılına kadar ülkeyi sıkı ve
otoriter bir yönetimle (İstibdat Dönemi) idare etmiştir.
NOT: I. Meşrutiyet anayasası (Kanun-i Esasi) en kısa süre yürürlükte kalan anayasadır.
y I. Meşrutiyet’in sona erme nedenleri
şunlardır;
Meşrutiyet’in bir halk hareketi sonucunda ilan edilmemesi, halkın bilinçli olmayışı ve
X
118
t
II. Abdülhamit’in meşrutiyet yönetiminden yana olmayışı
■ Rejimi savunacak sistemli parti örgütlerinin olmaması
■ Çok uluslu olan parlamentoda Müslümanlarla birlikte diğer ulusların temsilcilerinin de yer alması ve onların aşırı isteklerinin imparatorluğun geleceğini tehlikeye düşürmesi
y Osmanlı Devleti 1877 – 78 Osmanlı -Rus Savaşı’nı kaybetmiş ve sonucunda Rusya’yla Ayestefanos Antlaşması’m imzalamışsa da Batılı devletlerin itirazı üzerine bu antlaşma yürürlüğe girmemiş ve yerine Berlin Antlaşması (1878) yapılmıştır. y Berlin Antlaşması’nda Osmanlı Devleti;
Sırbistan, Karadağ ve Romanya’nın bağımsızlığını tanırken, Bulgaristan’a da özerklik vermiştir. Ayrıca “Ermeni Meselesi” de ilk defa uluslar arası bir antlaşmaya konu olmuştur.
y Berlin Antlaşması’ndan sonra İngiltere ve
Fransa, Osmanlı toprak bütünlüğü politikasını terk ederek parçalamaya yönelik siyaset izlemeye başlamışlardır. y İngiltere bu politika doğrultusunda 1878’de
Kıbrıs’ı, 1882’de Mısır ı işgal ederken Fransa da 1881’de Tunus’u ve Fas’ı (1904) ele geçirmiştir.
y 1881’de kurulan Duyun-u Umumiye (Genel
Borçlar) İdaresi’yle alacaklı büyük devletler, Osmanlı’nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır. y Devletler arasında yaşanan bu gelişmeler
Osmanlı ’yı Almanya ’ya yakınlaştırmıştır. y Osmanlı Devleti 1897’de Girit’te başlayan
isyanlar nedeniyle Yunanistan’la savaşmış ve sonucunda İstanbul Antlaşması’m imzalamıştır. Bu antlaşmayla da Girit’e özerklik verilmiştir. y Dışarıda bu gelişmeler yaşanırken İstanbul’da
da Ali Suavi adında bir gazeteci Çırağan Sarayı’nı basarak (Çırağan Vakası)
II. Abdülhamit’i tahttan indirip meclisi tekrar açmak istemiş ancak bu saray darbesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. y 1889’da Askeri Tıp Okulu öğrencileri “İttihat-ı
Osmanî” adlı bir cemiyet kurdular. Daha sonra bu cemiyet “İttihat ve Terakki Cemiyeti” adını aldı.
y İttihat ve Terakki Cemiyeti bir süre sonra
Mustafa Kemal’in Şam’da kurduğu ve Selanik’te şubesini açtığı Vatan ve Hürriyet Cemiyeti (1905) ile birleşecek ve parti şekline dönüşecektir.
NOT: Mustafa Kemal; İttihat ve Terakki
Cemiyeti’nin askeri kanadının siyasi işlerin
odağında olmasını eleştirmiş ve cemiyetten ayrılmıştır (Balkan Savaşları’nda alınan yenilgi Mustafa Kemal’i haklı çıkaran ilk gelişmedir.).
y istibdat Dönemi’nde ayrıca;
^ Basına sansür konularak; gazete basılması, yönetim anlayışına ters düşen kitapların okunması yasaklanmıştır.
^ Denizden uzak Yıldız. Sarayı yapılarak,
devletin idaresi bu saraydan yapılmaya
başlandı.
^ Hafiyelik teşkilatı kuruldu; haber getirenler ödüllendirildi.
^ İç idare ve dış ilişkilerde Panislamist bir politika (İslamcılık) benimsenmiştir.
^ Doğu Anadolu’da merkezi otoriteyi arttırmak ve Ermeni faaliyetlerine engel olmak amacıyla “Hamidiye Alayları” kuruldu.
^ Donanma Haliç’e kapatıldı (çürümeye başladı.).
^ Berlin – Bağdat Demiryolu Hattı Alman şirketine ihale edildi.
^ Orduda gerçek silahlar ve mermiler ile talim yapılması yasaklandı.
ÖRNEK SORU
Aşağıdaki cemiyetlerden hangisi Mustafa Kemal tarafından kurulmuştur?
A) Vatan ve Hürriyet Cemiyeti
B) İslam Teali Cemiyeti
C) Milli Kongre Cemiyeti
D) Redd-i İlhak Cemiyeti
E) Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
(1999/DMS) Cevap:A
ÖRNEK SORU
Aşağıdaki Osmanlı hükümdarlarından hangisi Panislamizm’i savunarak Halifeliği siyasal bir araç ve güç kaynağı olarak kullanmıştır?
A) II. Abdülhamit B) III. Selim
C) I. Süleyman D) I. Ahmet
E) IV. Mehmet
(2000/DMS) Cevap: A
ÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisi, Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki Partisi’nden ayrılmasının nedenlerinden biridir?
A) Yıldırım Orduları Komutanlığı’na atanması
B) Askerlerin siyasi hayata karışmasına karşı olması
C) Harekât Ordusu’nun Kurmay Başkanı olması
D) Osmanlı Devleti ile İtalya arasında çıkan savaşa katılması
E) Veliaht Vahdettin ile Almanya seyahatine çıkması
(2000/DMS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
1876 Anayasası’nı daha demokratik hale getirmek için 1909’da yapılan anayasa değişiklikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer alır?
A) Halkın seçimlere katılabilmesi
B) Padişahın Mebuslar Meclisi’ni kapatma yetkisinin sınırlandırılması
C) Padişahın Âyan Meclisi üyelerini seçmesi
D) Mebuslar Meclisi üyelerinin dört yılda bir seçilmesi
E) Parlamentonun biri “Âyan Meclisi”, diğeri “Mebuslar Meclisi” adında iki meclisten oluşması
(2002/KPSS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Osmanlı Devleti’ne parlamento kavramı aşağıdakilerden hangisiyle girmiştir?
A) Divan-ı Hümayun
B) Kanunname-i Al-i Osman
C) Saltanat Şurası
D) Kanun-i Esasi
E) Vilayet Nizamnamesi
(2001/KMS) Cevap: D
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde;
I. Tanzimat Fermanı’nın ilanı,
II. Islahat Fermanı’nın ilanı,
III. 31 Mart Olayı’nın bastırılması, gelişmelerden hangileri, mevcut düzene bir tepkidir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
(2001/KMS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
I. Meşrutiyet şartlarının oluşmasında ve ilanının sağlanmasında aşağıdakilerden hangisinin katkısı en fazladır?
A) Ordu B) Yönetici C) Aydınlar
D) Halk E) Azınlık
(2003/KPSS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
II. Meşrutiyetin ilanında aşağıdakilerin hangisi etkili olmuştur?
A ) Hürriyet ve İtilaf Partisi
B) Ahali İktisat Partisi
C) Terrakiperver Cumhuriyet Partisi
D) Ahrar Partisi
E) İttihat ve Terraki Partisi
(2004/KPSS) Cevap: E
ÖRNEK SORU
II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesinde aşağıdaki olaylardan hangisi etkili olmuştur?
A) Anayasa’nın uygulamadan kaldırılması
B) 31 Mart Ayaklanması’nın çıkması
C) Düyun-u Umumîye İdaresi’nin Osmanlı maliyesini denetimine alması
D) İttihat ve Terakki Partisi’nin hükümet darbesi yapması
E) Osmanlı İmparatorluğu’nun 1877 – 1878 Savaşına girmesi
(2005/KPSS) Cevap: B
ÖRNEK SORU
Aşağıdakilerden hangisinin ilanıyla Meclis-i Mebusan’da Hristiyan halkın temsil edilmesi sağlanmış ve böylece Avrupalıların Hristiyanları koruma bahanesiyle Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışması önlenmek istenmiştir?
A) Sened-i İttifak
B) Kanun-i Esasi
C) Tanzimat Fermanı
D) Islahat Fermanı
E) Halepa Fermanı
(2006/KPSS Önlisans) Cevap: B
ÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisi, Osmanlı Devleti’nde anayasal düzene geçilmesindeki amaçlardan biridir?
A) Azınlıkları yönetime katarak ülkenin parçalanmasının önlenmesi
B) Veraset sistemini değiştirerek tahta geçmek için bazı kuralların konulması
C) Osmanlı hanedanının üyeleri arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi
D) Avrupa devletleri arasındaki görüş
ayrılıklarından yararlanılması
E) II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi
(2007/KPSS) Cevap: A
ÖRNEK SORU
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde azınlıkların Mebuslar Meclisinde temsil edilmesi
aşağıdakilerden hangisini gösterir?
A) Divan-ı Hümayun’la Mebuslar Meclisi’nin yapısının aynı olduğunu
B) Yenilik hareketlerinin halktan geldiğini
C) Bağımsızlık hareketlerinin önlenmek istendiğin
D) Taht kavgalarının sona erdirilmesinin amaçlandığını
E) Azınlıklara inanç özgürlüğü tanındığını
(2008/KPSS Önlisans) Cevap: C
II. MEŞRUTİYET(23 TEMMUZ 1908)
m İlan Edilme Nedenleri:
^ İttihat ve Terakki Cemiyeti (Birlik ve İlerleme Derneği)’nin meşrutiyet çalışmaları ^ Reval Görüşmeleri nde (8 Temmuz 1908) İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma niteliğinde kararlar alması (İstanbul ve Boğazlar Ruslara bırakıldı, Makedonya’da ıslahat yapılması kararını aldılar, İngiltere Rusya’yı Balkanlarda serbest bıraktı.)
NOT: Tersane Konferans! nın toplanması
I. Meşrutiyet’in, Reval Görüşmeleri ise
II. Meşrutiyet’in ilanını hızlandıran gelişmelerdir.
^ Balkan ayaklanmalarını önleyerek İmparatorluğun birliğini koruma düşüncesi ^ Ordudaki İttihatçıların ayaklanmalarından çekinilmesi
y İttihatçılar Reval Görüşmeleri’ne tepki göstererek, kendilerine bağlı birliklerle
Manastır ve Selanik’te ayaklanmışlar ve meşrutiyetin yeniden ilan edilmesini istemişlerdir. II. Abdülhamit, Rumeli’deki gösterilerin artması sonucunda meşrutiyeti ikinci kez yeniden ilan etmek zorunda kalmış ve Kanun-i Esasi’yi yürürlüğe koymuştur.
■ Sonuçları:
^ İlk defa çok partili hayata geçilmiştir. Bu partiler; İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı Ahrar Fırkası (Türk Tarihi’nin ilk siyasipartisidir ), İttihad-ı Muhammediye Fırkası, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası, Islahat-ı Esasiye-i Osmaniye Fırkası, Mutedil Hürriyetperveran Fırkası ve Fedakaran-ı Millet Fırkası’dır.
NOT: II. Meşrutiyet’in ilanından sonra parti haline gelen İttihat ve Terakki Fırkası iktidara gelmiştir ancak yönetime tam hâkim olamamıştır. Bunun üzerine muhalefeti sindirme politikası uygulamıştır (İttihat ve Terakki’nin yayın organları; Meşveret Gazetesi ve Mizan Gazetesi’dir.).
NOT: II. Meşrutiyet’in ilanından I. Dünya
Savaşı’nın sonuna kadar İttihat ve Terakki Partisi dönemin en güçlü siyasi partisi oldu.
^ Meşrutiyet yönetiminin ilk günlerindeki karışık ortam bazı devletlerin işine yaramıştır;
❖ Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.
❖ Avusturya – Macaristan, Bosna -Hersek’i ilhak etti.
❖ Yunanistan, Girit’i işgal ederek kendi topraklarına kattığını açıkladı.
31 MART OLA YI (13 NİSAN 1909)
y II. Meşrutiyet düzenine geçildikten sonra;
^ Ümmetçi – meşrutiyetçi basının sert tartışmalara başvurması,
^ Rejim karşıtı hareketlerin artması,
^ İttihatçıların yönetime tam olarak egemen olamaması,
^ Avrupalı devletlerin kışkırtması,
^ Halkın dini duygularının istismarı,
^ Temelde ise kurulmaya çalışılan demokratik düzeni devirmek amacıyla (Volkan Gazetesi yazarı Derviş Vahdeti önderliğinde) İstanbul’da yönetime karşı büyük bir ayaklanma çıkmıştır (Rumi 31 Mart 1325).
y Bu ayaklanma karşısında İttihat ve Terakkiciler, Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Harekât Ordusu nu İstanbul’a getirerek ayaklanmayı bastırdılar. Bu orduda Mustafa Kemal Kurmay Yüzbaşı olarak görev yapmıştır.
y 31 Mart Ayaklanması’ndan sonra İttihat ve Terakkiciler mecliste çoğunluğu ele geçirdiler. y Padişah II. Abdülhamit meclis kararıyla tahttan indirilmiş ve V. Mehmet Reşat padişah ilan edilmiştir.
NOT: Meclis kararı ile tahtan indirilen ilk padişahII. Abdülhamit’tir (İkincisi Vahdettin’dir.).
NOT: Harekât Ordusu’nun bu ayaklanmayı
bastırmasıyla; Sarayın yönetimdeki etkisi kırılmıştır, Ordu yeniliklerin ve rejimin koruyucusu olmuştur, Kanun-u Esasi’de köklü değişiklikler yapılmıştır.
NOT: 31 Mart Olayı rejimi yıkmaya yönelik olandini nitelikli ilk ve tek isyan hareketidir. Bu yönüyle Cumhuriyet Dönemi’ndeki Şeyh Sait ve Menemen isyanlarıyla benzerlik gösterir.
N Kanun-u Esasi’de Yapılan ÖnemliDeğişiklikler:
y Padişahın mecliste anayasaya bağlılık yemini etmesi kararlaştırılmış, ödenekleri yasaya bağlanmış, hükümetin oluşumu üzerindeki yetkileri azaltılmıştır (Hükümet üyelerini
sadrazam seçmeye başlamıştır.).
• Böylelikle kanun üstünlüğü ilkesi pekişmiş ve padişahlık sembolik hale gelmiştir.
y Hükümet (Bakanlar Kurulu) Mebusan
Meclisi’ne karşı sorumlu hale getirilmiştir.
• Padişahın hükümet üzerindeki yetkileri
kısıtlanmış, meclis üstünlüğü ilkesi benimsenmiştir.
y Padişahın meclisi kapatma yetkisi
sınırlandırılmıştır (parlamentonun ancak
kabinenin güvenoyu alamaması durumunda feshedilebileceği belirtilmiştir.). y Padişahın sürgüne gönderme yetkisi
kaldırılmıştır. y Mebusan ve Ayan meclisleri padişahtan izin almadan kanun teklifi verebilecektir. y Yasalara aykırı tutuklama yasaklanmıştır. y Sansür yasağı kaldırılmıştır.
y Padişahın veto ettiği bir yasa tasarısı mecliste değişmeden aynen kabul edilirse, Padişahın tasarıyı onaylaması zorunluluğu (2 ay) getirilmiştir (Padişahın mutlak veto yetkisi kaldırılmıştır.) y Toplanma, dernek ve parti kurma hakkı ve hürriyetleri kabul edilmiştir.
NOT: II. Meşrutiyet Dönemi’ndeki bu gelişmeler, Kanun-i Esasi’nin daha demokratik hale getirildiğinin bir göstergesidir.
NOT: Bu düzenlemelerle padişah, yasama ve yürütme organları üzerindeki yetkilerini yitirmiştir.
NOT: II. Meşrutiyet’in ilanından sonra açılan mecliste, Ayan Meclisi’ne yer verilmemiştir. Ancak üyeler, ödeneklerini almaya devam etmişlerdir.
■ I. Meşrutiyet ile II. Meşrutiyet ArasındakiFarklar
^ I. Meşrutiyet’te siyasi partiler yoktur.
II. Meşrutiyet’te çok partili siyasi hayat vardır. ^ I. Meşrutiyet çift meclisli, II. Meşrutiyet tekmeclislidir.
^ I. Meşrutiyet’te padişahın yetkileri fazla iken, II. Meşrutiyet’te meclisin yetkileri arttırılmıştır.
^ II. Meşrutiyet’te temel haklar genişletilmiştir (dernek kurma, miting yapma gibi).
TRABLUSGARP SA VAŞI (1911 -1912)
■ Nedenleri:
^ Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın,
gelişen sanayisine hammadde ve pazar araması
^ Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı koruyabilecek güçte olmaması ^ Trablusgarp’ın coğrafi konumu itibariyle
İtalya’ya yakın olması ^ Trablusgarp’ın ticaret yolları üzerinde
bulunması ve zengin petrol kaynaklarına sahip olması
NOT: İngiltere ve Fransa’nın kendi sömürgelerini güvence altında tutmak ve İtalya’yı Almanya’nın yanından ayırma düşüncesi de İtalya’yı
Trablusgarp’a yönlendirmiştir.
NOT: 1909’da İtalya ve Rusya arasında imzalanan Racconigi Antlaşması ile İtalya, Rusya’nın Boğazlardaki, Rusya da İtalya’nın Trablusgarp’taki çıkarlarını karşılıklı olarak tanımıştır.
■ Savaş:
> İtalya, 28 Eylül 1911’de Trablusgarp’la ilgili isteklerini, Osmanlı Devleti’ne bir nota ile bildirdi (İtalya, Osmanlı’nın Trablusgarp’ı gelişmekte geri bıraktığını ve bölgedeki İtalyanlara kötü davrandığını iddia etmiştir.). Osmanlı’nın bu istekleri reddetmesi üzerine de İtalya Trablusgarp’a asker çıkardı (ilk kez uçak kullanılmıştır – İtalya).
> Osmanlı Devleti, bu gelişme karşısında bölgeye denizden ve karadan asker gönderemedi. Bunun nedeni de Haliç’te demirlenmiş olan Osmanlı donanmasının kullanılamayacak durumda bulunması dve Mısır’ın da İngiltere’nin işgali altında
olmasıdır.
> Osmanlı Devleti bölgeye sadece gönüllü
subaylarını gönderebildi. Bu subaylar arasında Enver Paşa, Fethi Bey ve Mustafa Kemal de bulunmaktaydı.
> Mısır üzerinden gizlice Trablusgarp’a ulaşan gönüllü subaylar, yerli halkı İtalyanlara karşı örgütleyerek Derne ve Topruk ta başarılı savunmalar yapıldı (Mustafa Kemal’in ilk askeri başarısıdır).
> İtalyanlar bu direniş karşısında, Trablusgarp’tan çekilerek Çanakkale Boğazı’na yöneldiler. Amaçları, Osmanlı’ya baskı yaparak barışa zorlamaktı.
> İtalyanlar Rodos ve Oniki Ada’yı da işgal ettiler. Bu sırada Balkan Savaşları başlayınca, Osmanlı Devleti çaresiz barış istemek zorunda kaldı.
> Uşi Antlaşması (18 Ekim 1912)
a) Trablusgarp ve Bingazi İtalyanlara bırakılacak,
b) Trablusgarp Müslümanları halifelik yoluyla Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak (Amaç; Trablusgarp halkıyla dini – kültürel bağları devam ettirmektir.)
c) İtalya, Trablusgarp ve Bingazi’nin Duyun-u Umumiye Komisyonu’na ödemesi gereken taksitleri üstlenecekti.
d) Rodos ve Oniki Ada geçici olmak şartıyla (Balkan Savaşları’nın sonuna kadar), İtalya’nın koruyuculuğuna bırakılacak (Yunanistan’a karşı önlem olarak).
NOT-1: Osmanlı Devleti bu madde ile
Yunanistan’ın adalar üzerindeki emellerini önlemek istemiştir. Ancak İtalya, Rodos ve Oniki Ada’yı
II. Dünya Savaşı sonuna kadar boşaltmamıştır. İtalya’nın çekilmesi üzerine de Adalar Yunanistan’a geçmiştir (1947 Paris Antlaşması ile).
NOT-2: Uşi Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını kaybederek üç kıtada toprağı olan devlet özelliğini de yitirmiştir (Kuzey Afrika’da kaybettiğimiz ilk toprak
Cezayir’dir.).
NOT-3: Osmanlı Devleti’nin siyasi, askeri ve ekonomik alanlardaki güçsüzlüğünü ortaya çıkaran Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları’na ortam hazırlamıştır.
NOT-4: Mustafa Kemal’in Trablusgarp’taki
başarıları sonucunda rütbesi Binbaşılığa yükseltilmiştir. Bu savaş aynı zamanda Mustafa Kemal’in sömürgeciliğe karşı giriştiği ilk fiilimücadelesidir.
BALKAN SA VAŞLARI (1912 -1913)
❖ I. Balkan Savaşı
■ Nedenleri:
^ Fransız İhtilali sonrasında yayılan milliyetçilik akımının Balkan ulusları üzerindeki etkisi ^ Balkan Devletleri’nin Osmanlı’nın Balkanlardaki topraklarını paylaşmak istemeleri
^ Rusya’nın sıcak denizlere inebilmek amacıyla Balkanlarda uyguladığı Panslavizm (Slav birliği) politikasının etkisi
^ Osmanlı Devleti’nin Almanya’ya yakınlaşmasından rahatsızlık duyan
İngiltere’nin Reval Görüşmeleri (1908) sonucunda Rusya’yı Balkanlarda serbest bırakması
^ Batılı büyük devletlerin, Balkan devletlerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması ^ Osmanlı Devleti’nin eski güç ve otoritesini kaybetmiş olması ve bu durumun Trablusgarp Savaşı’nda da açıkça ortaya çıkması ^ İttihat ve Terakkicilerin izledikleri yanlış politikalar sonucu, Balkan devletlerinin Osmanlı’ya karşı birleşmesi (1913 Kiliseler Kanunu)
■ Savaş:
^ Osmanlı Devleti kendisine karşı Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ’dan oluşan ittifaka karşı savaşmak zorunda kaldı.
^ 8 Ekim 1912’de Karadağ’ın Osmanlı’ya saldırısıyla başlayan savaşta, Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenilmiştir.
^ Bulgarlar Edirne’yi aldılar ve Çatalca önlerine kadar geldiler. Makedonya; Sırplar, Karadağlılar ve Bulgarlar tarafından işgal edildi. Selanik Yunanlıların eline geçti.
^ Ayrıca Yunanistan, Ege Adaları’na asker çıkararak bu adaları ele geçirdi. Böylece Oniki Ada dışındaki bütün adalar Yunanlıların eline geçti.
^ I. Balkan Savaşı, Batılı büyük devletlerin beklentilerinden farklı gelişince (Örneğin; Bulgaristan’ın İstanbul’a yaklaşması ve Yunanistan’ın Çanakkale Boğazı’nın Ege çıkışına hâkim olması Rusya’nın Boğazlar konusundaki endişelerini harekete geçirdi.), bu devletler durumu değerlendirmek ve Balkanlardaki savaşı sona erdirmek amacıyla Londra (Büyükelçiler) Konferansı’ nı topladılar (17 Aralık 1912).
NOT: Bu konferansın toplanmasındaki asıl amaç;
Balkanların yeni haritasını belirlemekti.
I. Balkan Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ninyenilmesinin nedenleri şunlardır;
^ Büyük devletlerin Balkan devletlerini desteklemesi,
^ Balkanlar’daki Osmanlı ordusunun dağınık olması ve askerlerin bir kısmının (65 bin eğitimli asker) savaştan önce terhis edilmesi,
^ Ordu içerisine siyaset karışması ve subaylar arasında ikiliğin meydana gelmesi (en önemlisi),
^ Osmanlı ordusunun çok cephede birden savaşması,
^ Orduyu nakledecek vapur ve tren taşımacılığı ile iletişim imkânlarının yetersiz olması,
^ Ege Denizi’ndeki üstünlüğün Yunanistan’da bulunması
Londra Barış Antlaşması (30 Mayıs 1913)
a) Osmanlı Devleti, Edirne’nin de dâhil olduğu Midye – Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını kaybetti. Midye – Enez hattı Osmanlı – Bulgar sınırı oldu.
b) Ege Adaları’nın geleceği ve Arnavutluk’un sınırlarının çizilmesi işi büyük devletlere bırakıldı (Oniki Ada dışındakiler).
c) Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a bırakıldı.
d) Kavala, Dedeağaç ve Midye – Enez hattının batısında kalan bütün Trakya Bulgaristan’a bırakıldı.
e) Makedonya’nın Orta ve Kuzey bölümleri Sırbistan’a bırakıldı.
■ Savaşın Sonuçları:
^ Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda ve Ege Denizi’ndeki hâkimiyeti tamamen sona ermiştir (Makedonya, Arnavutluk, Ege Adaları, Batı Trakya, Edirne ve Kırklareli kaybedilmiştir.).
^ I. Balkan Savaşı sırasında Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiştir (1912).
NOT: Arnavutluk, Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsızlığını kazanan son Balkan devletidir (ilk Balkan ulusu Yunanlılardır).
^ Londra’da barış görüşmeleri devam ederken İttihat ve Terakki Partisi, I. Balkan Savaşı’ndaki yenilgiden dolayı yıpranan Kamil Paşa Hükümeti’ni “Bab-ı Ali Baskını” ile devirerek iktidarı ele geçirmiştir (23 Ocak 1913).
NOT: Bab-ı Ali Baskını bir hükümet darbesidir. Bu olayla yürütme organı olan hükümet, İttihat ve Terakkicilerin eline geçmiştir. Böylece Osmanlı Devlet yönetimi tamamen İttihat ve Terakkicilerin kontrolüne girmiştir. Bu durum I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar devam etmiştir.
^ Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı görülmüş ve Türkçülük akımı güçlenmiştir.
^ Balkanlarda kaybedilen topraklarda kalan Türkler azınlık durumuna düşmüş, Osmanlı’nın elinden çıkan topraklarda yaşayan birçok Türk ve Müslüman Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır.
^ Mustafa Kemal’in “ordunun siyasete karışmaması gerektiği” görüşü haklı çıkmıştır. ^ Bulgaristan’ın aşırı derecede güçlenmesi ve Ege Denizi’ne açılacak konuma gelmesi
II. Balkan Savaşı’nın çıkmasına neden olmuş ve böylece Londra Antlaşması geçersiz hale gelmiştir.
❖ II. Balkan Savaşı (1913)
■ Nedenleri:
^ Osmanlı Devleti’nin Balkanlardan çekilmesiyle doğan otorite boşluğu ^ Osmanlı Devleti’nden geriye kalan toprakların, Balkan devletleri arasında paylaşılamaması
■ Savaş:
y I. Balkan Savaşı’ndan sonra en fazla toprak alan devlet, Bulgaristan olmuştur. Bu durum diğer Balkan devletlerini rahatsız etmiştir. y Bu savaşta Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Romanya Bulgaristan’a karşı savaşmıştır. y Bulgar kuvvetleri bütün cephelerde yenilmiştir. y Osmanlı Devleti, Romanya’nın Bulgaristan’a saldırmasından yararlanıp savaşa katılmış ve Bulgarlardan Edirne ve Kırklareli’ni geri almıştır.
NOT: Osmanlı Devleti’nin Midye – Enez hattını geçmesi Londra Konferansı kararlarını kabul etmediğini gösterir.
y Bulgaristan, bu yenilgilerden sonra barış istemiştir.
NOT: Romanya, sadece II. Balkan Savaşı’na katılmıştır.
II. Balkan Savaşı’nı Bitiren Antlaşmalar
■ Bükreş Antlaşması (10 Ağustos 1913)
y Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Romanya arasında yapıldı. y Bu antlaşma ile Bulgaristan, I. Balkan Harbi’yle ele geçirdiği birçok toprağı kaybetti;
^ Dobruca’nın bir kısmı Romanya’ya bırakıldı.
^ Manastır, Ürküp ve Piriştine Sırbistan’a verildi. ^ Girit, Makedonya ve Selanik Yunanistan’a bırakıldı.
y Bulgaristan bu antlaşma sonucunda Balkanlardaki üstünlüğünü kaybetmiştir.
NOT: Bu gelişmeler Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşı’nda İttifak Devletleri’nin yanında savaşa girmesine neden olmuştur.
■ İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913)
y Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında yapılmıştır. Buna göre;
a) Meriç Irmağı iki devlet arasında sınır olacak;
b) Edirne, Kırklareli ve Dimetoka Osmanlı’da kalacak,
c) Dedeağaç ve Kavala Bulgaristan’a verilecek,
d) Bulgaristan’da kalan Türkler isterlerse dört yıl içinde Osmanlı topraklarına göç edebilecek,
e) Bulgaristan’da kalan Türkler Bulgarlarla eşit haklara sahip olacaklar,
f) Türklere mülkiyet hakkı verilecek, ilk ve ortaokullarda eğitim dili Türkçe olacak, din ve mezhep hürriyeti sağlanacaktı.
NOT: Bu antlaşma ile Bulgaristan’da yaşayan Türkler, azınlık statüsüne düşmüştür (ilk kez).
NOT: Bu antlaşmayla bugünkü Türkiye –
Bulgaristan sınırı çizilmiştir.
■ Atina Antlaşması (14 Kasım 1913)
> Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalanmıştır. Buna göre;
a) Osmanlı Devleti; Selanik, Yanya ve Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti.
b) Yunanistan’da kalan Türklerin hakları güvence altına alınmıştır (Türklere azınlık statüsü verildi.).
c) Adaların geleceği büyük devletlerin kararına bırakılmıştır.
NOT: 14 Şubat 1914’te büyük devletler, İmroz (Gökçeada), Bozcaada dışındaki adaların (Ege Adaları) Yunanistan’da, Meis Adası hariç Oniki Ada’nın da İtalya’da kalmasına karar verdiler.
NOT: Gerek Bulgaristan’da, gerekse
Yunanistan’da yaşayan Türklerin durumu, günümüze kadar devam eden Batı Trakya Türkleri (Gümülcine, Dedeağaç, İskeçe, Kavala, Yanya, Serez, İşkodra) Sorunu nun da doğmasına neden olmuştur.
■ İstanbul Antlaşması (13 Mart 1914)
> Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında
yapılmıştır.
> Bu antlaşmada Sırbistan’la ortak sınırımız kalmamasından dolayı sadece, bölgedeki
Türklerin haklarıyla ilgili konular karara bağlanmıştır.
Balkan Savaşları’nın Sonuçları
^ Osmanlı Devleti, Makedonya, Arnavutluk, Ege Adaları, Batı Trakya’yı kaybetmiştir. Yani bu savaşlar sonucunda Osmanlı’nın Balkanlar ve Ege Denizi hâkimiyeti sona ermiştir.
^ Balkanlarda yaşayan binlerce Türk,
Anadolu’ya göç etmiş, bu da Anadolu’da Türk nüfusunun artmasına neden olmuştur.
Türkçülük akımı güçlenmiştir.
^ İttihat ve Terakki yönetiminin orduyu ıslah etme girişimleri Osmanlı – Alman yakınlaşmasını hızlandırmıştır.
^ Balkan Savaşları, Batılı devletler arasındaki rekabeti iyice arttırmış, bu durum I. Dünya Savaşı’na giden süreci hızlandırmıştır.
ÖRNEK SORU
1913 yılında toplanan Londra Konferans’ının amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Balkan Yarımadası’nın yeni siyasi haritasının belirlenmesi
B) İstanbul ve boğazların Rusya’ya verilmesi
C) İngiltere ve Fransa’nın Almanya’ya karşı yeni bir politika belirlemesi
D) Almanya’nın, Müslümanların Halifesi olan Osmanlı Padişahı’yla yakınlık kurmak istemesi
E) Rodos ve Oniki Ada’nın Yunanistan’a verilmesi
(1999/DMS) Cevap: A
ÖRNEK SORUOsmanlı Devleti’nde;
– Ordularının önemli bir kısmının terhis edilmiş olması,
– Ordularının teknoloji bakımından yetersiz olması,
– II. Meşrutiyet’in ilanı nedeniyle iç karışıkların çıkması,
gelişmeleri aşağıdakilerden hangisine sebep olmuştur?
A) 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
B) Dömeke Savaşı
C) Balkan Savaşları
D) Kırım Savaşı
E) Sırp İsyanı’nı bastırma harekâtı
(2000/DMS) Cevap: C
ÖRNEK SORU
I. Girit ve Arnavutluk,
II. Makedonya ve Batı Trakya,
III. Gökçeada ve Bozcaada,
Osmanlı İmparatorluğu
yukarıdaki topraklardan hangilerini Balkan Savaşları sonunda imzalanan antlaşmalarla kaybetmiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
(2005/KPSS) Cevap: D
ÖRNEK SORU
Osmanlı İmparatorluğu Makedonya’yı aşağıdakilerden hangisinin sonucunda kaybetmiştir?
A) I. Dünya Savaşı
B) Trablusgarp Savaşı
C) Balkan Savaşları
D) Kurtuluş Savaşı
E) 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
(2007/KPSS) Cevap: C
I. DÜNYA SA VAŞI (1914 – 1918)
Devletlerin karşılıklı silahlı mücadelesinden çıkıp, milletlerin topyekün savaşı haline gelen bu savaşa Dünya Savaşı denmesindeki temel neden, sebepleri ve sonuçları itibariyle dünya devletlerinin genelini etkilemesindendir
Balkanlar’da başlayan bu savaş, önce Avrupa’ya daha sonra da dünya geneline yayılacaktır.
Yaklaşık dört yıl sürecek olan bu savaş, milyonlarca insanın ölümüne, büyük ekonomik kayıplara ve dünya üzerinde yeni askeri ve siyasi dengelerin oluşumuna neden olacaktır.
Ekonomik, siyasi ve askeri gelişmelerden kaynaklanan bu savaşın nedenleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır;
■ Genel Nedenler:
^ 1789 Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisi ve her milletin kendi milli devletini kurma düşüncesi
^ Sanayi İnkılâbı sonrasında ortaya çıkan hammadde ve pazar arayışları (en önemlineden)
^ Sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanması ve bu durumun devletler arasında ekonomik rekabete ve bloklaşmalara neden olması (silahlanma yarışının hızlanması)
■ Özel Nedenler:
^ Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini tamamlamalarının Avrupa’nın siyasi dengesini değiştirmesi
^ Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet
^ Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı sonucunda Almanya’ya kaptırdığı Alsas – Loren kömür havzasını geri almak istemesi
^ Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve sıcak denizlere (Akdeniz’e) inmek istemesi
^ Rusya’nın Balkanlarda izlediği Panslavizm (Slav birliği) politikasının Osmanlı, Almanya ve Avusturya – Macaristan imparatorluklarını rahatsız etmesi
^ Almanya’nın Pangermenizm (Alman birliği) politikası ile Rusya’nın Panslavizm politikasının Doğu Avrupa topraklarında çakışması
^ İtalya ve Avusturya – Macaristan İmparatorluğu arasındaki sınır çatışmaları (Kuzey İtalya üzerinde)
^ Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasındaki sınır çatışmaları ^ Avrupa’daki hanedan aileleri arasındaki çekişme (en az etkili neden)
ÖRNEK SORU
I. Dünya Savaşı’nın çıkmasında, aşağıdakilerden hangisinin en az rol oynadığı savunulabilir?
A) Ekonomik yayılma politikası
B) Avrupa’da Alman – Fransız anlaşmazlığı
C) Balkanlar’da Rus – Avusturya – Macaristan anlaşmazlığı
D) Ulusçuluk düşüncesi
E) Hanedan çekişmesi
(1999/DMS) Cevap: E
■ I. Dünya Savaşı’nda Devletler
❖ Üçlü İttifak (Bağlaşma) Devletleri
Almanya, Avusturya – Macaristan
İmparatorluğu ve İtalya’nın 1882’de oluşturduğu gruptur. y İtalya’nın Avusturya – Macaristan
İmparatorluğu ile Adriyatik Denizi üzerindeki anlaşmazlığı ve Osmanlı topraklarının paylaşımında kendisine de pay verilmesi, bu gruptan İtilaf bloğuna geçmesine neden olmuştur (1915). y Bu gruba daha sonra Osmanlı Devleti ve Bulgaristan katılacaktır.
NOT: Bulgaristan, II. Balkan Harbi’nde
kaybettiği toprakları geri almak için İttifakların yanında savaşa girmiştir. İttifaklar da Almanya ve Osmanlı arasında kara bağlantısı sağlamak amacıyla bu devleti kendi yanlarında savaşa dâhil etmişlerdir.
❖ Üçlü İtilaf (Anlaşma) Devletleri
İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından 1907’de oluşturulmuştur. y İtilaf Devletleri grubuna daha sonra Rusya’nın etkisindeki Balkan devletleri (Sırbistan, Yunanistan, Karadağ, Romanya),
Uzakdoğu’da Almanya’nın güçlenmesini istemeyen Japonya, ticaret gemileri Almanya tarafından batırılan ABD ve taraf değiştiren İtalya da katılmıştır. y Savaşın sonunda İtilaf devletlerinin sayısı 32’ye yükselmiştir (Portekiz, İspanya,
Brezilya, Belçika, Hollanda ve Çin de bu savaşa katılmıştır.).
NOT: I. Dünya Savaşı’na en son katılan devlet Yunanistan’dır.
■ Savaşın Başlaması ve Yayılması
^ 28 Haziran 1914’te Avusturya – Macaristan İmparatorluğu veliahtı Fransuva Ferdinant’ın, Saraybosna ziyareti sırasında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine Avusturya – Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a müdahale etti. Böylece I. Dünya Savaşı başlamış oldu.
^ Rusya Sırbistan’ın, Almanya’da Avusturya -Macaristan’ın yanında yer alınca savaş Avrupa’ya yayıldı.
^ Savaş başlayınca Japonya; Uzakdoğu’daki Alman sömürgesi olan Adalar’ı işgal etmiş ve savaştan çekilmiştir (savaştan çekilenilk devlet).
■ Osmanlı Devleti’nin Savaş Öncesi Tutumu veSavaşa Girişi
^ Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı öncesinde; tarafsızlığını ilan etmiş, Boğazları kapatmış, genel seferberlik ilan etmiş, kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırmış ve Mebusan Meclisi’ni kapatmıştır.
^ Savaşın dışında kalamayacağını anlayan Osmanlı Devleti siyasal yalnızlıktan kurtulmak amacıyla ittifak girişimlerinde bulundu. Ancak İngiltere ve Fransa Osmanlı’yı reddetti.
NOT: İtilaf Devletleri’nin Osmanlı’yı müttefik olarak istememelerinde; Osmanlı’nın askeri ve ekonomik güçsüzlüğü, Osmanlı topraklarını paylaşmak istemeleri, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki emelleri etkili olmuştur.
^ İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin savaş sırasında tarafsız kalmasını istiyorlardı. Bu durumun nedenleri arasında;
^ Boğazları kullanarak Rusya’ya ekonomik yardım göndermek istemeleri,
^ Yeni cephelerin açılmasını önlemek istemeleri,
^ İngiltere’nin Uzakdoğu sömürge yollarını güvenlik altında tutmak istemesi etkili olmuştur.
^ Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’nden;
^ Kapitülasyonların kaldırılmasını,
^ Ege Adaları’nın geri verilmesini,
^ Mısır Sorunu’nun çözümlenmesini istemiş, ancak İtilaf Devletleri bu istekleri kabul etmeyince Osmanlı Devleti Almanya ile daha da yakınlaşmıştır.
^ Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi kesinleşince, İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti’ne savaşa katılmaması ve tarafsız kalması halinde;
^ Kapitülasyonları kaldıracaklarını ^ Borçları sileceklerini ve yeni krediler açacaklarını belirtmişlerdir.
^ Ancak Osmanlı Devleti, İngiltere ve
Fransa’nın siyasetlerine güvenmediği için bu isteklere uymamış ve Almanya’nın yanında savaşa katılmıştır.
■ Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni MüttefikOlarak İstemesinin Nedenleri
Almanya’nın kendi üzerinde yoğunlaşan savaşın yükünü,