Bölümler halinde Türkçe dersini bitiriyoruz. İlk olarak 1. Bölüm Sözcükte Anlam konusunun anlatımıyla başlıyoruz. Sözcükte Anlam konu anlatımı her seviyeye yönelik konu anlatımı olacak şekildedir. İster ortaokul olup TEOG’a hazırlanın, ister KPSS’ye hazırlanın fark etmez. Temel olarak konuyu kavramak isteyenler için gayet net sözcükte anlam konu anlatımı ve örnek soru çözümleri birlikte verilmiştir.
SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM
A- SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ
1.Sözcüğün Gerçek ( Temel ) Anlamı :
Sözcüğün akla gelen ilk anlamıdır.
– Çocuk elindeki bardağı kırdı.
– Kış geldi , soğuklar başladı.
2. Sözcüğün Yan Anlamı :
Sözcüğün temel anlamına bağlı olarak kazandığı yeni anlamlarıdır.
– Ayakkabının burnu aşınmıştı.
– Bu merdivenin dört ayağı var.
UYARI : Sözcüğün yan anlamıyla mecaz anlamını karıştırmamak gerekir. Yan anlam,
gerçek ( temel ) anlamla ilişkilidir ; fakat mecaz anlamda sözcük, gerçek ( temel )
anlamından tamamen uzaklaşmıştır.
3.Sözcüğün Mecaz ( Değişmece ) Anlamı :
Sözcüğün , gerçek anlamının dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır. Mecaz anlamlı
sözcükler, gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşır. Genellikle soyut anlam özelliği
gösterir.
– Soğuk karşılanacağımızı umuyordum.
– Şu kısacık yaşamda kimseyi kırmamak gerekir.
4.Sözcüğün Terim Anlamı :
Bilim , sanat , spor ya da her hangi bir meslek dalıyla ilgili özel karşılıkları olan
sözcüklere “ Terim “ denir.
– Şiirin ölçüsünü ve kafiyelerini bulalım.
UYARI : Bu tür sözcükler , kendi alanları dışında kullanıldığında “ Terim “ olmaktan
çıkar.
– Evin perdelerini yıkadık.
( Terim değil )
– Üç perdelik bu oyunu izlerken büyük bir keyif aldık.
( Terim )
Yansıma sözcükler :
Doğada var olan canlı ve cansız varlıklardan algıladığımız sesleri talkit etmek
suretiyle oluşturulan sözcüklere “ Yansıma sözcükler “ denir.
– Açık kalan musluğun şırıltısından uyuyamadım.
– Köpekler sabaha kadar havladı.
UYARI : “ Parıltı , şırıltı , ötmek “ gibi sözcükler , oluşumları ses dayanmadığı için
yansıma sözcük sayılmazlar.
SORU : ( 2002 Kpss )
“ Çökmek “ sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ inerek kaplamak” anlamında
kullanılmıştır ?
a ) Genç yaşta olmasına karşın yanakları iyiden iyiye çökmüştü.
b ) Geceleyin yanmaya başlayan tarihi evin önce tavanı çöktü.
c ) Ocağın başına çöküp ellerini ısıttı.
d ) Köprünün çökmesiyle köy yolu bir süre trafiğe kapandı.
e ) Şehrin bu bölümüne yoğun bir sis çöktü.
CEVAP : E
SORU :
Aşağıdakilerden hangisinde “ insan “ sözcüğü mecaz ( değişmece ) anlamda
kullanılmıştır ?
a ) İnsanları gözlerinin aşına bakmadan harcar.
b ) Her insanda az da olsa bencillik duygusu vardır.
c ) Nasıl olur da insan bunu düşünemez.
d) İnsanları seven mutlu olur.
e ) İnsan değil ki, yaptığın iyilikleri bilsin.
CEVAP : E
B – SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI :
1 – Deyiş ( Deyim ) Aktarması :
– Organ adlarının , insana özgü niteliklerin doğaya ; doğaya ait kavramların
insanlara aktarılmasına ya da duyular arası aktarmalara “ Deyim Aktarması “ denir.
– Deyim Aktarmasında , “ Benzetme ilgisi “ vardır. Diğer bir deyişle ; sözcüklerin ,
“ Benzetme ilgisine dayalı olarak “ yeni anlamlar kazanmalarıdır.
– Deyim aktarması , birkaç şekilde yapılır :
a ) İnsandan Doğaya Aktarma : İnsana has özelliklerin , doğaya aktarılmasıdır.
– Bu kahrolası şehirde sokaklar bile seni düşünür.
– Güneş bulutların arasından bize tebessüm ediyor.
– Nehir , o gece çok hırçındı.
– Bu akşam yine sinsi bir yağmur yağıyor.
– Bu sabah bütün çiçeklerin keyfi kaçtı.
– Yürüyordum , ağlıyordu ırmaklar.
b ) Doğadan İnsana Aktarma :
– Doğayla ilgili kavramların , insanlara aktarılmasıdır.
– Çocuk , ustasının yanında iyice pişmişti.
– Onun ne tilki olduğunu bilirim.
– Onun gibi çiğ insan görmedim.
– İnsanlar , o gün meydanlara döküldü.
c) Organ Adlarının Doğaya Aktarılması :
– Dolabın gözü
– Dağın başı
– Sandalyenin ayağı
2- AD AKTARMASI ( Mecaz – ı Mürsel ) :
– ” Benzetme amacı güdülmeden “ , aralarındaki anlam ilişkisi nedeniyle bir sözcüğün
yerine başka bir sözcüğün kullanılmasıdır.
– Mecaz – ı Mürsel ; Parça – bütün ilişkisi ,
İç – dış “ ,
Sanatçı – eser “ , ( İlişkisine dayalı olarak yapılabilir ! )
Yer – insan “ ,
İnsan – araç “ ,
– Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun. ( Parça – Bütün ilişkisi )
– Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal ( Parça – Bütün ilişkisi )
3 – TEŞBİH ( BENZETME ) :
– Aralarında “ benzerlik “ bulunan iki kavramdan benzerlik bakımından güçsüz olanını
, daha üstün olanına benzetmektir.
– Vatanımız cennet gibi güzeldir.
Benzeyen K.b B.edatı B. yönü
– Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
B. y K. b B.edatı B. y
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
K.b B.edatı B.y
4 – KİNAYE :
Bir sözü , “ hem gerçek hem mecaz anlamını düşündürecek şekilde kullanma
sanatıdır. Fakat asıl kastedilen anlam , “ mecaz anlam “ dır.
– Ayağını yorganına göre uzat.
– Ağaç yaşken eğilir.
– Nerede bir gül bitse etrafı diken.
– Dolu başaklar , başını öne eğer.
5 – TARİZ ( İĞNELEME , DOKUNDURMA ) :
– Birini “ iğnelemek amacıyla “ bir sözü , gerçek anlamının tam tersine düşündürecek
şekilde kullanmaktır. Sözün , ifadenin “ gerçek ve mecaz anlamları dışında “ tersini
kastetme sanatı , anlam olayıdır.
– O kadar çalıştı ki sınavda sondan birinci oldu.
6 – DOLAYLAMA :
– Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramı , birden çok sözcükle anlatmaya denir.
– “ Anlatımı güçlendirmek ; söyleyişe güzellik kazandırma “ temel amaçtır.
– “ Yaygın kullanımı olmayan söyleyişler , “ dolaylama “ olarak değerlendirilemez !
7 – GÜZEL ADLANDIRMA :
Atatürk Ulu önder
Sinema Beyaz perde
Balık Derya kuzusu
Kömür Kara elmas
– “ Korku , ürkme … “ gibi olumsuz duyguları önlemek için bazı varlık , nesne veya
kavramları daha güzel sözcüklerle adlandırmadır.
SORU :
Verem İnce hastalık
Ölüm Sizlere ömür , rahmete kavuş –
Sağır İşitme engelli
1. Sahil söyleşti , bütün gece bizim sokakla.
2. Ellerim öpüyor , en hınzır yalnızlıkları şimdi.
3. Yürüyordum , ağlıyordu ırmaklar.
4. Ağlardı garip yolcular , eski hanlarda geceleri.
5. Fırat’ın suyu , elbette asidir.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisinde insan doğaya aktarma ( Deyim
Aktarması ) söz konusu değildir ?
a ) 1 b ) 2 c ) 3 d ) 4 e ) 5
SORU :
Marmara ‘da her yelken
Uçar gibi neşeli.
– Yukarıdaki dizede olduğu gibi kimi sözleri , benzetme amacı gütmeden başka bir
sözcüğün yerine kullanılır .
Aşağıdaki dizelerin hangisinde buna benzer bir kullanım vardır ?
a) Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.
b ) Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı.
c ) Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.
d) Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
e) Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal.
CEVAP : E
SORU :
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük hem gerçek hem mecaz anlama
gelecek şekilde kullanılmıştır ? ( Kinayeli söyleyiş )
a) Gecenin bir yarısı , sokak kapısının zorlandığını duydum.
b ) Büyüklerden duyduğu sözlerin ne kadar doğru olduğunu , sonradan anladı.
c ) Uzun yıllardan beri aynı gazetede yazıyordu.
d ) Uykusu gelince kanepeye kıvrılıp yatardı.
e ) Sanatçı , daima toplumun önünde yürüyen insandır.
CEVAP : E
C – SÖZCÜKTE ANLAM İLİŞKİLERİ :
1. Eş Anlamlılık İlişkisi : ( Eş anlamlı – Anlamdaş sözcükler )
Yazılışları farklı , anlamları aynı olan sözcüklere denir.
Bir dilde , eş anlamlı sözcüklerin çok oluşu , o dilin zenginliğini ortaya koyar.
Misafir Konuk
Şart Koşul
Mektep Okul
Dil Lisan
UYARI : Aynı anlama gelen sözcükler , bir arada kullanıldıklarında anlatım bozukluğu
ortaya çıkar. ( Gereksiz sözcük kullanımından dolayı )
– Sağlığına , sıhhatine dikkat etmiyor.
2. YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Eş anlamlı gibi görünmelerine karşın , anlamca tam eşitlik göstermeyen ; ancak”
birbirine yakın anlam” taşıyan sözcüklere denir.
– Basmakalıp , sıradan , alelade , bayağı …
– Alınmak , darılmak , incinmek , gücenmek …
– Beğenmek , hayran olmak , hoşlanmak …
– Kusursuz , eksiksiz , mükemmel , şahane …
3. KARŞIT ( ZIT ) ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Anlamca birbirine “ zıt “ olan sözcüklerdir.
– İyi – kötü – Yat – kalk-
– Sıcak – soğuk – Gel – git-
– Uzun – kısa – İn – çık-
– Geniş – dar – Gül – ağla-
– Zayıf – şişman – Ver – al-
UYARI : Karşıt ( zıt ) anlamlılıkla olumsuzluğu birbirine karıştırmamak gerekir.
Bir sözcüğün olumsuzu onun zıt ( karşıt ) anlamlısı değildir.
– Başar – , başar – ma
– Sev – , sev – me
4 . EŞ SESLİ ( SESTEŞ ) SÖZCÜKLER :
Sesleri , söylenişleri aynı , anlamları tamamen birbirinden farklı olan sözcüklere
denir.
– Çay içmeyi çok sever.
– Koca nehir yazları adeta çay görünümü alır.
UYARI : Çok anlamlı sözcüklerle sesteş sözcükleri birbirine karıştırmamak gerekir.
Çok anlamlı sözcükler arasında “ anlam “ yönünden bir ilgi varken sesteş sözcükler
arasında herhangi bir ilgi söz konusu olamaz.
– Çocuğun burnu kanadı. ( Temel anlam )
– Geminin burnu şimdi göründü. ( Yan anlam – çok anlam )
UYARI 2 : Bir sözcüğün , “ gerçek anlamı “ ile “ mecaz anlamını “ sesteş olarak
değerlendirmemek gerekir.
– Bahçedeki kuru otları yaktı.
Gerçek anlam
– Bu yazarın kuru bir üslubu var.
Mecaz anlam
UYARI 3 : Sesteş sözcük le “ ortak kök “ karıştırılmamalıdır. Ortak kökler arasında
, bir “ anlam ilgisi “ varken sesteş sözcük arasında hiçbir anlam ilişkisi yoktur.
– Renkli boya , Eski elbise ,
Duvarı boya – dı Elbisesi eskimiş
( Zıt anlam değiller )
( Sesteş sözcük değiller )
( Sesteş sözcük değiller )
( Ortak kök – sesteş değiller )
8
5 . SOMUT ANLAMLI SÖZCÜKLER :
– Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz sözcüklere denir.
( Görme – İşitme – Dokunma – Tatma – Koklama )
– “ Çiçek , ağaç , hayvan , ses , rüzgar , ışık , koku , insan “
– Kitap , şapka …
6 . SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER :
– Duyu organlarımızla algılayamadığımız ; ancak varlığına akıl yürütme yoluyla karar
verebildiğimiz sözcüklerdir.
– Umut , sevgi , neşe , iyilik , güzellik , özlem , mutluluk , rüya , akıl , vicdan ,
ruh , hayal , şefkat , kıskançlık.
7 . GENEL – ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Bir varlığın , kavramın tekini değil , benzerlerinin tümünü genel olarak hatırlatan ,
anlamca “ geniş kapsamlı “ sözcüklere “ Genel anlamlı “ ; varlıkları , kavramları daha
dar bir anlam çerçevesinde hatırlatan sözcüklere “ Özel anlamlı “ sözcükler denir.
– Varlık – Canlı – Hayvan – Kuş – Kanarya ( GENELDEN ÖZELE )
– Ayşe – Öğrenci – İnsan – Canlı – Varlık ( ÖZELDEN GENELE )
8 – NİCELİK YA DA NİTELİK BİLDİREN SÖZCÜKLER :
– Bir varlığın sayılabilen , ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren
sözcüklere “ Nicelik Anlamlı “ ; bir varlığın nasıl olduğunu , ne gibi özellikler
taşıdığını bildiren sözcüklere ise “Nitelik Anlamlı “ sözcükler denir.
– Onlar , bu yıl büyük bir ev satın aldılar. ( Nicel Anlam )
– Onun da büyük umutları varmış. ( Nitel Anlam )
– Elimdeki poşetler hafifti. ( Nicel Anlam )
Böyle hafif davranışlardan hoşlanmam. ( Nitel Anlam )
SÖZ GRUPLARI :
1. İKİLEMELER :
– Anlamı kuvvetlendirmek , söyleyişe güzellik katmak amacıyla iki sözcüğün , çeşitli
şekillerde art arda getirilmesiyle oluşturulan sözcük gruplarıdır.
A – Yapılışları Bakımından İkilemeler :
1. Aynı kelimenin tekrarıyla oluşturulabilirler :
– Çocuklara yeni yeni elbiseler almış.
– Yaşlı adam , yavaş yavaş yürüyordu
2. “ Yakın “ veya “ eş anlamlı “ sözcüklerle oluşturulabilirler :
– Yıllardır eşi dostu aramıyor.
– Kendisine göre bir kılık kıyafet bulamadı.
3. “ Karşıt anlamlı sözcüklerle “ de ikileme oluşturulabilir :
– Bu işin aslını er geç öğrenecek.
– ileri geri konuşur.
4. “ Biri anlamlı biri anlamsız “ sözcüklerle oluşturulabilir :
– Eski püskü bir elbise giymiş.
– Yırtık pırtık bir pantolon vardı üstünde.
5. “Her ikisi de anlamsız kelimelerle oluşturulabilirler :
– Evdeki ıvır zıvır eşyaları kaldırdık.
– Abur cubur yeyip durur.
6. “ Yansıma sözcükler “ le ikileme oluşturulabilir :
– Şırıl şırıl akan bir suyun kenarında oturduk.
İKİLEMELERİN GÖREVLERİ :
– İkilemeler , cümlede “ sıfat “ görevini üstlenebilirler :
– O bahçede iri iri elmalar vardı.
Sıfat
– İkilemeler , cümlede “ zarf “ görevi üstlenebilirler :
– Arkadaşlarıyla güzel güzel sohbet etti.
Zarf
– Hızlı hızlı yürüdü.
Zarf
– İkilemeler , cümlede “ ad “ ( isim ) görevini üstlenebilirler :
– Eş dost İzmir’e taşındı.
Ad
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme kullanılmamıştır ?
a) Şirket , ufak tefek ihalelere girmeme kararı almış.
b) Bu işlerden az çok biz de anlarız.
c) Üstüne doğru dürüst bir şey giy. CEVAP : E
d) Bugün yine ileri geri konuştu.
e) Oraya iki elim kanda olsa gelirim.
SORU : Aşağıdaki cümlelerde yer alan ikilemelerden hangisi görev yönünden farklıdır ?
a) Uzun uzun gülerek insanların canını sıktı..
b) Aşık dertli dertli çalıyordu sazını.
c) Adam, bize soğuk soğuk bakıyordu. CEVAP : E
d) Oraya sağ salim vardılar.
e) Saçma sapan sözleriyle insanları bunalttı.
ATASÖZLERİ :
– Öğüt ( nasihat ) niteliği taşıyan ; toplumun ortak malı olan ; geçmişteki insanların
yaşam tecrübelerini yansıtan özlü sözlerdir.
DEYİMLER :
– Bir durumu anlatan , “ öğüt “ niteliği taşımayan , özel durumlar karşısında
söylenen “ söz öbekleridir.
UYARI 1 : Atasözleri ve deyimleri oluşturan sözcükleri , başka sözcüklerle
değiştirmek bir “ anlatım bozukluğu “ dur !
– Bunları söyleye söyleye ağzımda tüy bitti.
dil ( ANLATIM BOZUKLUĞUDUR )
– Elbette yardım edeceğiz ; bizim de çorbada unumuz bulunsun istedik.
tuz
– Ağaç küçükken eğilir.
yaşken
UYARI 2 : Deyimlerin , cümlede “ anlamına uygun “ olarak kullanılmaması anlatım
bozukluğudur !
– Sorun çıkarmak istemiyordu , işi yokuşa sürüyordu. ( ANLATIM BOZUKLUĞU )
– Çok saygılı biriydi , konukların yanında istifini bozmadan oturuyordu. ( “ )
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılmamış bir deyim vardır ?
a ) Kadın , durmadan ağlıyor ; bir yandan da “ içim yanıyor dostlar “ diye
bağırıyordu.
b) Olay yerinde , herkes telaş içindeyken o , kılını bile kıpırdatmıyordu.
c) Halil Efendi , yeni müdür için “ Canı tez birine benziyor “ dedi.
d) Ev sahibi konuklarına bakıp : “ Bu ne şıklık böyle “ deyince Ayşe üstüne alındı.
e) Görüşüne başvurduğum herkes onun sözünün eri bir kişi olduğunu söylüyordu.
CEVAP : D
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan deyim , açıklamasıyla birlikte
verilmiştir ?
a) Geçen günkü olayı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor.
b) Kardeşim , hep böyledir ; her zaman işin kolayına kaçar.
c) Önceki akşam , gezi heyecanından olacak , gözüme uyku girmedi
d) Bu çocuğu gözüm ısırıyor ; onu daha önce bir yerde görmüş gibiyim.
e) Çocukların , maddi sıkıntı çekmesini istemez ; onlara harçlık verirdi.
CEVAP : D